| Fırın tezgahlarının altlarında ve pastane dükkanlarının girişlerinde prizler aramaya başladım. | TED | بدأت بالبحث تحت مقاعد المخابز و مداخل محلات المرطبات بحثا عن مقابس. |
| İstediğiniz her hangi bir gizli referansı aramak için baştan aşağı okuyabilirsiniz. | TED | حلل الكتاب من الجلد الى الجلد بحثا عن اي مرجع خفي تريده. |
| Eğer casus iseniz, insanların gizledikleri şeyleri bulmak için çok zaman harcarsınız. | Open Subtitles | عندما تكون جاسوسا فإنك تقضي الكثير من الوقت بحثا في مخابئ الآخرين |
| Dr. Heidecker burada. Kendisi Bay Bezzerides'i arıyor. | Open Subtitles | الدكتورة هايدكر حضرت لهنا بحثا عن السيد بيزريتي |
| Tapirle ilgili çalışmalarıma 1996'da başladım; henüz çok gençtim, üniversiteden yeni mezundum; öncü bir araştırma ve konservasyon programıydı. | TED | بدأت عملي في دراسة التابير في عام 1996 عندما كنت شابة وحديثة التخرج من الجامعة، وكان بحثا رائدا وبرنامجا للمحافظة |
| "Genel arama, insan doğurganlık istatistikleri"ni dene. | Open Subtitles | لنجر بحثا عاما حول : إحصائيات الإنجاب البشرية |
| Siz yiyecek bir şeyler ararken ben ve birkaç adam burada kalıp sandalı korusak nasıl olur? | Open Subtitles | لماذا لا تذهبون أنتم بحثا عن المؤن. . . |
| O gün büyük babayı aramaya Nagasike'ye geldi. | Open Subtitles | ذلك لأن جدتي أتت إلى ناجازاكي بذلك اليوم بحثا عن جدي |
| Gece yarısına kadar dönmezse, birlikte aramaya çıkarız. Anlaştık mı? | Open Subtitles | إذا لم يرجع بحلول منتصف الليل سنذهب أنا وأنت بحثا عنه ، إتفقنا؟ |
| Altı ay boyunca ceset aramak için buraların altını üstüne getirirler artık! | Open Subtitles | سوف يبحثون في هذا المكان لستة اشهر قادمة بحثا عن جثث |
| Bir kez daha, ağır ağır ormana doğru hareketleniyor uygun bir barınak aramak üzere soğuk ve karanlık aylar boyu kış uykusuna yatabileceği. | Open Subtitles | مرة أخرى بتثاقل نحو الغابة بحثا عن ملجأ شتوي مناسب ليدخل في سبات خلال الفصل البارد والأشهر المظلمة التي تلوح في الأفق |
| Noel arifesi, alışveriş merkezindesiniz, park yeri bulmak için çemberler çiziyorsunuz, o sırada ne görüyorsunuz? | TED | ليلة عيد الميلاد، و أنتم في المركز التجاري، وأنتم تقودون سياراتكم و تدورون بحثا عن مكان لركن السيارة، ماذا ترون؟ |
| Gergin bir şekilde, onu bulmak için sokağa çıktım. | TED | شعرت بالقلق فاتجهت الى الشارع بحثا عنها |
| Dişiler yüzeye doğru yükselmeye başlıyor ve erkekler nehir boyunca yukarı aşağı uçarak onları arıyor. | Open Subtitles | الأناث بدأت بالظهور إلى السطح والذكور يطيرون أسفل وأعلى النهر بحثا عنهم. |
| Çok pahalı görünüyor. Karım her haftasonu bit pazarında bu lanet şeyleri arıyor. | Open Subtitles | زوجتي تلف حول الاسواق الرخيصة بحثا عن الفضلات في كل عطلة اسبوع. |
| Bütün zamanımı, Buford Eyalet Mahkemesi binasında araştırma yaparak geçirdim. Buldun mu peki? | Open Subtitles | لقد أمضيت اليوم بطولة في مقاطعة بوفورد بحثا عنها |
| Ölen Binbaşı Voss ile Amanda Reed arasında bir bağlantı buldum. Yeni aldığı evle ilgili araştırma yaptım. | Open Subtitles | العلاقة بين القائد فوس وأماندا ريد لقد أجريت بحثا عن المنزل الذي اشترته |
| Senin için ülke çapında bir arama başlattık ve sen şüpheliyle mi yattın? | Open Subtitles | ونحن نجرى بحثا عنكى فى كل مكان وانتى تعاشرى العدو |
| Büyükbaba senin ve yaşayan diğer tüm Apaçilerin, Mesihlerini ararken çölde kaybolan ve amaçsızca dolaşan eski Yahudiler gibi olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | كاليهود القدامى ضائعون وتجوبون الصحراء بحثا عن المسيح |
| Az önce seni arayan bir adam geldi. Bir polis. | Open Subtitles | لقد جاء شخص الى المنزل بحثا عنك،انه شرطى |
| Bütün gün, hava alanı kayıtlarında Albay Ryan'ın izini aradım. Bütün gün yani. Ve tahmin et ne oldu? | Open Subtitles | لقد أسـتغرقت يوما كاملا في فحص اشـرطة مراقبة المطار بحثا عن الكولونيل راين وأعني ذلك |
| Sadece kız arkadaşı hala kasabada mı diye merak ediyor. | Open Subtitles | إنه يدور في كل مكان بالبلدة بحثا عن فتاته |
| Bazı cevaplar arıyordu. Benim gibi. | Open Subtitles | لقد أتت بحثا عن اجوبة، مثلي تماما |
| Zamanını ve o kutsal suyu gümüş arayarak heba etmeni anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم كيف تضيع وقتك وماؤك المقدس بحثا عن الفضة |
| Onu ekstazi için aramakla tehdit edersen sana sorun çıkarmaz. | Open Subtitles | وإذا سبّبت لكِ مشكلة، هدديها بتفتيشها بحثا عن حبوب النشوة. |
| Son kez bakıp atlanan herhangi bir kanama var mı kontrol etmeliyim. | Open Subtitles | سوف أقوم بعمل تقصيِ أخير، بحثا عن أي نزوف أخرى، ثم سأخرج. |