"بداء" - Translation from Arabic to Turkish

    • başladı
        
    • hastalığı
        
    • hastası
        
    • hastalığına
        
    • kuduz
        
    • başladığı
        
    • hastalık
        
    • Parkinson
        
    • cüzzamlım
        
    Çalışma saatleri sonrası beni aramaya başladı. Bazı zamanlar, çiçekler gönderiyordu. Open Subtitles بداء فى الاتصال بى بعد ساعات العمل واحياناً يرسل لى زهور
    Şimdiden, aramızdan birçoğu kapitülasyon fikrini konuşmaya başladı, daha önce Anubis'le yaptıkları gibi. Open Subtitles بالفعل ، الكثير منا قد بداء الحديث عن الاستسلام مثلما كان يفعل أنوبيس
    Ya da benim için üzülüdü ve senin içinde aynı şeyleri hissetmeye başladı. Open Subtitles أو انه شعر بالاسي من اجلي.وانه بداء يشعر بما اشعر به
    Çocukken, kronik hastalığı olan bir yakının vardı muhtemelen kız kardeşin. Open Subtitles عندما كنتِ طفلة كان أحد أقربائك مصاب بداء مزمن غالباً أختك
    Şanssızdı. Diabet hastası oldu. Konu kapandı. TED أصيبت بداء السكري. هذا كل ما في الأمر، انتهت القضية.
    Yaklaşık 98 ülkede, 12 milyon insan layşmanyaz hastalığına yakalanmış durumda. Open Subtitles ـ12 مليون شخص مصابون الآن بداء الليشمانيات في حوالي 98 دولة.
    Bir kadın, kuduz virüsü taşıdığını öğrenmek için araba kazası geçirmek zorunda değil. Open Subtitles لا يجدر بمرأة ان تتعرض للدهس بسيارة حتى تعلم انها مصابة بداء الكلب
    Sanchez başladığı zaman, Billy onun için bazı yüklemeler yapıyor. Open Subtitles عندما بداء شانشيز عملة ، بيلي قام بتهريب بعض البضائع من أجلة
    Her şeyin ortasında o cin, sihirli kutumdan fırlayıverdi ve dans etmeye başladı. Open Subtitles في منتصف الحادثة .. قفز الجني من صندوق الحظ السحري و بداء بالرقص حولي
    Uyuşturucu satmaya başladı. O piçlerle iş yapmaya başladı. Open Subtitles وبعد ان بداء في تعامل, وبداء يكون واحداً منهم,انتكس..
    Kendi yemeklerini etiketlemeye başladı. Open Subtitles لقد بداء بفصل كل اطعمته 230 00: 10: 17,436
    13 yaşındayken görmem kötüleşmeye başladı. Open Subtitles نظري بداء يتداعي عندما كنت في الثالثه عشر
    Bu adamın ölümünü küçümsemek istemem ama bu olay gittikçe ilginçleşmeye başladı. Open Subtitles حسناً , ليس تقليلاً من قيمة حياة هذا الرجل , لكن الأمر بداء لأن يكون أكثر إثارة من نهائيات قطع الخشب
    İlk saldırı Bağdat saatiyle gece 2'de başladı. Open Subtitles الهجوم الأول بداء في الساعه 2 صباحاً .بتوقيت بغداد
    Ve kendisine ilk başta motor sinir hastalığı teşhisine neden olan şikayetlerini sordum. TED ولقد طلبت من جون ان يحدثنا حول ماذا كانت مشكلته التي أدت إلى تشخصيه المبدئي بداء العصبون الحركي.
    50'li yaşlarda Fabry hastalığı olan bir erkek hastanın buraya geldiğini duydum. Open Subtitles سمعت أنّه يوجد رجُل مصاب بداء فابري يأتي إلى هنا
    Şeker hastalığı var... Çok ileri düzeyde. Open Subtitles إنها مصابة بداء السكري وحالتها متقدمة للغاية
    Hayır, verem hastası olduğunu ve sanatoryumda yattığını söyle dedim. Open Subtitles لا , أخبرتك أن تدَّعى أنك مصاب بداء و كنت فى المصحة
    Bir şeker hastası olarak, peynirli börek yememeliydiniz. Open Subtitles كمصاب بداء السكري، كان عليك عدم تناول الفطائر بالجبن.
    Hayır, efendim. Annem neon hastalığına yakalandığımı söylerdi. Open Subtitles لا يا سيدي، لطالما قالت أمي أنني مصاب بداء النيون
    Ama kuduz bir köpek görünce, beni ısırmasını beklemem. Open Subtitles لكن حين أرى واحداً مصاباً بداء الكلاب لا أنتظر حتى يعضني
    Denizkızı, prensten hoşlanmaya başladığı o andan itibaren su kabarcığı olmak kaderiydi. Open Subtitles ... في تلك اللحظه التي بداء الأمير بحب الحورية كتب مصيرها بأن تصبح فقاعة
    - Tamam. Bazı kültürlerde bazı ruhların insanlara hastalık bulaştırabileceğini inanırlardı. Open Subtitles حسناً , تعتقد بعض الثقافات بأنّه بإمكان الأرواح إصابة الأحياء بداء
    Annem Parkinson'un erken safhalarindaydi ve bunun nasil sonlanacagini biliyordum. Open Subtitles كانت أمي مصابة بداء الباركنسون في مراحله الأولى وأعرف مآل تلك القصة
    - Ben gerçek sanıyordum. - Benim cüzzamlım gerçekten cüzzamlı. Open Subtitles ي المصاب بداء الجذام كان الصفقة الحقيقية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more