Ben onun idare amiriyim. Sadece iyi olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا القائد المشرف عليه ، أريد أن أعرف إن كان بخير فحسب |
Spence, eğer içerdeysen biz Sadece iyi olup olmadığını merak ediyoruz. | Open Subtitles | سبنس,اسمع ان كنت بالداخل فنحن نريد ان نعرف ان كنت بخير فحسب |
Sadece iyi misin, bilmek istiyorum. Bana anlatabilirsin, değil mi? | Open Subtitles | أريد أن أعلم إن كنت بخير فحسب بإمكانك أن تخبرني بذلك، أليس كذلك؟ |
Tamam. Sadece iyi olduğundan emin olmak istedim. | Open Subtitles | حسنٌ، كنت أريد التأكد أنّك بخير فحسب. |
Ben Sadece iyi olmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تكون بخير فحسب |
Sadece iyi olduğundan emin olmak istemiştim. | Open Subtitles | أردتُ التأكد أنك بخير فحسب |
Tamam. Ben Sadece iyi olduğundan emin olmak istiyorum Felicity. | Open Subtitles | حسنٌ، وددت التأكّد أنّك بخير فحسب يا (فليستي). |
Evet. "Sadece" iyi. | Open Subtitles | أجل, بخير ... فحسب |
Rachel. Sadece iyi olup olmadığınızı kontrol ediyorum. | Open Subtitles | -رايتشل)، أتحقق للتأكد أنك بخير فحسب) |