"بحياته لأجل" - Translation from Arabic to Turkish

    • için canını
        
    • için hayatını
        
    Pearl Harbor'ı ve oğlumun "ülkesi için canını nasıl verdiğini" tekrar tekrar duymaktan bıkıp usandım ve yoruldum artık. Open Subtitles لقد سئمتُ وتعبت لسماعي هذا الكلام مرات عديدة عن بيرل هاربر وعن إبني بأنهُ ضحى بحياته لأجل بلده
    Halkı için canını hiçe saydı. Halkı için kalbine hançer yedi. Open Subtitles خاطر بحياته لأجل أبناء شعبه وتلقى سكيناً في القلب لأجلهم
    Aşağı inip senin elmasların için canını tehlikeye atacak olan benim. Open Subtitles أنا من سيغامر بحياته لأجل ماساتك
    Çünkü bir yabancı için hayatını tehlikeye atmasının hastalık dışında bir nedeni var. Open Subtitles لأنّه لا سبب آخر لجانب كونه مريض كي يخاطر بحياته لأجل شخص غريب
    Neden ailesini bırakıp gitti... ve bu yabancı için hayatını riske atmayı seçti? Open Subtitles لم إختار هو أن يهجر عائلته و يذهب مخاطراً بحياته لأجل هذه الغريبة ؟
    Gerçek erkek bir kız için hayatını tehlikeye atmaz. Open Subtitles لأنّ الرجل الحقيقي لن يخاطر بحياته لأجل فتاة
    İmparatoriçe Xiao'ya müfettişinin Tatar İmparatorluğu için canını feda ettiğini bildir. Open Subtitles أبلغ الإمبراطورة (شياو) بأنّ مفتشها ضحى بحياته لأجل إمبراطورية (كيتان).
    Halkı için canını hiçe saydı. Open Subtitles لقد خاطر بحياته لأجل شعبه.
    - Hayır, bekle. Kim bunun için canını verdi. Open Subtitles أن (كيم) ضحى بحياته لأجل هذا.
    "Dostu için hayatını tehlikeye atanınkinden daha büyük bir sevgi yoktur." Open Subtitles لا حب أسمى بالنسبة لإنسان أكثر" "من التضحية بحياته لأجل صديق
    İsa insanlığın daha iyi olması için hayatını feda etti. Open Subtitles المسيح ضحى بحياته لأجل صلاح الإنسانية
    Ama o kadın için hayatını tehlikeye attı. Open Subtitles ما زال قد خاطر بحياته لأجل تلك المرأة
    Şu anda Julia için hayatını tehlikeye atan adamdan bahsediyorsun. Open Subtitles نفس الرجل الذي يخاطر بحياته لأجل (جوليا) الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more