"ببطئ شديد" - Translation from Arabic to Turkish

• çok yavaş
• yavaşça
• kadar yavaş
• Yavaş yavaş

Günler çok yavaş geçiyor ve seni en kısa sürede görebilmeyi umuyorum.
الأيام تمر ببطئ شديد وأتمنى أن أراكِ قريباً

Hatlar bakıma alınmış durumda. O yüden tren çok yavaş gidecektir.
، السكة تحت الصيانة القطار سيتحرك ببطئ شديد

çok yavaş çalıyorlar ama şarkının sözleri böyleydi.
يعزفونها ببطئ شديد لكن هكذا كانت الكلمات

Bu güzel kız çelik bir kafese kapatılacak ve yavaşça 200 kiloluk vahşi bir gorile dönüşecek.
هذه البنتِ الجميلةِ ستحبس في قفص فولاذي، و ستتحول ببطئ شديد إلى غوريلا شرسة بوزن 450 رطل.

"Bir anne yeni bebeğini kucağına aldı ve yavaşça sallamaya başladı ileri ve geri, ileri ve geri, ileri ve geri.
حملت الأم طفلها الرضيع الجديد وهزته ببطئ شديد ذهاباً وإياباً، ذهاباً وإياباً، ذهاباً وإياباً.

Neden bu kadar yavaş gidiyor? Hızlı gidip, ceza almak istemiyorum.
إذا لماذا تسير ببطئ شديد لا أريد أن أسرع و أحصل على مخالفة السرعة

Halatı Yavaş yavaş çekiyorlar.
يقومون بسحب الحبل الآن، ببطئ شديد

Araç çok yavaş hareket ediyor. Kaçmayı deniyor.
العربة تتحرك ببطئ شديد انه يحاول الهروب.

Ya kuyu çok derindi, ya da Alice çok yavaş düşmüştü.
أمّا البئر كَانَ عميقَ جداً أَو هي سَقطتْ ببطئ شديد

Rodrigo (Ramazan ŞEN) ...İyi Seyirler ve çok ama çok yavaş gelmeni istiyorum.
مــ1 ـــ. حـــ19ـــ درزينةورودٍحمراء و أريدكَ أن تتراجع ببطئ شديد للغاية

çok yavaş. Teşekkürler. Şimdi kafam biraz dumanlı gibi.
ببطئ شديد للغايه شكرا لك.أنا أشعر بالدوار قليلا مرحبا يا أبى

Genellikle çok yavaş gerçekleşir mesela bin yılda 30 cm. tortul diyelim.
عادة ما تحدث ببطئ شديد فلنقل قدم من الترسبات الأرضية كل الف سنة

Ya çok hızlı yürüyor ya da çok yavaş sürüyor.
اما انه يسير بسرعه كبيره,أو يقود ببطئ شديد

çok yavaş, sanki burada yokmuşsun gibi git.
ببطئ شديد وكأنك لستي هنا فقط اذهبي

çok yavaş yiyorsun tıpkı bir soylu gibi.
أنت تأْكلُ ببطئ شديد... مثل ألارستوقراط.

çok yavaş ve dikkatlice yapmanı istiyorum.
أريد أن أعمل هذا ببطئ شديد و حذر

Ellerini görebileceğim bir yere koy ve yavaşça önüne dön.
ضع يديكَ حيث أستطيع رؤيتهما، و استدر ببطئ شديد.

Sana yavaşça söylemek istedim bir şey var.
انا اريدك ان تقول شي ببطئ شديد

Hiç bir gitar telini gerdin mi yavaşça, çok yavaşça?
هل شددت يوما وتر غيتار؟ ببطئ شديد جداً

''Evrim o kadar yavaş gelişiyor ki onu görmek imkansız.''
"إنها تحدث ببطئ شديد فليس المتوقع أن نراها تحدث"

Pekâlâ, madem öyle neden bu kadar yavaş gidiyoruz?
حسناً، يبدو أنّنا ندور ببطئ شديد

Yavaş yavaş, eski dostum.
ببطئ شديد يا صديقي القديم