Demiryolları bütün bir treni pembeye boyayıp... ..turneye çıkaracak. | Open Subtitles | سكّة الحديد ستُلوّن القطار بأكمله بالوردي. و سنرسله في جولة. |
Tamam, oldu. Eğer arabamı pembeye boyarsan, her şey biter. | Open Subtitles | حسن ، طيب ، لكن إن طليتِ سيـارتي بالوردي ، إنتهى كـل شيء |
Keşke pembeye boyasalarmıştı, ...çünkü kız gibi yaşıyorsun. | Open Subtitles | كان يجبُ عليهم طلائهم بالوردي أيضا لأنّك تعيش مثل إمرأة |
Onu pembe yapamazsın. Dinazorlar pembe değiller. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تلونه بالوردي الديناصورات ليست وردية |
Evet, pembe de yapmak istemedik, çünkü çok çocuksu durabilirdi. | Open Subtitles | نعم ، و لم نرد أن نصبغ بالوردي لأننا ظننا بأنه قد يكون أنثويًا جدًا |
Duvarlar pembeye boyamak şiddeti azaltır. | Open Subtitles | دهن الحائط بالوردي سيخفف من العنف |
George Washington'u pembeye boyayacağız. | Open Subtitles | نحن سنصبغ جورج واشنطن بالوردي الفاتح |
Umarım odayı pembeye boyamışsındır. | Open Subtitles | لقد تم التصبغ بالوردي |
Haritadaki pembe alan. Ne yazıyor? | Open Subtitles | تلك المنطقة بالوردي على الخريطة، ماذا تقول؟ |
Bana ne kadar zamandır söz vermiştin biliyor musun Benim go-kart pembe boya | Open Subtitles | أتعلم مند متى وأنت تعدني بدهن سيارتي الصغيرة بالوردي |
Burada pembe olan benim dil bölgelerim. | TED | بالوردي مناطق دماغية خاصة باللغات |
Düşündüm ki koyu pembe gibi birşey de olur ama o tarz bir şey beni dikkat çekmek isteyen orospular gibi gösterir dedim. | Open Subtitles | فكرت بالوردي الغامق ولكن ذلك يبدو "عاهري" أكثر من اللازم وكأنه يتوسّل الاهتمام |
Kadınınkiler pembe. | Open Subtitles | بصماتها بالوردي. |