"بحيوان" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayvan
        
    • hayvana
        
    • hayvanla
        
    • hayvanlara
        
    Reçinenin içinde, reçine boyunca lazeri haraket ettiriyoruz, polimerize şekilde ve canlı bir hayvan yakalıyoruz, burada, özel bir solucan. TED بداخل الراتنج، عند تحرك الليزر بداخل الراتنج يتم بلمرتها، وقد أمسكنا بحيوان علي قيد الحياة، ها هي، دودة خاصة.
    Biri zamanın, bizi avlayan yırtıcı bir hayvan olduğunu söyledi. Open Subtitles شخص ما ذات مرة أخبرني أن الزمن أشبه بحيوان ضَارٍ يطاردنا جميعًا خُلْسَة طوال حياتنا،
    Bu bir tek hayvan için değildi. Open Subtitles الأمر ليس متعلقا بحيوان واحد إنه بخصوص كل الحيوانات
    Tekrar söyler misin bir hayvana bile bakamayan birisini neden dinlemeyelim? Open Subtitles ذكرِّني مجددًا، لِمَ عليّ الإستماع لشخص لا يعتني حتى بحيوان أليف
    Kuğu çok güzel ve insanları da çok etkiliyor. Veya... başka bir hayvanla da başlayabilirim. Open Subtitles البجعةجميلةوتسحرالناس، أو أفتتح بحيوان بهذا النوع
    Kafam karıştı. Evcil hayvanlara böyle yapılır sanırdım. Open Subtitles متأسف انا محتار قليلاً ظننت أن هذا ما نفعله بحيوان أليف
    Olayın içinde evcil hayvan ya da tuvalet geçince bana çok komik gelir. Open Subtitles ايّ شيء له علاقة بحيوان أليف و مرحاض اجده مضحك جدّا
    Çünkü bir hayvan tarafından baştan çıkartılan o değil. Open Subtitles لأنه ليس الشخص الذي تم اغراؤه بحيوان
    hayvan beslememize izin yok gerçi. Open Subtitles و مع ذلك لم يكن مسموح لنا بحيوان نربيه.
    Hiçbir şey yemedim! Ben hayvan değilim! Open Subtitles أنا لم أكل شيء أنا لست بحيوان لعين
    hayvan yakalayamayız. Open Subtitles لن يمكننا أبداً أن نمسك بحيوان
    Kurumuşsa hayır. Ben hayvan değilim. Open Subtitles ليس إذا كانت جافة , فأنا لست بحيوان
    BÖYLE SESİ OLAN BİR hayvan HİÇ DUYMADIM. Open Subtitles لم أسمع أبدا بحيوان يصدر مثل هذه الضجة.
    Bu işin hayvan kurban etmeyi gerektirebileceğinin farkındasındır. Open Subtitles انت تدرك ان ذلك قد يتضمن التضحية بحيوان
    Çamaşır makinesiydi yahu. hayvan değilim. Open Subtitles تغوطت في غسالتها يارجل , انا لست بحيوان
    Bunu yaptığımız zaman, oluşturduğumuz yeni bir deney çıkıyor ortaya : bir hayvan koyacağız ve koşturacağız -- bu çim örümceği -- deneyde %99 kontak kurabileceği alanlar kaldırıldı. TED عندما نفعل ذلك، هنا تجربة جديدة قمنا بها أتينا بحيوان وجعلناه يجري -- عنكبوت العشب هذا -- على سطح 99 في المئة من مساحته مزالة
    - İçinde bir hayvan mı var? Open Subtitles هل تحتفظ بحيوان أليف بداخله؟
    Bir hayvan tarafından yapıldığını sanmıyorum. Open Subtitles أنا لا أعتقد هم جعلوا بحيوان.
    Muhtemelen, bir insana göre bir hayvana daha rahat bağlanabiliyor. Open Subtitles ربما أحست بالأمان في الإرتباط بحيوان أليف أكثر من الإنسان
    Böyle bir hayvana nasıl bakacağımızı bilmiyoruz. Open Subtitles مهلاً، لا نعرف كيف نعتني بحيوان مثلها.
    Daha çok bir hayvanla başladığını sanıyoruz. Open Subtitles نعتقد انه على الاغلب بدأ بحيوان
    Konu tehlikeli hayvanlara gelince daha akıllıca davranıyorum. Open Subtitles عن كوني أذكى عندما .يتعلق الأمر بحيوان خطير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more