| sonunda hepsi aynı görünür. Sonrada dünya zorlukla gözlerini yumar. | Open Subtitles | بالنهاية تبدوا جميعاً بذات الهيئة، والعالم لا يكاد يأبه لشيء. |
| Hepimize taraf seçme şansı tanındı. Ben doğru tarafı seçtim, sonunda. | Open Subtitles | جميعنا آلت لنا الفرصة لإختيار فريقٍ و بالنهاية اخترتُ الفريق الرابح |
| Lion-O'nun kararlarını hep sorguluyordum ama eninde sonunda işe yarıyordu. | Open Subtitles | كنت اشكك في قرارات لاينو لكن بالنهاية دائما كانت صحيحة |
| Fakat Sonuçta evet, muhtemelen birinin bir şeyleri yazması gerekecek. | Open Subtitles | يمكنك طلبها بالهاتف لكن بالنهاية نعم، سيود أحدهم رؤية روشتات |
| Onlarda nihayetinde bu muayeneyle bitecek bir araştırma için üç gün harcasın. | Open Subtitles | و يضيعون ثلاثة أيام يقومون بتحقيق و بالنهاية سيقومون بالفحص بأية حال |
| Yeraltı suları ısı ve basınç arttığı zaman, en sonunda fışkırıyorlar. | Open Subtitles | انها ينابيع تحت الأرض عندما تتراكم الحرارة و الضغط تنفجر بالنهاية |
| sonunda gerçek bir canavar vardı, ama ben daha korkunçtum. | Open Subtitles | ذلك كان وحشا حقيقيا بالنهاية , لكنني كنت أشد إخافة |
| - Böyle zırvalıklara inan kişiler sonunda hayalleri kırık şekilde buluyorlar kendilerini. | Open Subtitles | الأشخاص الذين يؤمنون بهذه التفاهات بالنهاية سيبحثون عن أعذار و سيزداد كسلهم |
| Yeşerttikleri umutlar hiç de sonunda elde edebilecekleri sonuçlarla denk düşmedi. | TED | الآمال المبعوثة لم تتلاقى مع النتائج التي حصلوا عليها بالنهاية. |
| Bu biraz zaman aldı ama sonunda öğrendim. | TED | أستغرق الأمر مني وقتاً لكن تعلمته بالنهاية |
| Yani sonunda kaç bağlantı kurarsak kuralım, çift sayıda komşu olmalı. | TED | ولذلك بالنهاية سيكون هنالك عدد متعادل من التجاورات بغض النظر عن أي إتصالات نربطها. |
| Bir noktayla başlayarak onu bir çizgiye, sonra bir yüze çevirip, ondan da karakterler veya ağaçlar ve kayalar yaratıyoruz, sonunda bir orman hâline geliyor. | TED | نبدأ بنقطة تصنع الخط الذي بدوره يصنع الوجه. والتي تخلق الشخصيات، أو الأشجار والصخور التي بالنهاية تصبح غابة. |
| DB. Gerçek eninde sonunda ortaya çıkar. | TED | ديڤيد برووكس: أعتقد أن الحقيقة ستخرج بالنهاية. |
| Ama eninde sonunda Los Angeles'tan ayrılıp Idaho'ya taşındık. Orada bol bol sessizlik ve sakinlik vardı. | TED | و بالنهاية, قررنا أن ننتقل من مدينة لوس أنجلوس إلى آيداهو و نعمنا ببعض الهدوء و السكينة هناك |
| Ama sonunda, heyecan verici büyümenin geleceği yer burası değil. | TED | لكن التطور المؤثر ليس نتيجة لذلك بالنهاية. |
| Sonuçta kendi paramla içiyorum. | Open Subtitles | ،حسناً، ولكن بالنهاية انا اشرب من حسابي الخاص |
| Ne dersem diyeyim ne yaparsam yapayım Sonuçta beni öldüreceksiniz. | Open Subtitles | ...مهما أقول ...و مهما أفعل ستقتلوني بالنهاية على أية حال |
| nihayetinde askeri uygulama için teknolojimizi çalma niyetleri olduğu ortaya çıktı. | Open Subtitles | بالنهاية اصبح من الواضح انهم يحاولون ان يخصصون تقنيتنا لبرنامج عسكري |
| Eğlence treni kalkıyor. Ve babam Nihayet öldüğünde, cidden nurlanmıştı. | Open Subtitles | قطار المتعة يمشي وعندما توفي أبي بالنهاية انه بالحقيقة متوهج |
| son olarak, büyük sorunlarda bazen çözüm akla gelmez çünkü problemi gerçekten anlayamayız. | TED | بالنهاية , المشاكل الكبيرة احيانا مستعصية الحل لأننا لا نفهم حقا ما مشكلة. |
| Şüphelerim var aslında, fakat Sonuç olarak, tüm testlerimi geçtiniz. | Open Subtitles | اعترف , كانت لدي شكوكي لكن بالنهاية قمت بأرضائي |
| Peki onlar eşyaları at arabalarıyla taşımaya devam etmeli miydi? Nasıl olsa er ya da geç yerine ulaşırlardı. | TED | إذن هل كان عليهم الاستمرار في نقل البضائع باستخدام الأحصنة، على الأرض، طالما أنها بالنهاية ستصل؟ |
| Galiba daha önce görmüştüm. Neyse, sonunu unuttum zaten. | Open Subtitles | , انا اعتقد اني رأيت ذلك , لا يهم لقد نسيت ذلك بالنهاية |
| Ama ölmesi için değil, yaralanması için.... ve Nihayet her matadorun bir sonu olduğunu anlayabilir. | Open Subtitles | وليس موته ، بل يُجرح فقط لذا ، فقد يُفاجأ بالنهاية التى يلقاها كل مصارع |