"ببعضهم" - Translation from Arabic to Turkish

• birbirine
• birbirlerine
• birbirlerini
• birbirini
• birbiriyle
• Birbirleriyle
• birbirlerinden
• araya
• birlik olmuşlar
• insanları

Ne yaparsam yapayım arkadaşlarının her gün birbirine yaptıklarından daha kötü olamaz.
..ما فعلته أنا ليس أسوأ ..من ما يفعله أصدقائك ببعضهم كل يوم

İyi bir ekip birbirine hep güvenir. Tüm bilmen gereken bu.
أفراد الفريق الجيد يثقون ببعضهم بعضاً هذا كل ما عليكم معرفته

Bu işaret bulunmadan önce, insanlar öylece birbirlerine doğru koşuyorlardı.
قبل أن يكون لديهم الإشارات كان الناس يتصادمون ببعضهم البعض

birbirlerine güvenleri sonsuz olduğundan kral ya da kraliçeye ihtiyaçları yokmuş.
ولم يكونوا بحاجة إلى ملك أو ملكة وكانوا يثقون ببعضهم البعض

birbirlerini tuttukları için özür dileyen bir avuç zenci düşmanı aptaldır onlar.
ليست هناك فريق هذه مجموعة من الأغبياء فقط يحظون بفرصة ليمسكون ببعضهم

Ortak barınma insanların birbirini tanıdığı ve birbiriyle ilgilendiği maksatlı bir mahalle.
السكن المشترك هو حي دولي حيث يعرف الأفراد بعضهم ويهتمون ببعضهم البعض.

Benzer biçimde, insanlar kararlar gibi şeyleri bozmaya ve Birbirleriyle karşılaşmayı istememeye eğilimlidir ve bu problemi daha da karmaşıklaştırır.
كما يميل الناس للقيام بأشياء مزعجة مثل اتخاذ القرارات وتجنب الاصطدام ببعضهم البعض، مما يجعل المشكلة أكثر تعقيدًا.

İlk karşılaştıklarında birbirlerinden çok da etkilenmediklerini söylediler.
قالا أنهما لم يكونا فعلاً معجبين ببعضهم البعض عند أول لقاء.

Ama işimin insanları birbirine bağladığına inanıyorum.
لكنني أؤمن أن عملي يتمحور حول ربط الناس ببعضهم.

Bu kutuyu sallıyoruz ve bütün bu insanlar birbirine bir nevi partikül gibi çarpmaya başlıyor.
و نهز هذا الصندوق ويبدأ كل هؤلاء الناس بالأصطدام ببعضهم مثل الجزيئات

Şu an insanlık tarihinde ilk kez, her yerdeki insanlar birbirine güven duyabilir ve birebir işlem yapabilir.
لذا لأول مرة الآن في التاريخ البشري، يستطيع الناس في كل مكان الثقة ببعضهم البعض وإجراء معاملات ند بند.

Babam bana nasıl hissettiğini söylediğinde ikisinin de birbirlerine ilgisi varmış gibi görünüyordu.
عندما أخبرني أبي عن شعوره كان الأمر يبدو أن كلاهما مغرمان ببعضهم البعض

İnsanların, yalnızca devletler arası değil, ayrıca devletler içinde, birbirlerine güvenmelerini sağlayan şey nedir?
مالذي يجعل الناس يثقون ببعضهم البعض ليس بين الدول فقط ولكن داخل الدول ايضا؟

Hayat zor ve bekar insanlar dışarıda bir yerde diğer insanlarla kaynaşmaya çalışıyorlar ve çiftler onlarca yıldan sonra birbirlerine tutunuyorlar.
العالم صعب، يوجد الكثير من العزاب في الخارج يحاولون التواصل مع الآخرين، بينما الأزواج متمسكون ببعضهم البعض بعد كل هذه العقود.

Ama, insanlarınızın birbirleri ile nasıl iletişim kurduğunu görebiliyorsunuz, ne zaman birbirlerini aradıklarını, ne zaman yatağa gittiklerini.
ولكن بإمكانكم رؤية كيف يتصل أصدقائكم ببعضهم ، وفي أي وقت ، ومتى يذهبون إلى النوم.

Çömelip birbirlerini temizleme eğilimindedirler.
هذا بالاضافة لميلهم إلى جلوس القرفصاء و العناية ببعضهم البعض ألا ترى؟

Ve daha sonra beni ve birbirini arayan birkaç arkadaşım var.
ومن ثم هناك بعض الأصدقاء يتصلون بي ، ويتصلون ببعضهم.

birbirini önemseyen ve birbirlerini seven iki insan neden bunu pek belli edemez?
لماذا لا يستطيع شخصين مهتمّين ببعضهم البعض ويحبّ بعضهم الآخر كثيرًا جدًا أن يعبرا عن هذا؟

Demek istediğim birbiriyle karşılaşanlar hep aynı kattaki insanlardı. Her hâlükârda karşılaşan kişiler yani.
هذا يعني أن هؤلاء الاشخاص لا غير الذين يلتقون ببعضهم هم الاشخاص في نفس الطابق من يلتقون ببعض على أية حال

Çünkü orada, Georgia'da, beyaz insanlar ile siyahi insanlar Birbirleriyle tarihsel olarak daha tanıdıklar.
ويعود ذلك هناك، في جورجيا، إلى أن السكان البيض والسود تربطهم تاريخيا علاقة ومعتادون ببعضهم البعض.

ve sonunda gerçek tekten birbirlerinden hoşlanmaya başlar hatta aşık olurlar.
يعجبون ببعضهم البعض أحيانا حتى يقعون فى الحب

2 insanı bir araya getirip, birbirinden hoşlanmasını sağlayamazsın.
لا يمكنك أن تضع شخصين معاً و تجعلهم يعجبون ببعضهم.

Hele kadınlar. Sanki birlik olmuşlar.
النساء بالتاكيد اشبة ببعضهم.

Ishbal insanları, aynı kandan olan insanlar arasındaki bağa önem verir.
أهل أشبال يقدرون قيمة روابط اللحم والدم التي تجمعهم ببعضهم البعض