"بدون سبب" - Translation from Arabic to Turkish

    • sebepsiz yere
        
    • Sebebi yok
        
    • boş yere
        
    • nedensiz yere
        
    • Yok yere
        
    • sebep yokken
        
    • sebep olmadan
        
    • neden yokken
        
    • boşuna
        
    • nedeni yok
        
    • Durduk yere
        
    • neden olmadan
        
    • nedeni olmadan
        
    Ama sebepsiz yere ona bağırmak bu beni kötü baba yapar. Open Subtitles و لكن الصراخ في وجهه بدون سبب يجعل مني أباً سيئاً
    Kendini ne zannediyorsun bilmiyorum ama ofisime dalıp sebepsiz yere beni tutuklayamazsın. Open Subtitles لا أعلم من تظن نفسك لكن لايمكنك القدوم لمكتبي وتعتقلني بدون سبب
    Yaptıkları numaraları biliyorum, bizi sebepsiz yere bekletiyorlar bu yaptıkları çok amatörce. Open Subtitles اعلم ماهي لعبتهم وهم يجعلوننا ننتظر بدون سبب وهذا فقط هراء قانوني
    Bir Sebebi yok. 3 kişi öldürüldü, hepsi bu. Open Subtitles بدون سبب ثلاثة أشخاص تعرضو للقتل
    Bu derece gelişmiş bir katil, bir tanığı... boş yere sağ bırakmaz. Open Subtitles القاتل الذي يقوم بجرائم متقنة مماثلة لا يترك شاهدة حية بدون سبب
    Sonrasında tek bildiğim şuradaki polislerin nedensiz yere beni alaşağı etmiş olmalarıdır. Open Subtitles أن رجال الشرطة ألقوني أرضاً . بدون سبب على الإطلاق
    Seks olmadan birisiyle randevuya çıkma fikri etrafındakilerin seni Yok yere kızdırması gibi. Open Subtitles بدون المضاجعة ، فالمواعدة تكون ترك الناس تزعجك بدون سبب
    İki yaşında. Duruştan da tahmin edebileceğiniz gibi, kendinden emin bir çocuktum - ve sebepsiz yere değil. TED العمر ٢ يمكنكم التكهن من قرفستي انني كنت ولد واثقٌ من نفسه. وليس بدون سبب.
    Yüreğini sınamak için, başarılı olduğu hâlde Victor'u sebepsiz yere cezalandıracağım. Open Subtitles سأختبر عواطف فيكتور بشيء من الظلم بمعاقبته بدون سبب بعد أن يكون قد نجح فيما طلبته منه
    Açıkçası, o polis sebepsiz yere bana vurunca ben de intikamımı aldım. Open Subtitles .ذلك الشرطي ضربني بدون سبب فانتقمت منه. بصراحة.
    Bir an sonraysa, sebepsiz yere depresifleşiyorum. Open Subtitles و بعدها بدقيقة من الممكن أن أشعر بالإكتئاب بدون سبب
    Ona biletini sordum ve bana vurdu. sebepsiz yere bana vurdu. Burnuma yumruk attı. Open Subtitles لقد طلبت منه البطاقة فضربني ضربني بدون سبب
    Bir savaşçı kılıcını daima keskin tutar ama sebepsiz yere kılıcını kullanmaz. Open Subtitles المحارب يبقي دائما سيفه حادّ لكنّه لا يسحبه ابداً بدون سبب
    - Sebebi yok! - Sadece merak! - Öğrenmeye çalışıyoruz. Open Subtitles بدون سبب ، نحاول التعلم - فقط فضول ، أنا أحبك -
    Benimle uğraşma pislik. Beni boş yere tutukladın! Open Subtitles لا تعبث معي ، أيّها الحقير قبضت عليّ بدون سبب
    Çünkü sizin gibi insanlar nedensiz yere fiyat koyuyorsunuz Open Subtitles حيث لدينا مسؤولية بسبب وجود أشخاص مثلك قرروا وضع سعر بدون سبب
    Bu adamlar Yok yere bize saldıramaz. Open Subtitles هؤلاء الرجال لم يقوموا فقط بمهاجمتنا بدون سبب
    Ortada hiç sebep yokken kendi kendine ateş alan bedenler. Open Subtitles الأجسام وضعت ملتهبة بدون سبب حاسم من الإحتراق.
    sebep olmadan tek başına böyle güleceğine inanamıyorum. Open Subtitles أنا لا أستطيع ان أعتقد بأنّه يسْخر مثل ذلك لوحده, بدون سبب
    O adamı pislik hiçbir neden yokken vurdu. Open Subtitles أنا محظوظ ذلك الشخص قتل ذلك الرجل بدون سبب
    Biliyor musun boşu boşuna korktuğum bir sürü şey var, kişniş ve güvercinler gibi. Open Subtitles نعم أنت محق أظن ان هناك الكثير من الأشياء كنت اخشاها بدون سبب كالحمام و الكزبرة
    Özel bir nedeni yok. Sadece iyi geçti mi diye merak ettim. İyi geçti mi? Open Subtitles بدون سبب, كنت فقط اتسائل هل فرحتم؟
    Kimsenin Durduk yere müzikal yazmayacağını söylemiştim. Open Subtitles لقد قلت لك أن لا أحد يكتب مسرحيّة بدون سبب
    .. görünüşe göre insanları hiçbir gerekçe ve neden olmadan rasgele öldürdü.. Open Subtitles وعلى ما يبدو قتل الناس بشكلٍ عشوائي بدون سبب أو دافع
    Tatlım, mantıklı bir nedeni olmadan sana kimi dinleyeceğini söylemem ama- Open Subtitles بدون سبب لن أخبرك بما عليك الإستماع إليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more