Saat 11'e kadar 21'den 25'e kadar olan numaraları çağırdılar. Bu biraz sürecekti, ve hiç bedava yüz boyama ya da geçici dövme yoktu ki mağazanın dışında oluşan erimeyi engelleyebilsin. | TED | بحلول الساعة 11 تمت مناداة الأرقام بين 21 و 25؛ إذاً سننتظر لفترة طويلة. ولا يوجد ما يكفي من الرسم على الوجوه أو الوشم المؤقت المجانيين، لمنع حدوث الانهيار خارج المتجر. |
Tek istediğim akşam 8'e kadar eve varmak. | Open Subtitles | كل ما يهمني الآن هو أن أكون في البيت بحلول الساعة الثامنة |
Bu odadaki herkesin saat 5'e kadar yalan makinasına girmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريد جميع من بالغرفة ان يعرضوا على جهاز كشف الكذب بحلول الساعة الخامسة من مساء اليوم |
İlçeler yarın 2'ye kadar yazılı cevap vermek zorundadır. | Open Subtitles | يجب أن ترد المقاطعات خطياً بحلول الساعة 2: 00 من الغد |
Annene seni 7'ye kadar geri getireceğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرت أمّك بأنّي سأعيدك بحلول الساعة السابعة |
Eğer bu akşam saat 8'e kadar tavsiye köşesini bitirmezsek, Karen kovulacak. | Open Subtitles | كارين ستعمل الحصول على النار الا اذا حصلنا على لها المشورة في العمود بحلول الساعة 8: 00 صباح الليلة. |
Para bu akşam saat 18:00'e kadar hazır olmalı. | Open Subtitles | ويجبأنتكونالأموالجاهزة بحلول الساعة السادسة من مساء اليوم |
Denizciler 18.00'e kadar güvenli olduğunu bildirdiler. | Open Subtitles | بحلول الساعة الرابعة عصرا، تم إعلان إحتلال الجزيرة |
Babamı kaçırdı ve saat 5'e kadar burayı çizmezsem onu öldüreceğini söyledi. | Open Subtitles | أمسك بوالدي وأخبرني إن لم أرسم هذا المكان بحلول الساعة الخامسة، كان سيقتله |
Peki sence 11'e kadar işiniz bitmiş olur mu? | Open Subtitles | في الحقيقة، هل تعتقدين بأنه يمكنك الإنتهاء منه بحلول الساعة الحادية عشر؟ |
Ama yine de saat 11'e kadar işiniz biterse mükemmel olur. | Open Subtitles | لكن ما زالَ، إذا كان بإمكانك الإنتهاء منه بحلول الساعة الحادية عشر |
Çünkü 17:00'e kadar kimse başvurmazsa | Open Subtitles | لو لم يتقدم أحد للتجارب بحلول الساعة الخامسة |
Saat 5'e kadar oraya gidemezsem haberleri Joyce sunacak ve kimsenin bunun tekrar yaşanmasını istediğini sanmıyorum. | Open Subtitles | , إذا أنا لست هناك بحلول الساعة الخامسة جويس ستذيع الأخبار , وأنا لا أعتقد أي شخص يريد ذلك أن يحدث مجددا |
3:00'e kadar iptal edileceğine 50$ basıyorum. | Open Subtitles | سأراهن بـ50 دولارا على إلغائه بحلول الساعة الثالثة. |
Ev sahibi bu sabah saat 15:00'e kadar depozito vermem gerektiğini söyledi ama aptal ofis saati yüzünden saat 17:00'ye kadar seninle konuşamadığım için veremedim. | Open Subtitles | صاحب العقار أخبرني هذا الصباح أنه يحتاج إيداع بحلول الساعة 3: 00 اليوم |
3'e kadar orada ol, tamam mı? | Open Subtitles | ثم أه، تأكد من أنك في المكان بحلول الساعة 3: 00. حسنا؟ |
Zarflardan birinin içinde şu yazıyordu; "Bugün akşam 5'e kadar, bu parayı kendinize harcayın" | TED | واحد من المغلفات احتوى على أشياء تقول ، بحلول الساعة الخامسة مساءا ، أنفق هذا المال على نفسك و أعطينا بعض الأمثلة عن ماذا يمكن أن تنفقها |
Bundan şüpheliyim ve bunu saat 7'ye kadar yapabileceğinden daha da şüpheliyim. | Open Subtitles | ،أشكُ بذلك .وأشكُ تمامًا أنكَ ستكتشفهُ بحلول الساعة السابعة |
Saat 2:47'ye kadar, iki saat içinde, otuzunuzun her ne şekilde gerekiyorsa ölü olmasını istiyoruz. | Open Subtitles | "بحلول الساعة 2: 47 مساءً، أي خلال ساعتين، نريد موت ثلاثين شخصًا منكم" "بأي طريقة إذا لزم الأمر" |