"بتجارة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ticareti
        
    • işiyle
        
    • işine
        
    • ticaretine
        
    • ticaretinde
        
    • satarak
        
    Biz, adil gıda ticareti ve adil giyim ticareti talep ediyoruz. TED نحن نُطالب بتجارة غذاء عادلة وتجارة ملابس عادلة.
    Şimdi ise adil telefon ticareti talep etme zamanıdır. TED حان الوقت لنطالب بتجارة هواتف نقالة عادلة.
    Amerika Birleşik Devletlerinde yasa dışı seks ticareti için yakalanan her erkeğe karşılık, 25 kadın yakalanmaktadır. TED حيث أن كل رجل يُعتقل بتجارة الجنس بشكل غير شرعي، يُعتقل هناك 25 إمرأة.
    Ve kişisel olarak, kahve işiyle hiç ilgilenmiyorum. Open Subtitles وشخصياً أنا ليس لديّ أي إهتمام بتجارة القهوة
    Hayır, sadece uyuşturucu işiyle ilgiliydi. Open Subtitles لا ، كان ذلك متعلقاً بتجارة المخدرات فقط.
    Geçen gece sanki babamın beni hayalimi bırakıp zorla işine devam ettirdiği güne kadar hayatımın o tarafa kaydığını hissettim. Open Subtitles وفي الليلة الماضية , رأيت حياتي باكملها ,تعود إلى النقطة , حيث كنت إجبر على ترك حلمي والإلتحاق بتجارة أبي
    Burada kimse afyon ticaretine girmeden savaşı kazanamaz. Open Subtitles لا أحد يفوز في حرب هنا من دون أن يتحمك بتجارة الأفيون
    İnanıyorum ki, politik silahların ticaretinde, ihale daha yüksek fiyatı verene kalır. Open Subtitles أؤمن بتجارة الأسلحة السياسية عادةً تذهب الصفقة إلى العارض الأعلى
    Elmas ticareti yüzünden çıkan iç savaşlarda erkekler ölüyorlar Open Subtitles يموتَ الرجال في كُل يوم في الحروب الأهلية التي تنشُب للتحكُّم بتجارة الألماس
    İnci ticareti gibi bir kaç kârlı fırsat bulabileceksin. Open Subtitles يبدو أنّه توجد فرص مربحة بتجارة صيد اللؤلؤ
    İçeriden bilgi ticareti yapmadan önce düşünecekti bunu. Open Subtitles حسناً، كان يجبُ عليه التفكير بذلك قبل البدإ بتجارة الأسهم الغير شرعيّة
    - Benim uyuşturu ticareti içinde olduğumu düşünüyorsun, Şerif, Open Subtitles إن كنت تعتقد أنّي متورّط بتجارة المخدرات ياشريف
    Ama yıllardır Kongo'da yasadışı silah ticareti yapıyor. Open Subtitles لكنه يتحكم بتجارة الأسلحة الغير قانونية في الكونغو لسنوات.
    Dolayısıyla bu ajanlar uyuşturucu ticareti çeteler ve kayıp nükleer materyaller ile bağlantılı 356 değerli kaynağı korudular. Open Subtitles وبدورهم كانوا يحمون 356 مصدراً لهم علاقة بتجارة المخدرات، العصابات، ومواد نووية طليقة.
    Sanırım uyuşturucu işiyle alakalı. Open Subtitles إذاً أظنها متعلّقة بتجارة المخدّرات ..
    Bütün ölümler silah işiyle bağlantılıydı. Open Subtitles كل وفاتهم مرتبطة بتجارة السلاح
    Belli ki Masovich bunu uyuşturucu işiyle finanse ediyor. Open Subtitles ومن الواضح أن "ماسوفيتش" يمولها بتجارة المخدرات خاصته.
    Onu aile işiyle tanıştırıyorum. Open Subtitles إني أعرفها بتجارة العائلة.
    Pek de fotokopi kağıdı işine benzemiyor, değil mi? Open Subtitles لا يبدو بأنّ هذا متعلق بتجارة ورق الطباعة، أليس كذلك؟
    Santo Domingo'da inci ticaretine başlamayı düşünüyormuş. Open Subtitles و لكن كيف حاله ؟ دييجو يفكر في البدء بتجارة . اللؤلؤ في سانتو دومينجو
    Uyuşturucu ticaretinde duymuştum adını. Sanırım para babası biri. Open Subtitles سمعت بإسمه في شيء يتعلق بتجارة المخدرات يبدو أنه رجل غني
    Arkadaşlara birkaç mal satarak işe girdim. Open Subtitles بدأت بتجارة القليل من الهيرويين للشباب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more