"بخوف" - Translation from Arabic to Turkish

    • korkmuş
        
    • korkuyla
        
    • Korku
        
    • korktum
        
    • korktu
        
    • korkuya
        
    • korkuyor
        
    Seni yakaladıklarında neler yapacaklarını bildiğin için çok korkmuş olmalısın. Open Subtitles لابد انك شعرت بخوف شديد وانت تعرفين ما قد يفعلوه بك لو امسكوك.
    O çocuklar korkmuş görünüyor. Open Subtitles أولئك الأطفالِ يَرْكضونَ بخوف.
    - Bu öğrencileri, koridorlarımda korkuyla koşacak derecede terörize ediyor. Open Subtitles إنه يخوف هؤلاء الطلاب لدرجة أنهم يمشون خلال الأسياب بخوف
    Yangının yayılmasına karşın... ben güvertede durmuş korkuyla, tıpkı bir canavar gibi... nehirden çıkıp bizi yok etmesini bekliyordum. Open Subtitles الحرائق كانت تنتشر بسرعه وقفت على ظهر المركب بخوف بأن يرجع مرة أخرى من النهر كالمسخ ليدمرنا
    Kutsal yarasaları kaybolalı Korku içinde yaşıyorlar. Open Subtitles الآن هم يعيشون بخوف بعد ان اختفى وطواطهم المقدس
    O konuda kendimi iyi hissediyorum. Biraz korktum, ama daha iyi olacağım. Open Subtitles انا اشعر بخوف حيال هذا لكن لا بأس سأحصل على وظيفه اخرى
    İşin tuhafı, bu sabah bir lunaparka gittik ama bir alete binmeye korktu. Open Subtitles المضحك، ذهبنا إلى الملاهي سابقًا اليوم وشعرت بخوف شديد من ركوب تلك اللعبة.
    Askerlik hayatım boyunca asla korkuya kapılmadım. Open Subtitles في كلّ سنواتي كجندي، ما أحسست بخوف أبدًا.
    Ben korkmuyorum ama o çok korkuyor. Open Subtitles و أنا لا أتصرف بخوف, لكنه يفعل
    İlk çocuğu kurtarabileceğimizi, ama ikinciyle ilgili araştırmaların 1 0 yıl önce korkmuş politikacıların çıkardığı yasa yüzünden durduğunu ailesine nasıl söylersiniz? Open Subtitles كيف يمكن أن تقول لوالدى الصبىّ ...أنّها الطريقة الوحيدة لإنقاذه صبيّهم الأول لكن الأبحاث المتعلقة بمحاولة إنقاذ صبيّهما ...لم تكتمل بسبب وجود ذلك القانون الذى صدّق عليه السياسيّون بخوف منذ عقود مضت؟
    korkmuş görünüyorsun. Open Subtitles أنتى تنظرى بخوف
    Her yer korkmuş Tutsi'lerle doluydu. Open Subtitles * جميعهم معبئون بخوف الـ* توتسى
    Yangının yayılmasına karşın... ben güvertede durmuş korkuyla, tıpkı bir canavar gibi... nehirden çıkıp bizi yok etmesini bekliyordum. Open Subtitles الحرائق كانت تنتشر بسرعه وقفت على ظهر المركب بخوف بأن يرجع مرة أخرى من النهر كالمسخ ليدمرنا
    Doğum yaptığınız an, içiniz nedensiz bir korkuyla dolar. Open Subtitles ‫منذ الدقيقة التي تلدين ‫أنتِ محاصرة بخوف لا يمكن تفسيره
    Eğer ondan ayrılmak istemiyorsan, neden ailesiyle tanışma düşüncesi bile anlamsız bir korkuyla dolup taşmana yetiyor? Open Subtitles إن لم تريدي الانفصال معه، إذاً لم تقوم فكرة مقابلة والديه بملئك بخوف لا يوصف؟
    Kutsal yarasaları kaybolalı Korku içinde yaşıyorlar. Open Subtitles الآن هم يعيشون بخوف بعد ان اختفى وطواطهم المقدس
    Benim aksime onlar Korku ve saygı duymayacaklar. Open Subtitles على عكسي تماما, انهم لن ينظرون اليه بخوف او احترام.
    Sahildeyken bir tanesiyle yüz yüze geldim ve ne korktum ne de bir nefret hissettim. Open Subtitles حين كنت لدى الشاطئ جابهت أحدهم وجهًا لوجه ولم أشعر بخوف ولا مقت، علمت فحسب أنّي لن أموت.
    O kadar çok korktum ki ölümden değil, senden ayrılmaktan korktum. Open Subtitles شعرت بخوف شديد سونيل ... خوف شديد ليس من الموت ولكن من أن أبتعد عنك
    Ve benle tanışmak istediğini söylediği zaman, gözüm korktu. Open Subtitles ثم قال أنك أردتِ مقابلتى وشعرت بخوف شديد
    Yani Stiles korktu numarası yapıyor diyorsun, öyle mi? Open Subtitles -إذن (ستايلز) يتصرّف بخوف. ماذا في ذلك؟
    Bu eşi benzeri olmayan cinayetler... ... bir çok korkuya ve eve kapanmalara neden oldu. Open Subtitles ...عمليات القتل المتسلسلة هذه جعلت الكثير من الناس لا تخرج من المنزل وجعلتهم يعيشون بخوف
    Ben korkmuyorum, o korkuyor. Open Subtitles و أنا لا أتصرف بخوف, لكنه يفعل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more