Bu 33 derecede 4 keg* bira demektir. *(238 Litre)**(1 KEG = 58.67 LİTRE) | Open Subtitles | هذا يعني 4 براميل بيرة .بدرجة حرارة 33 ياحبيبي |
RAM çevresindeki sürücülerin etrafına 4000 derecede tutuşan magnezyum yerleştirmişler. | Open Subtitles | يستخدم المغنيزيوم حول الاقراص والرام ويحترق بدرجة حرارة 4000 |
Elinizde oda sıcaklığında varsa harika olur hatta. | Open Subtitles | و ان كان لديك واحدة بدرجة حرارة الغرفة سيكون عظيما |
Umarım yumurtanı oda sıcaklığında seviyorsundur, biraz da rafadan. | Open Subtitles | آمل أنّك تُحبّ البيض بدرجة حرارة الغرفة، ومُتحجّرًا بعض الشيء. |
Bilgisayarların bulutlarla mücadele etmesi talihsiz bir durum, çünkü bulutlar gezegenin sıcaklığını düzenlemede çok önemli. | TED | من سوء الحظ الآن، أن أجهزة الكمبيوتر لا تفضل محاكاة الغيوم، لأن الغيوم هامة للغاية في التحكم بدرجة حرارة الكوكب. |
İşin sırrı, yağın sıcaklığını kontrol etmekte yatıyor. | Open Subtitles | النقطة المهمة هى التحكم بدرجة حرارة زيت القلى |
Bu kışın ortasındaki 70 derece sıcaklık araba fiyatlarında bir enflasyona sebep olursa eski Pontiac`ımı elimde tuttuğum için beni affedersiniz. | Open Subtitles | إذا كان ثمن التلوث الناجم عن السيارات هو أيام بدرجة حرارة 70 في الشتاء ستسامحوني إذا أبقيت سيارتي القديمة |
Dahili jeneratöre girip sıcaklığı düşürdüm. | Open Subtitles | لقد تلاعبت بدرجة حرارة المولد الداخلي وقمت بخفض درجة الحراره |
Yaz arası boyunca prova yapacaksa odayı en az 22 derecede tutalım. | Open Subtitles | إذا كان سيطلب منا التدرب أثناء العطلة الصيفية على الأقل بأمكاننا أن نطلب ان يُبقي على الغرفة بدرجة حرارة 22 |
Bir parça kes ve fırını ısıt. 325 derecede, beş ila yedi dakika. | Open Subtitles | إقطعي منها و وضعيها في الفرن بدرجة حرارة 325 فهرنهايت من 5 لـ7 دقائق |
Evet. 300 derecede 20 dakika eşittir 5 dakikada pişmesi için kaç oluyor 1,200 derece. | Open Subtitles | لنر، 20 دقيقة بدرجة حرارة 300، تساوي 5 دقائق بدرجة حرارة... |
Büyük Patlamada, herşeyin başladığı anda, evren inanılmaz derecede sıcaktı, inanılmaz yoğun ve küçüktü. | Open Subtitles | بـ"الإنفجار العظيم", وهو أصل كلّ شيء, كان الكون بدرجة حرارة لا تُطاق, وبغاية الكثافة, وصغير جدّاً. |
186 fahrenhayt derecede tutulmalı. | Open Subtitles | يجب أن تحفظها بدرجة حرارة 186 فهرنهايت. |
Muhtemelen oda sıcaklığında olur. | TED | بل ستكون غالباً بدرجة حرارة الغرفة |
Dudakların oda sıcaklığında. Gerçekten mi? | Open Subtitles | ـ شفتاك أصبحت بدرجة حرارة الغرفة ـ حقا؟ |
Süper iletkenlerin oda sıcaklığında çalışabildiğini düşünsenize... arabaların yollara hiç temas etmeden gittiğini, hem de yakıt kullanmadan gittiğini düşünün. | Open Subtitles | تخيل طرق مصنوعة بقابلية الوصل الكهربي بدرجة حرارة عادية ستحوم السيارات فوق الطريق حتى بدون لمسه دون استخدام أيّ البنزين مطلقا |
Sıcaklık: Geleneksel bilim düşük sıcaklık öneriyor, oda sıcaklığını veya yakınlarını ve sıcaklığı korumak için bir kontrol sistemi kurmayı. | TED | درجة الحرارة: الحكمة التقليدية تقول أن علينا أن نبقيها منخفضة، بدرجة حرارة الغرفة أو بدرجة قريبة منها، ثم نقوم بتركيب جهاز تحكم ليبقيها على تلك الدرجة. |
Paul Newbold vücut sıcaklığını yükseltip alçaltabilen bir yeteneğe sahip. | Open Subtitles | " بول نيوبولد " لديه على التحكم بدرجة حرارة . |
Dairenin sıcaklığını kontrol ediyor. | Open Subtitles | إنه يتحكم بدرجة حرارة الشقة. |
Queens, New York'ta güzel bir gün, sıcaklık -1 derece. | Open Subtitles | انه يوم جميل بدرجة حرارة 30 في حي "كوينز" بنيويورك |
Kurban iliklerine kadar kavrulmuş. sıcaklık en az 150 derece civarında olmalı. | Open Subtitles | الضحية محروق بالكامل، وأنا أعتقد بدرجة حرارة 300 فهرنهايت كحد أدنى |
Bildiğin üzere kertenkeleler soğuk kanlı hayvanlardır sıcaklığı hissedemezler. | Open Subtitles | كما تعلم فإن السحالي من الحيوانات ذات الدم البارد التي تفتقر للقدرة على الإحساس بدرجة حرارة الطقس |