"بحفنة" - Translation from Arabic to Turkish

    • avuç
        
    • dolusu
        
    Bir avuç dolusu halka, kıçınızda parmak ve geçen zamana sırıtarak işte buradasınız. Open Subtitles ها أنتم بحفنة من الثقوب ...موضوعة في مؤخراتكم وإبتسامة كبيرة لتسخروا من أنفسكم...
    Fakat binlerce vakanın birinde insanlar iyi hissetmek istiyordu ve Katolik Kilisesi de bunu bir avuç mucize olarak tanımlıyordu. Open Subtitles لكن من بين آلاف الناس الذي يدعون بأنهم تحسنوا الكنيسة الكاثوليكية تقر بحفنة معجزات معينة
    Yasa bir avuç fanatiği aile olarak tanımlamıyor Open Subtitles لا يعترف القانون بحفنة من المتعصبين على أنّهم أفراد عائلة
    Arabada oturursun, sürekli izlediğin posta kutusuna odaklanmak.... seni, bir avuç uyku ilacı içmişsin gibi tüketir. Open Subtitles الجلوس في السيارة والبقاء متيقظا بينما تراقب صندوق البريد سيرديك نائما بحفنة من الحبوب المنومة
    Ama çıkartma günü geldiğinde dünyanın kaderini belirlemek sahildeki bir avuç adama kalmıştı. Open Subtitles ولكن في يوم الهجوم انتهى الأمر بحفنة رجال على حزام الشاطئ ليقرّروا مصير العالم
    Geçen iki yılda, bir avuç kötü yatırım yaptılar araştırma fos çıktı. Open Subtitles في العامين الماضيين ، قاموا بحفنة من الإستثمارات السيئة والبحوث الفارغة
    "Erkek kızın kestane rengi saçından avuç dolusu tuttu ve kızı pencereye kadar sürükledi." Open Subtitles لقد أمسك بحفنة من شعرها الكستنائي وجرّها إلي جدار النافذة
    Şerefsiz son saniyede bir avuç sahte oyla elimden aldı, ve ölene kadar bu acıyı taşıyacağım. Open Subtitles سرقها مني ابن السافلة في الثواني الأخيرة بحفنة من الأصوات المزيفة وسوف أحمل ألم هذا معي
    - Flamingo parkında "Brokeback" delikanlılarla takılıyor ve bir avuç dolusu parayla dönüyor. Open Subtitles أعني، إنّه يتسكّع دائماً مع الفتيان الشاذّين بمنتزه (فلامينغو) ويرجع بحفنة من المال
    Pekâlâ, herkes birer avuç alsın. Open Subtitles حسناً، مسموح لكل واحد بحفنة واحدة فحسب.
    Kimse önüne bir avuç para atıp seni işe almazdı. Open Subtitles لا أحد سيوظفك ولو بحفنة 50 دولار.
    Bir avuç altınla atın alındı. Open Subtitles تم شراؤه بحفنة ذهب
    Bir avuç adamla arenaya saldırmak gibi mi? Open Subtitles -كمهاجمة الحلبة بحفنة من الرجال؟
    Bir avuç adamla arenaya saldırmak gibi mi? Open Subtitles -كمهاجمة الحلبة بحفنة من الرجال؟
    Fakat daha sonra, onu sürükleyerek götürmeden önce uyuşturucu verdi ve etrafa baktığımda Clare'yi elinde bir avuç saçla ayakta dururken gördüm. Open Subtitles ولكن بعدها، بعد أن عرف قام بسحبه للخارج على الارضية وبعدها قمت بالنظر اليه و (كلير) كانت تقف هناك كانت تمسك بحفنة ... من شعرها، ولكن
    Bu sadece seninle benim aramda olsaydı ben kanlı bir çekici elimde tutuyor, sen de ağız dolusu dişle boğuluyor olurdun. Open Subtitles .. لو كان الأمر يتعلق فقط بي و بكِ كنت سأحمل مطرقة لعينة و كنتِ ستختنقين بحفنة من الأسنان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more