| Paloma ne olacak? Ona başka bir genç kızı kurban etmeye hazır mısın? | Open Subtitles | ماذا عن بالوما , هل انتي مستعده بتضحية بفتاه اخرى من اجله ؟ |
| "İznik'te olanlar... yani 4.yüzyılın piskoposları... tüm yaratılanlar içinde ilk kez, cennette onun yanında olsun diye... kurban edilen tanrının oğlunu tanrıyla bir yaptılar. " | Open Subtitles | لأنه كان هناك في نايسيني بأن أساقفة العالم في القرن الرابع أعلنوا أن بتضحية ابن الاله فان الرجل توحد مع الاله |
| Eğer bir fedakârlık daha yapılması gerekiyorsa, atlıkarıncaya binme sırasının sende olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | إن كان يجب القيام بتضحية أخرى فأظن أنه حان دورك أنت |
| Senin başarılı olmanı sağlamak için büyük bir fedakârlık yaptım, Hiro. | Open Subtitles | أنا أقوم بتضحية كبيرة لأتأكد من أن تنجح يا هيرو |
| Kendi çıkarlarını feda eden bakanlar, kurdu bu imparatorluğu. | Open Subtitles | بتضحية وإيثــار الوزراء, قـــامت هذه المملكة. |
| Major Kururugi, bu anlamsız bir fedakarlık değil! | Open Subtitles | أيها الرائد كوروروجي هذه ليست بتضحية لا معنى لها |
| Demek istediğim, Şeytan'ı çağırmak için kan fedakârlığı yapmalısın. | Open Subtitles | أعني،إذا مضيتِ في استدعاء الشيطان فعليكِ أن تقومِ بتضحية تتضمن الدم |
| Bebeğin sağlıklı olması için bir kurban vermemi istedi. | Open Subtitles | وطَلبَت مِنْي أن أقوم بتضحية لأجل صحةِ الطفل الرضيعِ |
| Ama sen ise yüce gazabını yatıştırmak için onlarca insanı kurban ediyorsun. | Open Subtitles | لكن بذلك تقوم بتضحية دماء كثيرة لتهدئ غضبك الشديد |
| Ve Revere'nin engelleyemeyeceği şekilde kendini kahramanca kurban etti. | Open Subtitles | فقام بتضحية بطولية كان ريفير غير قادر على تفاديها |
| Ne yazık ki işleri yeniden düzenlemek için durum, kanlı bir kurban gerektiriyor. | Open Subtitles | للأسف، من أجل استعادة الأمور، يُطالب الوضع بتضحية من الدماء. |
| Nuh var. kurban kesiyor ve Tanrı'yla anlaşma yapıyor. | TED | و ها هو نوح يقوم بتضحية و عهد مع الله. |
| - Bir kurban verme vakti. | Open Subtitles | و ذلك هو؟ حان الوقت للقيام بتضحية |
| Bu olay bittikten sonra, senden bir fedakârlık isteyeceğim. | Open Subtitles | ولكن بمجرد انتهاء هذا، فسأطلب منك أن تقوم بتضحية.. |
| Artık başkalarının benim için fedakârlık yapmasından benim kavgamı etmelerinden bıktım. | Open Subtitles | ضقت ذرعًا بتضحية الآخرين لأجلي وقتالهم في معاركي. |
| Anne babası olarak onu güvende tutmak için zor bir fedakârlık yaptığımızı biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أننا كوالدين قمنا بتضحية صعبة لإبقائه بأمان |
| Bugün adamlarımı feda etmemin sebebi çıkar birliği yapmanın bir erdem olduğunu göstermekti. | Open Subtitles | ونواياي تقوم بتضحية لك اليوم ويبدوا أن حياتي تحدي كبير وكل هذا لإظهار طهارة أهدافي المستقلة |
| Şimdi, Glinda, o küçük kızları son seferki gibi feda etmeye niyetli. | Open Subtitles | الآن , غليندا مستعدة بتضحية كل أولئك الفتيات الصغيرات مثل ما حدث في المرة السابقة |
| Bizler yaşayabilelim diye canlarını feda ettiler. | Open Subtitles | وبعضهم قد قام بتضحية كبرى لأجل هدف اكبر |
| Gerçek bir fedakarlık yapmak zorunda kalacağın zamana kadar bekle. O zaman, gerçekten kim olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | انتظري حتّى تُبتلين بتضحية حقيقيّة، وعندئذٍ سنتبيّن معدنكِ الحقيقيّ. |
| - Annen fedakarlık yaptı. Doğru olanı yaptı. | Open Subtitles | والدتك قامت بتضحية انها تقوم بالعمل الصحيح |
| 232.000 dolar, ve açlara yardım kuruluşunun ki 84.000 dolar. Simdi sizin 400.000 dolarlık yeteneği olup açlara yardim kurulusunun CEO'su olmak için 316.000 dolarlık fedakarlık yapacak | TED | الان لا توجد طريقة تمكنك ان تجعل الكثير من الناس بمواهب مقدرة ب400 الف دولار ان يقوموا بتضحية قدرها 316 الف دولار سنوياً ليصبحوا مدراء تنفيزيين لأعمال الخير ضد الجوع |
| Demek istediğim, Şeytan'ı çağırmak için kan fedakârlığı yapmalısın. | Open Subtitles | أعني، إذا أردتِ استدعء الشيطان فعليكِ أن تقومي بتضحية تتضمن الدم |