"بجانب النهر" - Translation from Arabic to Turkish

• nehir kenarında
• nehir boyunca
• nehir kıyısında
• nehrin kenarında
• Nehri
• nehir kenarına
• nehrin yanında
• Nehrin yanındaki
• nehir kenarındaki
• nehir kıyısına
• nehir kıyısındaki

nehir kenarında çamurdan yapılma evimin önünde, eşlerle konuşacak ve rıhtımdaki, hamallara balık pişireceğim.
و أتكلم مع الزوجات و هن يقلين السمك أمام أكواخهن الطينية بجانب النهر للعتالين فى أحواض السفن

Tüm öğleden sonramı boşaltacağım parkta veya nehir kenarında yemek yeriz.
سأتفرّغ وقت الظهيرة, وسنتناول طعامنا في المنتزة أو بجانب النهر.

Kale, nehir boyunca uzanıyor. İçeri girmenin bir yolunu bulmalıyım.
تلك القلعة تقع بالاسفل بجانب النهر أحتاج لإيجاد طريقة للدخول اليها.

Bubba bir karides teknesi kaptanı olacaktı ama onun yerine Vietnam'daki nehir kıyısında öldü.
كان يريد أن يمتلك مركب لصيد الجمبرى بدلاً من ذلك، مات بجانب النهر فى فيتنام

Sanki nehrin kenarında dans ettiğimiz ilk geceden bu yana zaman durmuş gibi.
كما لو أن الزمن توقف، عند الرجل الذي كان في أول الليل... يرقص بجانب النهر ...

Peki, bu dün gece Los Angeles Nehri güvenlik kameralarından birinden alındı.
حسناً، هذه الصّور تمّ إلتقاطها من كاميرة مراقبة بجانب النهر ليلة أمس

Ve bu balıkçık yumurtalarını sıcak tutmak için yuvasını nehir kenarına kurar.
وهذا الطائـر يضـع عشــه بجانب النهر ليبقي البيض دافـىء

Sonra zürafa der ki: "nehrin yanında yaşayan bir adam tanıyorum ama ona benzemiyor."
فتقول الزرافة: "أعرف شخص .. يعيش بجانب النهر..

Sonra der ki: "Nehrin yanındaki kulübede yaşayan adam."
ويقول لها: " أنه ذاك الشخص، " الذي يعيش بجانب النهر, في كوخ "

Bu çocukla konuşuyordum ve kendimi orada düşündüm nehir kenarındaki bebek arabasında.
لقد تحدثت مع الطفل وتخيلت نفسي هناك بجانب النهر

O koca öküzü nehir kenarında bir görmeliydin.
كان يجب أن تري ذلك الثور الكبير بجانب النهر

Solan ay eşliğinde nehir kenarında yap.
إفعلي ذلك بجانب النهر في الليلة القمر الأحدب.

Geceler boyunca, nehir kenarında kaldı.
ليلة بعد ليلة, بقيت بجانب النهر

Evet, kımılda bakalım Ringo nehir kenarında ölü bir donanma subayı var.
أجل، حسناً، إمتطي حصانك، يا (رينجو)، لدينا ضابط بحري ميت بجانب النهر.

Kızıl nehir boyunca.
بجانب النهر الاحمر

O hanzoyla nehir kıyısında fingirdeştiniz.
تركتي ذلك الغبيّ يبهجك بجانب النهر.

Ağaçların arkasındaki nehrin kenarında oynuyordu.
كان يلعب بجانب النهر وراء الغابة

Nehri geçiceğiz.
بجانب النهر

Öldükten sonra, katil kızın cesedini yakmaya çalışmış, beceremeyince bedenini çöp torbasıyla örterek nehir kenarına terk etmiş.
عندما كانت تحاول الإنتحار بإلقاء نفسها بالنيران عندما فشلت تلك المحاولة , إنتهى به المطاف بجانب النهر مغّلف بأكياس القمامة

Üç gün boyunca nehrin yanında kamp yapacağız.
سنُخيّم بجانب النهر لثلاثة أيام

# Nehrin yanındaki havayı tatmak için #
♪ لتذوق الهواء بجانب النهر ♪

Mektupta Bay Henry Cadogan'ın kıyafetlerinin ve madeni paranın nehir kenarındaki bir taşın üstünde düzenli bir şekilde bulunduğu yazıyor.
أخبر الملابس العملات والسيد هنري كادوجان تم العثور رتبت بعناية على صخرة بجانب النهر.

Erkekler, yuvalarını tek başlarına nehir kıyısına kurarlar ve dişilerin gelmesini beklerler.
تقيم الـذكور بمفردها على أراضيها بجانب النهر وبعد ذلك تنتظر خروج الإنـاث

Annemle babamı nehir kıyısındaki şu küçük restorana götürmeyi deneyeceğim.
أجل , سوف أخذ أبى وأمى إلى مطعم بجانب النهر