Ama baba, inanıyorum ki içimde olmak istediğim birisi var. | Open Subtitles | لكنى أعرف أن بداخلى الرغبة فى أن أصبح شخصاً مهماً |
Bu dramaya rağmen, içimde bir şeyler bunun iyi olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | حتى مع كلّ الخلاف الذى بيننا شيئاً بداخلى كان سعيداً بذلك |
İçimde sıkışmış patlamaya hazır 50 yıllık sisli Cadı'lar bayramı birikimi var. | Open Subtitles | لم احتفل بعيد الهالووين منذ خمسين عاماً ولدي آلم بداخلى يريد التحرر |
Ama seni kollarımda tuttuğum zaman, dünya değişti. İçimdeki şeytan öldü. | Open Subtitles | لكن ، عندما امسكت بك بين ذراعى العالم كله تغير و الشر الذى بداخلى مات |
Ya de belki içimdeki istekler bunu yapmama engel olur? | Open Subtitles | أو ربما شىء ً ما بداخلى لن يجعلنى أدمره؟ |
Bunun için, size hayatımdaki en değerli varlığı sundum, içime işleyen benliğimi. | Open Subtitles | بهذا قد منحتك أثمن ما لدى فى العالم كله هويتى المحفورة بداخلى |
İçimde biri var ve o, ölmem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | هناك شخصاً بداخلى يقول بأننى يجب أن أموت |
Fırtına bulutu yaklaştığında bunu içimde hissedebilirim. | Open Subtitles | عندما تأتى العواصف الرعدية اشعر وكأنها بداخلى |
İçimde bir karanlık yarattı, bunun için onu affedemem. | Open Subtitles | لقد وضع بداخلى جانب مظلم لن اسامحه ابداً |
- 200 yıldır içimde olan iblis sağlam bir dövüş bekliyordu. | Open Subtitles | لقد كان لدىّ شيطان بداخلى لقرنين من الزمان فقط أنتظر قتال جيد |
Her zaman içimde. | Open Subtitles | بداخلى طول الوقت ، أنت تقريبا سوف تشعر بالأسى على كل شخص آخر |
Fakat en azından bu umudu içimde taşıyabilirim. | Open Subtitles | لكن على الاقل يمكننى حمل هذا الامل بداخلى |
İçimde öyle bir güç var ki. Bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنا عندي قوة كبيرة بداخلى , أنت ليس لديك فكرة |
Bebeğim, bu sabah uyandığımda içimde fırtınadan köpüren bir deniz vardı. | Open Subtitles | حبيبتى. عندما أستيقظت هذا الصباح شعرت ببحر عاصف بداخلى |
Bebeğim, bu sabah uyandığımda içimde fırtınadan köpüren bir deniz vardı. | Open Subtitles | عندما أقوم فى الصباح أشعر ببحر عاصف بداخلى |
O gün senden ayrıldıktan sonra içimde kötü bir duygu kaldı. | Open Subtitles | بعدما تركتكَ فى ذالك اليوم ظل بداخلى شعورٌ سئ |
Çocuk doğduktan sonra, içimdeki şeytan tekrar uyanacak. | Open Subtitles | بعد أن يولد الطفل , الشيطان بداخلى سوف يستيقظ مرة أخرى |
İçimdeki çocukla görüşmeme asla izin verilmedi. | Open Subtitles | و كان غير مسموح لى بان اتصل بالطفل الذى بداخلى |
Beni yok ettiğin zaman, içimdeki şeytanı kızlarının ve kızlarının kızlarının içinde serbest bırakacaksın ve onlar senin soyun sona erene kadar asla rahat edemeyecekler. | Open Subtitles | حيث أنك قد قضيت على لذا فعليك أن تنقل الشر الموجود بداخلى إلى بناتك ومن بناتك إلى حفيداتك ولن يرتاحوا حتى ينتهى نسلك |
Diyorum ki, o geyikten her ne halt aldı ise, tam benim içime koydu. | Open Subtitles | أنا أخبرك.لقد هذا الشىء اى كان من الغزال ووضعه بداخلى |
Artık havaya girdiniz hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أشعر بانك بداخلى الان |
İçimden bir ses, bu kadını tekrar görmelisin diyordu. | Open Subtitles | -شىء بداخلى يقول أنى أريد أن أرى هذه السيده مره أخرى |