"بحياتها من" - Translation from Arabic to Turkish

    • için hayatını
        
    • için canını
        
    Zaten ölümsüz olduğu halde neden bitkisini çalmak için hayatını riske attığını sordu. TED وسألها لم قد تخاطر بحياتها من أجل سرقة أعشابه وهي في الأصل خالدة؟
    Geçen gün onu o olayların içinde görecektin. Haber için hayatını riske atmıştı. Open Subtitles كان يجب أن تراها في نشاطها منذ أيام، مجازفة بحياتها من أجل قصةٍ
    Ona öyle davrandığım halde benim için hayatını riske mi atıyor? Open Subtitles إنها تخاطر بحياتها من أجلي بعد أن أسأت معاملتها؟
    Ve senin için canını feda etmeye hazır bir dostun var. Open Subtitles ولديك صديقة على استعداد لتضحي بحياتها من أجلك
    O sizin için canını feda eder. Open Subtitles فهي تضحي بحياتها من أجلك
    Bizim için hayatını tehlikeye attı. Üstelik onun için yabacıydık. Open Subtitles خاطرت بحياتها من اجلنا, ومن نحن ماعدا غرباء؟
    -Evet..seni korumak için hayatını riske attı Open Subtitles نعم , اود قول ذلك لقد خاطرت بحياتها من اجلك
    Benim için hayatını feda etti ve ben de onun için aynısını yapmaya hazırım. Open Subtitles ضحت أساسا بحياتها من أجلي وأنا على استعداد أن أفعل الشيء نفسه من اجلها
    Kyla bu mağaralar için hayatını verdi. Open Subtitles كايلا ضحت بحياتها من أجل هذه الكهوف
    Clark, Lana o fotoğrafı Lex'e göstermemek için hayatını riske attı. Open Subtitles (كلارك)، خاطرت (لانا) بحياتها من أجل ألاّ تظهر تلك الصور لـ(ليكس)
    Vatanı için hayatını tehlikeye attı. Open Subtitles لقد خاطرت بحياتها من اجل هذه الدوله
    Senin için hayatını bile feda etti. Open Subtitles حتى إنها ضحًت بحياتها من أجلكِ
    Önce yolcular için hayatını feda etmesi cidden canımı yaktı. Open Subtitles في البداية، من المؤلم جدًّا... معرفة أنّها قد ضحّت بحياتها من أجل مسافريها
    Benim için hayatını tehlikeye attı. Open Subtitles لقد خاطرت بحياتها من أجلي
    Şunun için hayatını tehlikeye attı. Open Subtitles لقد ضحت بحياتها من أجل هذا
    Anna'nın kızını kurtarmak için hayatını tehlikeye atarak aldığı fedakarca karar evrensel düzeyde bir övgüye nail oldu. Open Subtitles قرارُ (آنا) الإيثاريّ للمخاطرةِ بحياتها من أجل إنقاذ حياة ابنتها، قوبلَ بإعجابٍ عالميّ.
    Şey... İçgüdülerim diyor ki, eğer gerek olsaydı H.G. Wells, depo için hayatını fedâ ederdi. Open Subtitles وجهي نظري أن (إتش جي ويلس مُستعدة لتُضحي بحياتها من أجل المستودع
    Davamız için canını feda etti. Open Subtitles ضحت بحياتها من أجل قضيتنا
    Supergirl'ün masumları korumak için canını ortaya koyması onu tekrar National City'nin kahramanı haline getirdi. Open Subtitles استعداد (الفتاة الخارقة) للتضحية بحياتها من أجل الأبرياء جعلها بطلة (ناشونال سيتي) مرة أخرى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more