| Yardımına ihtiyacım var derken diplomatik bir olay yarat dememiştim. | Open Subtitles | عندما قلت أنني بحاجة لمساعدتك لم أقصد، إنشاء ازمة دبلوماسيه |
| Onu boş ver. Yardımına ihtiyacım olduğu için söylüyorum. | Open Subtitles | لا تهتمي بخصوص ذلك أطلبه منك لأنني بحاجة لمساعدتك |
| Onahti, Yardımına ihtiyacım var. Baban sabah kaleye saldıracak. | Open Subtitles | اوناتي، أنا بحاجة لمساعدتك أبيك يهاجم الحصن في الصباح |
| Dinle Deloris, yardımına ihtiyacımız var. | Open Subtitles | حسنا كما ترى دلورس نحن بحاجة لمساعدتك هنا |
| Yardımcısıyla bu öğlen görüşeceğim ve yardımın lazım. | Open Subtitles | أنا سأذهب لمقابلة مساعدته، هذا المساء وأنا بحاجة لمساعدتك |
| Büyük para kazanmanın bir yolunu biliyorum, ama Yardımın gerek. | Open Subtitles | أعرف كيف أحقق بعض المكاسب الحقيقة , لكني بحاجة لمساعدتك |
| - İltifat olduğunu kim söyledi? - Pekala, durun artık. Cidden yardımın gerekiyor Carter. | Open Subtitles | حسنا توقفوا أنا فعلا بحاجة لمساعدتك ، كارتر |
| Gerçekten Yardımınıza ihtiyacım yok, ama olsaydı, arayacağım en son kişi siz olurdunuz. | Open Subtitles | انا حقاً لست بحاجة لمساعدتك ، لكن ان فعلت ستكون أخر شخص الجأ اليه |
| Benim en iyi iş bazıları. Evet, tamam, sizin Yardımınıza ihtiyacımız var, dinleyin. | Open Subtitles | بعض من أفضل أعمالي حسناً ، نعم ، اسمع نحن بحاجة لمساعدتك |
| Seni incitmeyecek. Yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها لا تريد أن تأذيكي إنها بحاجة لمساعدتك |
| Senin Yardımına ihtiyacım yok. Tek başına mı yapmak istiyorsun, yürü. | Open Subtitles | لست بحاجة لمساعدتك لو أردت الذهاب بمفردك، إذهب |
| Uzaklaş benden , senin Yardımına ihtiyacım yok. | Open Subtitles | سايمون اسمح لى بالنظر لست بحاجة لمساعدتك |
| Zaman alacağını biliyorum. Senin Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | اعلم ان ذلك سيستغرق بعض الوقت , وانا بحاجة لمساعدتك.. |
| Doğana aykırı olduğunu biliyorum, ama Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أعرف بأن الأمر هو ضد طبيعتك و لكنني بحاجة لمساعدتك |
| Ağabeyimi bu gece buradan çıkartıyorum. Ve senin Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | سوف أُخرج أخي من هنا، الليلة، و أنا بحاجة لمساعدتك. |
| Jason ve Lizzie'yi bulmak için Yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنت بحاجة لمساعدتك في العثور على جايسون ليزي |
| Lütfen, yardımına ihtiyacımız var. Lütfen bize yardım et. | Open Subtitles | أرجوك، إنّا بحاجة لمساعدتك أرجوك، ساعدينا |
| Burada İslamabad'da o. Ona bunun bedelini ödetebilirim ama yardımın lazım. | Open Subtitles | وبوسعي أن أجعله يدفع الثمن لكن أنا بحاجة لمساعدتك |
| Seni üzmek istemiyorum, ama Yardımın gerek. | Open Subtitles | لا أريد اثارة استيائك ولكننا بحاجة لمساعدتك. |
| Sorular için vaktimiz olacak. Şimdi, yardımın gerekiyor. | Open Subtitles | ليس هذا وقت طرح الأسئلة الآن , أنا بحاجة لمساعدتك |
| Neyse ki, konu para değil. Yardımınıza ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولكن، لحسن حظّكَ، لسنا بحاجة إلى أموالك، نحن بحاجة لمساعدتك |
| Bu akşam, Kira'yı yakalayacağız; ama Yardımınıza ihtiyacımız var. | Open Subtitles | الليلة، سنقبض على كيرا ولكننا بحاجة لمساعدتك |
| Bu iki adamın evlerine dönebilmek için Yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذين الرجلين بحاجة لمساعدتك للعودة الى بيتهما |
| Hayır, benim Yardıma ihtiyacım yok ama siz yardımıma ihtiyacınız olduğunu göreceksiniz. | Open Subtitles | لست بحاجة لمساعدتك أظن أنكَ أنتَ من سيجد نفسه يحتاج لمساعدتي. |
| Bu çocuğun yardımınıza ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذه الطفلة بحاجة لمساعدتك. |