"بتسليمها" - Translation from Arabic to Turkish

• teslim

O gün, bisikletleri teslim etmiş ve bir çift artmıştı.
كان عليه ان يقوم بتسليمها و تبقى يومين على ذلك

Kasetlere el koyduğumuzda onları yerel kanun güçlerine teslim ederiz.
قمنا بالحال بتسليمها إلى السلطات القانونية المحلية هل تعلم الشريف روتش عن هذا الأمر؟

Sana ne yapacağımı söyleyeyim, önce siparişleri hazırlayacağım... sonra hepsini teslim edeceğim ve ödeşmiş olacağız.
أليك ما سأقوم به سأخذ كل هذه البضاعة و سأقوم بتسليمها كلها من أجلك و بهذا نكون متعادلين

Sadece, bir takım planlar için aracılık yaptığını ve onları teslim ettiğini söylüyor.
وأنها تلقت معلومات عن مخطط ما ثم قامت بتسليمها

Çünkü elden teslim etmemiz ne kadar ilgilendiğimizi gösteriyor.
لأن حقيقة اننا نقوم بتسليمها بأيدينا يُظهر مدى اهتمامنا

Onu bana teslim edecekler ve gerisiyle ben ilgileneceğim sanırım.
هم سيقومون بتسليمها إليّ فقط وسنتكفل نحن بالباقي

Biri onu hemen teslim eder ve kız kurban edilir.
كل واحد منهم الان سيقوم بتسليمها والتضحية بها

Dosyayı 12 saat inceleyeceğiz ve sonra teslim edeceğiz.
سنعمل على تلك الملفات ، فقط نحن الإثنان لـ 12 ساعة ، ثم سنقوم بتسليمها

Onları gemiye önümüzdeki ayın 15'inde teslim edeceğiz
سنقوم بتسليمها إلى القارب في 15 من الشهر المقبل

teslim ettim. Protokollere uydum.
كانت لدي، لكني قمتُ بتسليمها أتباعاً للبروتوكول

Özellikle onu teslim eden biz olduktan sonra.
خاصةً أننا الأشخاص الذين قُمنا بتسليمها لهم

"Her kim yönetmeliğe uymayan optik bir alet bulacak olursa o aleti derhal teslim etmelidir.
لذا فإن أي أحد يمتلك أياً من المكبرات غير الإعتيادية والتي تسبب في كثير من الأحيان مشاهد خادعة، عليه أن يقوم مباشرة بتسليمها

- Saat 2:30'a kadar teslim ettir, olur mu?
قم بتسليمها عند الساعة 2: 30, اتفقنا؟

Onları 2:30'da teslim et, tamam mı?
قم بتسليمها عند الساعة 2: 30, اتفقنا؟

Mord-Sith geldiğinde ona gerçek olanları teslim ederim.
وعندما تصل "المرود سيث" اقوم .بتسليمها الاشخاص الحقيقين

Ona sığınak sağlayabilirdim fakat bu savaşı tekrar başlatabilirdi bu yüzden ben de onu infaz edilmesi için Karanlık Taraf'a teslim ettim.
وكانيمكننىحمايتها، ولكن هذا كان سيشعل الحرب مُجدداً لذا ، قُمت بتسليمها " للأشرار " من أجل أعدامها

teslim ettiğiniz raporları okudum.
قرأت جميع التقارير التي قمتم بتسليمها

İspanyol büyükelçisine teslim edildiğinden bizzat emin olacağım.
سأتكفل بتسليمها إلى السفير الإسباني.

Onu biz teslim etmedik. Elimizden aldılar.
لم نقُم بتسليمها لهم ، لقد أخذوها

İncelesin diye onu Maybourne'a mı teslim edelim?
هل سأقوم بتسليمها للدراسة ؟