"بحياتك من" - Translation from Arabic to Turkish

• için hayatını
• için canını
• hayatını bir
• mi tehlikeye
• hayatını tehlikeye

Tabii ki iyi bir hayat için o kadının seviyesi doğru seçim olabilir ama senin için hayatını bir kenara atan kişi yurtta yaşayıp hayaletleri gören Tae Gong Shil.
لأعيش جيداً و بشكل طبيعي . مستوي هذه المرآة هو الخيار الصحيح لكن من ضحيت بحياتك من أجلها . هي تاي جونج سيل التي تري الأشباح و تعيش بمهجع الطلاب

-Sevdiğin biri olması da fark etmez. -Kurtarmak için hayatını saniyesinde vereceğin biri olsa da
لا يَهْمُّ اذا كان شخصا تحبه او اذا كنت تضحى بحياتك من اجله

İdealleri için hayatını riske atan, ölmeye hazır, hatta burada bile.
تخاطر بحياتك من أجل أفكارك و مستعد للموت في سبيل ذلك حتى هنا فأنت مستعد للموت من أجل ما تؤمن به

"Ana vatanımız için canını vereceğini biliyorum.
إعلم أن كل هذا من أجل الوطن الذى تضحى بحياتك من أجله

Hayatını iyilikten anlamayan bir adam için mi tehlikeye atıyorsun?
وأنت تخاطر بحياتك من أجل شخصٍ لن يرد الجميل في حياته وبكل تأكيد

200 woolongluk bir köpek için hayatını tehlikeye atıyorsun.
تخاطر بحياتك من أجل كلب كل سعره هو 200 ووبونغ.

Başkası için hayatını riske attın. Bundan büyük sevgi yoktur.
أنت خاطرت بحياتك من أجل آخر لا يوجد حب أعظم من ذلك

Bana inanmıyorsan benim için hayatını niçin riske attın?
لماذا تخاطرين بحياتك من أجلى إن لم تكونى تصدقيننى ؟

Neden hiç tanımadığın biri için hayatını riske attın?
لم تخاطرين بحياتك من اجل شخص لم تعرفيه قط

Senden hiç şüphelenmemeliydim. Benim için hayatını riske attın.
أنا ما كان يجب أن أشكّ في انك خاطرت بحياتك من اجلى

Ama sen... Aşkın için hayatını riske atarsın.
لكنّك راغبة بالمخاطرة بحياتك من أجل الحبّ

Daha yeni tanıştığın biri olan benim için hayatını riske atmıştın.
المرة الأولى التي ألتقيت بكِ، ضَحّيتِ بحياتك من أجلي

O senin için hayatını tehlikeye attı, sen de onun için.
هو خاطر بحياته من اجلك وانت خاطرت بحياتك من اجله

Ülken için hayatını tehlikeye at yeter, herkes senin için deli olur.
كل ماعليك فعله هو أن تضحي بحياتك من أجل هذه الدولة, والكل سيقدسك

Bizim için canını tehlikeye atıyorsun. Senden fazlasını isteyemeyiz.
أنت تخاطرين بحياتك من أجلنا ولا يمكننا سؤالك أكثر من هذا

Neden hayatını bir köle için heba ediyorsun?
لماذا عليك ان ترمي بحياتك من اجل عبد ؟

Hayatımızı lanet olası bir gövde gösterisi için mi tehlikeye attın?
أنت خاطرت بحياتك من أجل جلسة تصوير ؟