Nehri taramaya başladılar ve Paine'ni yarım saat önce sudan çıkardılar. | Open Subtitles | وقد بدأوا فى البحث فى النهر واخرجوا بيين بعد نصف ساعة |
Gördüğün gibi tapınağın üyelerini bırakmaya başladılar. | Open Subtitles | وكما ترى, بدأوا فى إطلاق سراح أعضاء المعبد. |
Ve hep beraber haccın gereklerini yapmaya başladılar. Bu zaman boyunca, | Open Subtitles | وقد بدأوا فى مزاولة حقوقهم بإتمام شعائر الحج |
Önemli oyuncular bulmaya başladılar. | Open Subtitles | لقد بدأوا فى أحضار بعض اللاعبين الماهرين |
Buradakiler senin atlayacak kadar taşaklı olmadığını düşünmeye başladılar. | Open Subtitles | الناس هُنا بدأوا فى الهَمس بأنك ليسلديكالقُدرةعلي فِعلها. |
- Silahları vardı ve ateş etmeye başladılar. | Open Subtitles | .. ـ كان معهم أسلحه و بدأوا فى إطلاق النار |
Akdeniz'de limandan limana gitmeye başladılar birkaç gün gözüktüler, sonra yine başka yöne doğru açıldılar. | Open Subtitles | بدأوا فى التحرُّك من ميناء إلى ميناء فى البحر المتوّسِط, يأتون لبضعة أيام ثُمّ يُبحرون إلى وِجهةٍ أُخرى. |
Benden kaynaklanmıyor. Kendilerini kaptırmaya başladılar. | Open Subtitles | لا شيء، بل هم لقد بدأوا فى الاندماج |
Onun yayımlama hakkını savunuyorlardı ama Assange'ın kendisine karşı cephe almaya başladılar. | Open Subtitles | دافع شُركائُه عن حقِه فى النشر، ولكنهُم بدأوا فى الإنقلاب على "جوليان" نفسُه. |
New York'lular korkmaktan çok... kalabalık bir şekilde, ortamı gayri resmi bir partiye... çevirircesine, olay yerine akın etmeye başladılar. | Open Subtitles | بعيد عن أن تكون مفزعة ...... العديد من سكان نيويورك بدأوا فى التجمع عند الموقع ........... محولينة إلى حفلة مركزية غير رسمية |
Çıldırmaya başladılar. | Open Subtitles | ولقد بدأوا فى أن يختلوا عقليا |