"بدفتر" - Translation from Arabic to Turkish

    • günlük
        
    • defteri
        
    • defterimi
        
    • defterinde
        
    • defterini
        
    • defteriyle
        
    • rehberiyle
        
    • defter
        
    Babam her akşam yemekten sonra yazdığı bir günlük tutardı. Open Subtitles أحتفظ والدي بدفتر يوميات كتب فيه كل ليلة بعد العشاء
    Önceki dava, kurban günlük tuttuğu için çözülmüştü. günlük mü? Open Subtitles لقد قمنا بحل آخر قضية لدينا بسبب إحتفاظ الضحية بدفتر مذكرات
    Şov dünyasında bu işler nasıl yürüyor bilemiyorum ama, ...biz buralarda randevu defteri adını verdiğimiz çok faydalı bir araç kullanırız. Open Subtitles لا أعلم كيف يفعلون هذا في عالم العروض ولكن هنا لدينا ذلك الإختراع الذي يسمّى بدفتر المواعيد
    Gösteri dünyasında işler nasıl yürüyor bilmiyorum ama biz randevu defteri diye faydalı bir şey kullanıyoruz. Open Subtitles لا أعلم كيف يفعلون هذا في عالم العروض ولكن هنا لدينا ذلك الإختراع الذي يسمّى بدفتر المواعيد
    50,000 dolar. Neden sen burada beklemiyorsun, ben de gidip çek defterimi alayım. Open Subtitles ما رأيك أن تنتظر هنا وسآتي بدفتر الشيكات؟
    Ki koca bunu adres defterinde bulsaydı sağlam dayak yerdi. Open Subtitles والتي كانت ستنطلي غالباً على الزوج إذا وجدها بدفتر عنواينها
    Sadece çek defterini kaybetme. Open Subtitles فقط تعلق بدفتر الشيكات الخاص بك
    Anneciğinin çek defteriyle iyi vakit geçirdin. Open Subtitles حسناً لقد استمتعت بدفتر الحساب للماما
    Telefon rehberiyle dövsek de olurdu. Open Subtitles بوسعنا أن ندخل هناك و نضربه بدفتر الهاتف
    Bu ilginç. Ama günlük tutması neden bu kadar önemli ki? Open Subtitles هذا غريب ولكن لماذا يهمك إن إحتفظ بدفتر مذكرات؟
    Benim için bir günlük tutmanızı istiyorum. Open Subtitles أنا اريد منك ان تحتفظ بدفتر تدوين الملاحظات من أجلي.
    Öncelikle eğer günlük tutacaksan daha iyi bir kilide ihtiyacın var. Open Subtitles حسناً ، في البداية ، اذا كنتِ .. ما زلتِ تحتفظين بدفتر مذكرات عندها تحتاجين إلى قفل أفضل
    İyi güzel de, sen bunları saate bakarak ya da randevu defteri... ..kullanarak da yapabilirsin, değil mi. Open Subtitles حسناً, هذه أشياء يمكنك إنجازها بدفتر مواعيد و ساعة
    Ah, telefon etti.Gecikecekmiş. Oh! Tamam, merak etmeyin.cek defteri ile birlikte geliyor. Open Subtitles للتو اتصل سيأتي متأخرا لكن لاتقلق انه قادم بدفتر الشيكات
    Tarih dersindeki ortağım ve aynı defteri kullanıyoruz. Open Subtitles انها شريكتي بالدراسة في صف التاريخ و نحن نتشارك بدفتر
    - Oh, tabi, çek defterimi alayım. Bekleyin. Open Subtitles -أوه صحيح، دقيقة آتي بدفتر الشيكات، إنتظر
    Bunu yapabilirim. Bekle, çek defterimi alayım. Open Subtitles يمكنني هذا، إنتظر سآتي بدفتر الشيكات
    - Leo'nun defterinde bir şey buldun mu? Reiden'ın ana hücre ürününün kullanıldığı yerler ve tarihler gördüğümüz enfeksiyonlu hayvanlarla uyuşuyor. Open Subtitles ـ هل وجدت أى شئ بدفتر حسابات ليو ؟
    Baban Bobby'nin adres defterinde kayıtlıydı. Open Subtitles عنوان والدكِ كان مخزناً بدفتر العناوين الخاص بـ (بوبي)
    Ayrıca kocamın kişisel defterini de istiyorum. Open Subtitles وانا ايضا ارغب بدفتر زوجي للحسابات
    Adama onun adres defteriyle ilgilendiğimi bildirdim. Open Subtitles لا ،يا ويرجلي ، ،أنا فقط أخبرت الرجل أنني مهتم بدفتر عناوينها بأنني إهتممت بدفتر عناوينها...
    Telefon rehberiyle kafama vuruldu. Open Subtitles الضرب بدفتر الهاتف.
    406)}Sizlerle bu defter aracılığıyla arkadaş olmak istiyorum. Open Subtitles "أُريد أن أُصادقكم جميعاً بدفتر المُلاحظات هذا."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more