Hepimiz aynı zamanda başladık ama Dorian kariyer olarak bizden açık ara önde. | Open Subtitles | كلنا بدأنا في نفس الوقت والآن دوريان مُتقدّم جداً علينا، من الناحية الوظيفية |
Müfreze bundan çok etkilendi, yukarıya atladık ve ateşe başladık. | Open Subtitles | شجاعته ألهمت الفصيله وقفنا جميعاً و بدأنا في إطلاق النار |
Neredeyse 50 yıl önce yer çekimi anormallikleri tespit etmeye başladık. | Open Subtitles | لقد بدأنا في إكتشاف شذوذ في الجاذبية تقريباً منذ 50 عام. |
Böylece, rastgele genleri değiştirmeye ... ... uzun ömürlü hayvanları aramaya başladık. | TED | بدأنا في تغيير الجينات بشكل عشوائي بحثاً عن حيوانات طويلة العمر |
Seni bir daha göremeyeceğimizi düşünmeye başlamıştık. | Open Subtitles | كنا قد بدأنا في التساؤل عما إذا كنا سنراك مجددا |
Şansımız yaver gidiyor. Çıkmaya başladığımızdan beri her şey çok güzel. | Open Subtitles | المزيد من الحظ الجيد, كل شيء كان على ما يرام منذ ان بدأنا في الخروج |
diye soruyor. Kapalı biyoyakıt laboratuvarı dediğimiz yerde başladık. | TED | حسنا، بدأنا في ما نسميه مختبر الوقود الحيوي الداخلي. |
Dolayısıyla yeni şeyler üretmeye başladık, düşünce gücüyle kontrol edilen uygulamalar, fakat daha karmaşık bir çerçevede. | TED | ولذك بدأنا في التطلع إلى اختراع تطبيقات تحكم عن طريق الأفكار في إطار أكثر تعقيدا يتخطى مجرد التحكم. |
Kimliklerde önce yakınlardaki veya yukarı bölgelerdeki ilçelere ait adresler görmeye başladık sonra başka eyaletlere ait adresler. | TED | بدأنا في الانتباه إلى بطاقات التعريف التي رأيناها: عناوين من المقاطعات القريبة والبعيدة ثم ببطء خارج الولاية. |
Bu tekniği diğer sorunlarda da kullanmaya başladık ve şimdi size çok büyüleyici bir sorundan bahsedeceğim, ki bu sorun da, distoni(kas tonusu bozukluğu) hakkında. | TED | بدأنا في استخدام هذه الطريقة لعلاج مشاكل أخرى و سوف أخبركم عن مشكلة مذهلة صادفتنا و هي حالة دستونيا |
En iyi tarafı da, insanların çılgınca şeyler yaptığı bir sürü videolar almaya başladık. | TED | و افضل ما في ذلك، بدأنا في الحصول على الكثير من الڨيديوهات لأشخاص يفعلون اشياء مجنونة بها. |
Ve biz, sorunu çözmeye kendi çevremizden, Kenya'da başladık. | TED | بالنسبة لنا، لقد بدأنا في حل هذه المشكلة في باحتنا الخلفية في كينيا. |
onları kesmeye başladık ve sonra çatının üzerine yerleştirdik ve betonu döktük ve sonucu görüyorsunuz. | TED | بدأنا في قطعها ثم وضعناها على أعلى السطح قبل أن نصب الأسمنت وستحصل على هذه النتيجة |
'83 yılında Rio şehrinde yeraltı geçidi ile... ...otobüsü biraraya getirme teklifiyle başladık. | TED | لقد بدأنا في عام 83، باقتراح لمدينة ريو دي جانيرو عن كيفية ربط مترو الأنفاق بحافلة الركاب. |
Gece yaşayan, yalnız, yakalanması zor hayvanlar ve bu hayvanlar hakkında çok basit bilgileri edinerek başladık. | TED | إنها حيوانات ليلية، منعزلة، ومراوغة للغاية، و بدأنا في الحصول على معلومات أساسية عن هذه الحيوانات |
Nüfuz etmeye başladık, sektörü de yeniden yapılandırmak zorundayız. | TED | وهذا ما بدأنا في القيام به، وعلينا أن نعيد هيكلة صناعة الصيد. |
Böylece toplumla bir bütün olarak düşünmeye başladık, yarı askeri olarak değil. | TED | إذن بدأنا في التفكير بصورة أشمل وليس بطريقة شبه عسكرية. |
Ekonomik bir sorun olduğunu biliyorduk, bu yüzden istihdam yaratmaya başladık. | TED | نعرف بأنه لدينا مشكلة قتصاديّة، لذا بدأنا في توفير العمل. |
Daha da geriye gidebilirdi, ama sorun şu ki, sadece 1970'den bu yana veri tutmaya başladık. | TED | وربما قبل ذلك، ولكن تكمن المشكلة أننا بدأنا في جمع البيانات منذ 1970. |
Böylelikle bu ürünleri ve mikropları yetiştirmeye başladık. | TED | لذا بدأنا في استزراع هذه الميكروبات في مختبراتنا. |
Tam da bir güven kurmaya başlamıştık. | Open Subtitles | ، ظننت أنّنا بدأنا في إنشاء بعض الثقة فيما بيننا |
Belediyede gayrimenkul başvurularına başladığımızdan beri kırsalda yaşamak istediklerini söyleyen bir iki insan çıktı. | Open Subtitles | و عندما بدأنا في إحالة العقار في دار البلدية لقد كسبنا العديد من الناس الذين يقولون بانهم يرغبون بالسكن هنا |
Tıbbi, fermakolojik ve genetik olarak tedaviye aldık. | Open Subtitles | بدأنا في دورة مكثفة من الجراحة الدواء ، التدخل الجيني |