| O zaman da, Voss, Mayport donanma Üssü'ndeymiş. 16 kilometre uzakta. | Open Subtitles | عندما كان في محطة طيران بحرية مايبورت والتي تبعد عشرة أميال |
| - donanma giysilerine benzemiyor. - Sadece donanma subayı değil. | Open Subtitles | ـ ليس بلباس البحرية ـ لم تكن فقط قائدة بحرية |
| Frederick ne derse desin, bir denizci yüzbaşının karısı olmaktan korkmuyor. | Open Subtitles | ومهما قال فريدريك ,ليس لديها أي مخاوف ان تكون زوجةكابتن بحرية |
| Ama bu seni hayatını dolu ve özgür yaşamaktan alıkoymamalı. | Open Subtitles | ..لكن لا تدع ذلك يمنعك من أن تعيش حياتك بحرية.. |
| Her şeye rağmen, bu kurak ve açlığa meyilli bölgede Fonio rahatça yetişebiliyor. | TED | إلا أن في منطقة الجفاف والمعرضة للمجاعة، ينمو الفونيو بحرية. |
| Ben rahat bir şekilde konuşabilirim. Sen bunu yapabilecek misin? | Open Subtitles | أستطيع التحدث بحرية من طرفي هل يمكنك أنتي ذلك ؟ |
| Bir gemi gezisiydi. | Open Subtitles | كانت رحلة بحرية , زوجتي حصلت على تذكرة بالقرعة |
| Herkeste var ve oldukça ucuz. Ve onları özgürce, Açık lisanslarla yaymak için gereken yazılımlar hiç bu kadar ucuz ve yaygın olmamıştı. | TED | إنه متاح في كل مكان ورخيص نوعًا ما. والأدوات لكي توزعه بحرية وبتراخيص مفتوحة لم تكن أيضًا أرخص من ذلك ولا أكثر توافرًا |
| 11. En büyük donanma bölüğü hangisi Somalili korsanlar meselesiyle ilgilenen? | TED | ما هي أكبر وحدة بحرية تعالج مشكلة القراصنة الصوماليين؟ |
| Bu haberi hazırlarken tanıştığım Amerikalı bir donanma rahibi vardı. Evinde 75 çocuğa bakıyor, | TED | حسنا كنت قد قابلت كاهن بحرية أمريكي في أثناء عملي على القصة وكان لديه 75 طفلا يعيشون في بيته. |
| Endişelenme. O büyük bir donanma kahramanı. İmparatordan nişan aldı. | Open Subtitles | لا تقلق، إنه بطل بحرية كبير حتى أن الإمبراطور قد قلده وساما. |
| Ajanlarım, Washington'daki bir Birleşik Devletler denizci'sinin öldürülmesiyle ilgili endişeleniyor. | Open Subtitles | إهتمام وكالتي بجريمة قتل جندي بحرية أمريكي في واشنطن العاصمة |
| Bak, bir denizci olduğunu söylemek zor değil, tamam mı? | Open Subtitles | أنظر ليس من الصعب المعرفة أنك جندي بحرية , حسنا. |
| Eğer indirdik aldıktan sonra eski denizci ı çift ile çalıştı. | Open Subtitles | بضع جنود بحرية سابقين قد عملت معهم بعد أن تم إرسالك |
| Şimdi geriye kalan mutluluğumla birlikte buraya yerleşmekte kendimi özgür hissediyorum. | Open Subtitles | لذا أشعر الآن بحرية الاستقرار مع ما تبقّى من سعادة لدي |
| O kendisini daha özgür hissettiğini, çünkü abaya'nın altına ne isterse giyebildiğini söyledi.İşe pijamalarıyla | TED | بدلا من ذلك، شعرت بحرية اكثر، أكثر حرية، لأنها يمكن أن تلبس ما أرادت تحت العباءة. |
| İnsanların kalplerini rahatça açtıkları tek gün. | Open Subtitles | انها المرة الوحيدة عندما فتح الناس قلوبهم بحرية |
| Evet, rahatça konuşabilirsiniz. Kimse yok. | Open Subtitles | نعم، نعم، يمكنك التحدث بحرية لا يوجد أحد هنا |
| İnsanlar bana, sana anlattıklarından daha rahat anlatabilirler çünkü. | Open Subtitles | الناس يتكلمون بحرية معي اكثر مما يخبرونك انت |
| Herhangi bir hasar varmış gibi görünmüyor. Sadece normal olmayan bir gemi trafiği var. | Open Subtitles | لايوجد مظاهر لأى أضرار يبدو أن هناك حركة بحرية غير عادية |
| Gardiyan B, Gardiyan A'dan daha Açık görüşlüydü. Ne zaman konuşsa Gardiyan A tarafından azarlanırdı. | TED | تميزت الحارسة الثانية بحرية التفكير أكثر من الأولى، وكانت الحارسة الأولى توبخها كلما كانت تعبر عن ذاتها. |
| Yeter ki Tony'yi senden uzakta kendi hayatını kurması için serbest bırak. | Open Subtitles | فقط اذا سمحت لتونى بالخروج بحرية وان يكون لديه حياته بعيدا عنك |
| Ben de öyle düşündüm. Rick Marshall, denizciydi. | Open Subtitles | ريك مارشال جندي بحرية تلقي تدريب علي الشفرات |
| deniz piyadesi olmak benim için ne demek, bilmiyor musun? | Open Subtitles | الا تعرف ماذا يعني لي كوني جندي بحرية, يا ابي؟ |
| Birleşik Devletler Donanması saldırı altında. | Open Subtitles | المسئول عن الهجمات ضد بحرية الولايات المتحدة. |
| Monako Prensliği'nin yatının tekne gezisi olarak sayıldığını sanmıyorum Bay Humphrey. | Open Subtitles | يعتبر نزهة بحرية يا سيد همفري حسن ، لم يذكرا ذلك |
| Konuyu açıkça konuşabileceğim kimse yok, eline verbileceğim hiç bir delil yok. | Open Subtitles | لا أملك أحدا يمكنه التكلم بحرية لا أدلة يمكنك إمساكها في أيديك |
| Gerçekten, bu karikatüristlerin özgürlüğü hakkında değil; sizin özgürlüğünüz hakkında. | TED | إذاً فالواقع، الأمر لا يتعلق بحرية رسامي الكاريكاتير؛ بل بحريتكم الشخصية. |