"بخلع" - Translation from Arabic to Turkish

• çıkar
• çıkarıp
• çıkarmaya
• çıkart
• çıkardı
• çıkarmama
• çıkaracağım
• çıkarıyorum
• çıkarmış
• çıkarmam
• çıkararak
• çıkarıyorlar
• çıkartıyorum

O peruğu çıkar ve kamyonete bin.
هيا, قومي بخلع تلك الباروكة و لنعُد للسيارة.

Sarhoş halde merdivenlerde yalpalamaya başlamadan önce botlarını çıkar.
وقم بخلع حذاءك قبل أن تمشي مجهداً بثمـالة على السلالم

Evet, sen de ters durup bira içmeye çalışırken iki omzunu da çıkarıp bursunu kaybeden salak bir sporcusun.
نعم ، وأنت الغبي جوك الذي خسر المنحة دراسية بسبب اصابته بخلع بكلا الكتفين في موقف برميل. برميل الوجه.

Nakavt sayımı sona ermeden hepsi kulaklarını çıkarmaya başlamışlardı bile.
قاموا بخلع سماعة الرأس قبل أن بدأ الحكم العدّ.

Sen gömleğini çıkart ben de ceketimi çıkarayım.
ستقوم بخلع قميصك وأنا أقوم بخلع معطفي

Kürkünü çıkardı ve kollarını sıvadı.
قامت بخلع معطفها وبدأت في لف اوراق فروع الجذع الذي معها

- Bilmiyorum. Bir tür oyun. Bu salak gözbağını çıkarmama izin vermiyor.
لا أعلم, لعبة ما, لا يسمح لي بخلع عصابة العينين تلك

Zamandan kazanmak için hemen burada kilodumu çıkaracağım.
لتوفير الوقت، سأقوم بخلع ملابسي الداخلية هنا فحسب

Büyük final olarak, hiçbir düğmemi açmadan sütyenimi çıkarıyorum.
إنجاز كبير, قمتُ بخلع صدريتي بدون فك زر أي شيء.

Burada küçük bir kaltak ol ve kıyafetlerini çıkar, yoksa ben parçalıyacağım
هل تستطيع أن تكون عاهرا وتقوم بخلع ملابسك ؟ وإلا سوف اقوم بخلعها بنفسي

Hazırlan. Penyeni çıkar ve biraz şınav çek.
استعد بخلع قميصك وقم بعمل بعض تمارين الضغط

Mücevherlerini çıkar ve pelerinini ters giy. Bu bizi daha az asil gösterir.
قومي بخلع مجوهراتك وقلب الرداء يجعلنا نبدو أقل مثل الملكيين

Otelden ayrıldığımızda, paltosunu çıkarıp omuzlarıma koydu sonra ona baktım.
حين إنصرفنا ،قام بخلع معطفه ووضعه على أكتافى ثم نظرت إليه

Bütün giysilerimi çıkarıp, buz gibi votkayla doldurulmuş bir küvete gireceğim.
سأقوم بخلع كل ملابسي وأجلس في حوض مليء بالفودكا

Ve sanırım evinde olduğunu düşündün çünkü bütün kıyafetlerini çıkarmaya başladın.
وأظنُكَ اعتقدتَ أنّك في بيتك لأنّك بدأت بخلع ثيابك

Çoğu zaman yatağa yatarken üstünü bile çıkarmaya zahmet etmez.
بخلع ثيابه قبل الذهاب للسرير يمكنني ان أتخيل فقط كم مرة تخليت

Üzerindekileri çıkart ve gerçek ailenin yanına dön.
قم بخلع هذا الزي و عُد إلى عائلتك الحقيقية...

Kibarca sorunca, panda pantolonunu çıkardı.
و سألته بلطف، ولكن (باندا) قام بخلع بنطاله.

Orada öyle durma, zırhımı çıkarmama yardım et.
لا تقف هناك فقط ساعدني بخلع دروعي

Ben de sana uyup pantolonumu çıkaracağım. Yavaş, yavaş, yavaş ol.
سأقوم أيضا بخلع بنطالي للتضامن معك.

Daha uzun süre burada kalacaksak ayakkabılarımı çıkarıyorum.
اذا كنا سنبقى هنا لفترى ساقوم بخلع حذائي

Oğlan astronot başlığını çıkarmış fasulyeleri atıyor ağzına.
يقوم الفتى بخلع خوذته الفضائية، بينما يتناول لقمة شهية.

Çalışırken kostümümün herhangi bir parçasını çıkarmam yasak.
لا يسمح لي بخلع أيّ جزء من الزي بينما أنا في العمل.

Hayatımı giysilerimi çıkararak kazanıyorum.
و أنا أجني رزقي بخلع ثيابي

Her 10 kayıtta bir diyelim, bir parça kıyafet çıkarıyorlar.
ولكن على كل .. دعينا نقول عشرة ناخبين يقومون بالتسجيل، يقومون بخلع قطعة من الملابس.

Jerry, bunun sanatsal bir değeri olduğunu biliyorum ama bu ayakkabıları on dakika içinde çıkartıyorum.
, جيري, اعلم ان هذه رؤية فنية ولكني ساقوم بخلع هذه الاحذية خلال عشر دقائق