Cihatçı şiddetlerin artmasıyla, tehditler almaya başlamışlar etkinliklerini iptal etmeleri için, ki onlara aldırış etmediler. | TED | مع ارتفاع عنف الجهاديين، بدأوا في تلقي تهديدات تدعوهم لإيقاف فعالياتهم، والتي رفضوا الإذعان لها. |
Bir kısmını o yaptı. Rüzgar. Olayı o başlattı. | Open Subtitles | هذا بعض مما تسبب بذلك الأوغاد ، هم من بدأوا ذلك بأي حال |
Nehri taramaya başladılar ve Paine'ni yarım saat önce sudan çıkardılar. | Open Subtitles | وقد بدأوا فى البحث فى النهر واخرجوا بيين بعد نصف ساعة |
Arabada ne oldu bilmiyorum, dostum herifler saçmalamaya başlıyor. | Open Subtitles | ولكن، ومنذ البداية بمجرد أن ركبنا السيارة بدأوا يتذمرون |
Yemeğe başladıklarında, kapının çaldığını duymuşlar. | TED | ومجرد أن بدأوا بتناول الطعام سمعوا الباب يُطرق. |
Tütsülerin parfümlerin ve ekşimeye başlamış güzel yemeklerin arkasından kokularını alabiliyordum. | Open Subtitles | بإمكاني شم رائحتها تحت العرق والعطور والطعام الأنيق الذي بدأوا يهضمونه |
Ya Whitney Houston, Aretha ve Snoop, onlar da kilisede başlamışlardı. | Open Subtitles | ماذا عن ويتني هيوستن، وأريثا، سنوب؟ بدأوا في الكنيسة. |
Bazı İngilizler imkansızı düşünmeye başlamıştı. | Open Subtitles | بعض البريطانيين بدأوا يفكرون فى المستحيل |
Bolca zamanları varmış, notlar yazmaya başlamışlar sonra da notları rom şişelerine koyup denize atmışlar. | Open Subtitles | حسناً , كان لديهم الكثير من وقت الفراغ لذلك بدأوا بتدوين الملاحظات ووضعوهم فى زجاجات قديمة وتركوهم عائمين على الماء |
Her şey yazılmış. Patenti burada ihlal etmeye başlamışlar. | Open Subtitles | كل شئ مطبوع هنا هنا بدأوا ينتهكون الرخصة |
AIDS ortaya çıktıktan sonra, rahibelerin ırzına geçmeye başlamışlar. | Open Subtitles | ثم، بسبب الأيدز، بدأوا . إغتصاب الراهبات |
Bir kısmını o yaptı. Rüzgar. Olayı o başlattı. | Open Subtitles | هذا بعض مما تسبب بذلك الأوغاد ، هم من بدأوا ذلك بأي حال |
Beatles'a bakın. Büyük bir toplumsal devrim başlattı. | Open Subtitles | خذوا فريق الخنافس كمثال لقد بدأوا ثورة إجتماعية ضخمة |
- Domino taşları gibi düşmeye başladılar. - FBI! Tutuklama emrimiz var! | Open Subtitles | و بدأوا يقبضون على الجميع,بدأوا يتساقطون الواحد تلو الآخر ,مثل قطع الدومينو |
Geçen hafta bu yoldan timsah avlamak için gelmeye başladılar. | Open Subtitles | بدأوا بالقدوم إلى هذه المنطقة لصيد التماسيح في الأسبوع الماضي |
Sakin Boston şehrimizdeki bütün aşağılık adamlar ölmeye başlıyor ve siz ilgisi olmadığını düşünüyorsunuz. | Open Subtitles | كل اصحاب الحياة الوضيعة في بوسطن بدأوا في التساقط ولا تري ترابط |
Yani onları kilitleyelim ki, tuhaf şeyler yapmaya başladıklarında kimseye zarar vermesinler. | Open Subtitles | أعني أن نقفل عليهما بإحدى الغرف بحيث أن بدأوا بالتصرف بغرابة لن يؤذيا أحد |
Burda da dağcıların bir kısmı Triangular Face denilen kısımdan zirveye doğru tırmanmaya başlamış. | TED | وهنا صورة لبعض المتسلقين بدأوا بصعود القمة مروراً بما يُدعى الوجه المثلثي |
Daha yenice birlikte çalışmaya başlamışlardı. | Open Subtitles | ديكس كان شريكها لقد بدأوا للتو بالعمل معاً |
Duygusal davrandık. 7 kişi aynı anda greve başlamıştı. | Open Subtitles | لقد صار عاطفيا سبعة رجال بدأوا في الوقت ذاته |
Eğer iş birliği yapmaya başlarlarsa, bizim için hareket etmek epey zorlaşır. | Open Subtitles | إذا بدأوا بالتعاون، سيكون صعباً علينا التحرّك |
Kendi kendilerine bir bağış kampanyası başlattılar. | TED | لقد تقدموا بكل بساطة و بدأوا في جمع التبرعات. |
Uzun süre hiçbir aktivite göstermeyip birden sesler çıkarmaya başlayan koma hastaları gördüm. | Open Subtitles | رأيت مرضى في غيبوبة مع وقت غير نشط أطول كثيراً وفجأة بدأوا بالإزعاج. |
Sonunda malzemeleri yaymaya başlayınca, hem midillilerinin, hem de motorlu kızaklarının şiddetli buzda ve karda etkisiz kaldığını anladılar. | TED | وعندما بدأوا أخيرًا في وضع الإمدادات، وجدوا أن كل من المهور والزلاجات في حالة سيئة في الثلج والجليد القاسي. |
Cidden aynı beyin dalgası örüntüsünü göstermeye başladıklarını görüyorlar. | TED | وقد بدأوا في إظهار أنماط الدماغ ذاتها حرفياً |
Çok geçmeden, tüm dünyada binlerce sanatçının AIR-INK kullanmaya ve buna benzer sanat eserlerinin ortaya çıkmaya başladığını görmeye başladık. | TED | بدأنا نرى في الحال، أن الآلاف من الفنانين حول العالم بدأوا في استخدام إير إنك، وبدأت أعمال فنية كهذه بالظهور. |
- Dedi ki, "Bhatiaslar her zaman seni kotla görüyor, gelecekteki gelinlerinin bir erkek olduğunu düşünmeye başlayacaklar." | Open Subtitles | بالجينز. أخشى إنهم قد بدأوا يعتقدوا بأن زوجة إبنهم فى المستقبل هى صبى |