"بحراسة" - Translation from Arabic to Turkish

    • korumak
        
    • koru
        
    • koruyan
        
    • kulak
        
    • korumakla
        
    • korunan
        
    • korumalarına
        
    • korunuyor
        
    Görevimiz laboratuvarı korumak. Başka birşey değil. Open Subtitles إن الأمر متعلق بحراسة المختبر لا شىء آخر
    Yarın kütüphaneyi korumak için hazır bekleyen adamlarımız var. Open Subtitles لدينا رجال على أهبه الإستعداد الذين من المفترض أن يقوموا بحراسة المختبر غدا
    Bunu hayatın pahasına koru. Open Subtitles ماكس هنا قم بحراسة هذا ياصديقي
    Benim babam ve sonra onun babası ve onunki her zaman bu köprüyü koruyan silahlı adam bulundururlardı. Open Subtitles أتعلم أن والدي ومن ثم والده من قبله وهكذا دائماَ ظلوا مدججين بحراسة مسلحة على هذا الجسر طوال الوقت
    Bu arada, birisi çocuklara göz kulak olmalı. Open Subtitles في هذه الأثناء، شخص ما عليه أن يقوم بحراسة أولئك الأطفال
    Takviye işçilerini korumakla görevli 15 MD askerinden, 12'sinin öldüğü doğrulandı. Open Subtitles مجهولا من أصل الحراس ال 15 المكلفين بحراسة عمال الإغاثة
    Hakkı var. Silahlar azami güvenlikle korunan bir teşhir alanında durur. Open Subtitles إنّها محقة، إنّها موجودة فى قسم الأسلحة بحراسة مشدّدة
    Neden geride kalıp orayı korumalarına yardım etmedin? Open Subtitles لمَ لمْ تبقَ وتساعد بحراسة المكان؟
    Birleşik Devletler denizcisiyim ve bu tesisi korumak için emir aldım! Open Subtitles أنا من البحرية الأمريكية ولديً أوامر بحراسة هذا المرفق
    Flenderosa'daki cemaati korumak için bir köpek işimize yarardı. Open Subtitles بإمكاني الإستفادة منه بحراسة مزرعتي
    Klein, Miami Polisinin yarısını kızın odasını korumak için bekletiyor. Open Subtitles (كلاين) كلفَ نصف شرطة "ميامي"، بحراسة غرفتها.
    Park yerini koru bakalım, Top Gun. Open Subtitles "العرض الجوي" -أحسنت بحراسة مواقف السيارات يا أحمق
    Unutma, Elizabeth'i koru ve Karakurt hayatta kalsın. Open Subtitles " تذكر ذلك ، قُم بحراسة " إليزابيث وابقي " كاراكورت " حياً
    Onun için geldiklerinde Elizabeth'i koru. Open Subtitles قُم بحراسة " إليزابيث " وعندما يحين الوقت المُناسب
    Limuzini, onu koruyan iki Gizli Servis aracıyla birlikte evin önünde duracak. Open Subtitles سيارة الليموزين خاصته ستخرج بحراسة سيارتين من الحرس الخاص
    Onu koruyan asker Hessian'di. Open Subtitles كان الجندي المكلف بحراسة السلاح أحد "السفاحين المرتزقة".
    Görünüşe göre Şişman Piç adlı bir haydut... senin odanı koruyan... birimin içine sızdı. Open Subtitles على ما يبدو أن عميل ...(وغد يسمى (فات باسترد ...إخترق الوحدة الموكلة بحراسة غرفتك المبردة
    Bir çocuğa nasıl göz kulak olamazsın? Open Subtitles كيف أمكنكَ أن تفشل بحراسة طفلة؟
    Diğer de 1781 tarihli, ...ayrıca Washington'dan, ...onları bir tılsıma dâimî göz kulak olmakla suçladığı zaman. Open Subtitles الأخرى تاريخها بعد عام " أيضاً من " واشنطون عندما اتهمهم بحراسة
    Şerifin arabasını korumakla gerçekten çok özel bir görev yapıyorsunuz. Open Subtitles أنتم تقومون بعمل خاص جداً بحراسة السيارة للشريف
    Altınlarını korumakla o kadar meşguller ki başka hiçbir şeye vakitleri yok. Open Subtitles إنّهم مشغولون جدّاً بحراسة ذهبهم، للحدّ الذي لايملكون به وقتاً لأي شيء آخر على الإطلاق.
    Yıllar boyunca David partilerin her iki tarafını da temsil etmişti ve bizim en korunan sırlarımızı korudu bu yüzden. Open Subtitles لسنوات، كان (ديفيد) يمثل الناس على جانبي الطريق. وقام بحراسة معظم أسرارنا المخفية بإحكام.
    Neden geride kalıp orayı korumalarına yardım etmedin? Open Subtitles لمَ لمْ تبقَ وتساعد بحراسة المكان؟
    Her biri aşırı derecede korunuyor ve gözlerden uzak. Open Subtitles كل واحد بحراسة مشددة، وبمعزل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more