"بانتظار" - Translation from Arabic to Turkish

    • bekliyoruz
        
    • bekliyor
        
    • bekleyen
        
    • bekliyordum
        
    • bekliyorlar
        
    • beklerken
        
    • beklediğini
        
    • bekliyordu
        
    • bekleyerek
        
    • beklemek
        
    • bekliyorsun
        
    • bekler
        
    • bekleniyor
        
    • bekleyeceğiz
        
    • bekleyeceğim
        
    Hala doktor raporu bekliyoruz ama cüzdanları ve takıları kaybolmuş. Open Subtitles لا نزال بانتظار.. تقرير الفحص الجنائي لكن حافظاتهم ومجوهراتهم مفقودة
    Kaptan Smollett gibi birinci sınıf bir dümencinin, ...gemiyi gideceğimiz yere götürmesini bekliyoruz. Open Subtitles نحن بانتظار ربان محترف مثل القبطان سموليت كي يقود هذه السفينة إلى وجهتنا المحددة
    Şu anda inanılmaz kamu güvenliği problemleriyle boğuşuyoruz, çünkü öyle bir durumdayız ki cezaevlerindeki insanların üçte ikisi orada duruşma bekliyor. TED و نحن نواجه تحديات لا تصدق متعلقة بالأمن العام لأن لدينا وضع حيث ثلثي الناس في السجون موجودين هناك بانتظار محاكمتهم.
    Genç yaşlı, kadın erkek, tüm köleler efendilerinin dönüşünü bekliyor. TED العبيد، صغاراً وكباراً، ذكوراً و إناثاً، بانتظار عودة سيدهم.
    Bunlar da, sahne almak için sıralarını bekleyen deney mankenleri. TED هذه هي دمى اجراء الاختبار بانتظار فرصتهم لاتخاذ مركز الصدارة.
    Çok uzun zamandir bu ani bekliyordum ve sonunda onlar ayagima geldiler Open Subtitles كنت بانتظار هذه اللحظة منذ زمن طويل والآن، هاقد أتى يوم التميز
    Askerler içeri girip rehineleri kurtarmak için hazır bir şekilde emir bekliyorlar. Open Subtitles ما هو ردنا؟ القوات في وضع الانتظار بانتظار أمرنا بالهجوم لتحرير الرهائن
    Her neyse, biz de tren istasyonuna gittik adamı bekliyoruz. Open Subtitles على كل حال ، ذهبنا إلى محطة القطار كنا بانتظار الرجل
    Herneyse, biz de gittik tren istasyonuna... adamı bekliyoruz. Open Subtitles على كل حال ، ذهبنا إلى محطة القطار كنا بانتظار الرجل
    Hepimiz sırada, bıçağın bizi doğramasını bekliyoruz. Open Subtitles كلنا نقف في الصفّ ,بانتظار السّحق بالنّصْلة
    Florence Nightingale dışarıda ihtiyaçlarınızı gidermek için bekliyor. Open Subtitles عندليب فلورانس بالخارج بانتظار الوزير لتلبي حاجاتك
    Dört ameliyat bekliyor, iki damardan müdahale ve iki de antibiyotik verilecek. Open Subtitles ـ اربعة ينتظرون العملية، اثنان من اجل الدواء واثنان بانتظار بدء مفعول المضادات الحيوية
    Haynes, başka bir olayla ilgili Teksas'a iadesini bekliyor. Open Subtitles هاينس في مكان الحجز بانتظار تسليمه الى تكساس في قضية غير متعلقة
    Kafamda, aylık havale için bekleyen karısını hayal edebiliyordum. TED وفي عقلي أستطيع تخيل زوجته بانتظار الحوالة الشهرية
    Senin gelmeni bekliyordum. Open Subtitles لقد كنت بانتظار عودتك لاقوم برسمه بشكل جيد
    Bana bakıp benden ilim, irfan bekliyorlar ama bende ikisi de yok. Open Subtitles أخذوا ينظرون إلي بانتظار الاستماع لحكمتي ومعرفتي ولم تكن لدي أي منهما
    Daha çok annemin kürsüye çıkmasını beklerken buraya bir şey kazımış. Open Subtitles تقريباً، حفر شيئاً على السطح بانتظار أن تصعد أمي إلى المنصة
    Konaklama yerinde emir beklediğini duydum. Open Subtitles سمعت انه توقف في المركز الرئيسي بانتظار الاوامر
    Bir fırsat için bekliyordu, geleceğine başlamak için bekliyordu, ilerlemek için bekliyordu karşısına çıkan ilk şey bu oldu. TED لقد كان بانتظار فرصة، فرصة لبناء مستقبله، يترقّب في طريق إلى الأمام، و كانت تلك أوّل فرصة سنحت له.
    Karma'nın onu doğru insanın ellerine düşürmesini bekleyerek dolaştı. Open Subtitles بانتظار أن يسلّمها القدر الى الشخص المناسب
    Tek yapmamız gereken, ek bina için yapılan geçit bölümüne gidip orada oturup, hatta gelmelerini beklemek. Open Subtitles كل ما نحتاج من الوثائق هنا بانتظار البدء
    Onun mahkumiyetinin bitmesini bekliyorsun değil mi? Open Subtitles أنت بانتظار أن يخرج من السجن، أليس كذلك؟
    Adamları tepeden tırnağa silahlı ve bir bahane bekler haldeydi. Open Subtitles ...رجاله كانوا مسلحون حتي اللثام , فقط كانوا بانتظار عذر
    Bahamalı yetkililer tarafından tutuklandı, ülkesine iadesi bekleniyor. Open Subtitles محتجزه من قبل سلطات جزر البهاما بانتظار التسليم
    Düzen bir kere kuruldu mu Avidan insanlarının öncekinden farklı yaşamları olacak, basitçe, alçak gönüllülükle, tanrıların kaçınılmaz dönüşünü bekleyeceğiz. Open Subtitles وبمجرد إستعادة النظام ، شعب افيدان سوف يعيش بشكل مختلف عن ذي قبل ببساطه , وتواضع بانتظار أسيادنا المحتومين أن يعودوا
    Kayıp ajanlarda uygulanan protokole göre yerimden ayrılmayıp kurtarılmayı bekleyeceğim. Open Subtitles الإجراء المتبع عندما يُفقد العميل هو البقاء بمكانه بانتظار المساعدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more