| Ama bu, Kesinlikle en ucuzu, aşağılığı, adisi... | Open Subtitles | لكن هذه الخدعة بدون شك أكثرهم وضاعةً ودنواً |
| Ben Kesinlikle bugüne kadar gördüğün en büyük başbelasıyım. | Open Subtitles | أنا بدون شك أكبر مصدر إزعاج يمكن ان يوجد |
| Tanrım, eğer annemi merdivenden ittiğim zamanı geri getirebilseydim Kesinlikle bir daha düşünürdüm bunu. | Open Subtitles | بلى، صدّقوني، بدون شك. إن استطعت الرجوع بالزمن عن دفع والدتي من الدرج، سأعيد التفكير. |
| Chris Griffin, Hiç şüphesiz okulun en az tanınan çocuğu sensin. | Open Subtitles | كريس جريفين .. أنت بدون شك الفتى الأقل شعبية في المدرسة |
| Hiç şüphesiz, bizi plan hakkında bazı cevaplara götürecek ve belki üstlerine. | Open Subtitles | بدون شك سوف يقودنا الى بعض الاجابات عن المؤامرة وربما عن رؤسائه |
| Anahtar konusunda yalan söylemek için özel nedenlerin var, ona şüphe yok. | Open Subtitles | ، بدون شك ، لديك أسباب خاصة لكي تكذب بخصوص المفتاح |
| Babanın hiç kuşkusuz... iyi bir öğretmen olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألم تدرك أن أباك معلم جيد؟ بدون شك فى هذا |
| Bu Kesinlikle İslam adı altında işlenen bir cinayettir. | Open Subtitles | لقتل مواطنين أبرياء هذا بدون شك يجرمه القانون الإسلامى |
| Bu Kesinlikle bugüne dek gördüğüm en berbat korsan. | Open Subtitles | بدون شك هو القرصان الأسوأ الذي رأته عيناي |
| Dedektif Jones, böyle bir şey aramıyor olsaydı, Kesinlikle bulunamazdı. | Open Subtitles | حيث ظلوا هناك بدون شك من وقتها لو ان المحقق جون لم يبحث عن شئ مثل هذا. |
| - Erkek el yazısına benziyor. - Kesinlikle erkek. | Open Subtitles | ـ تبدو وكانها كتابة رجل ـ بدون شك انه رجل |
| Eğer biraz daha yukarıya uzanırsan Kesinlikle bir ambulansa ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | كما تعرفين، لو حاولت أن ترتفعي أكثر، لكنت بحاجة إلى سيارة إسعاف بدون شك. |
| Bana göre, Kesinlikle Rakun'un pervasız yöntemlerini desteklemiyorum. | Open Subtitles | بالنسبة لي، فإنني بدون شك لا أتفق مع مع طرق الراكون الطائشة. |
| - Sadece 12 haftam kaldı. - Hiç şüphesiz. | Open Subtitles | الوقت ضيق , أنا عندى فقط أثنا عشر أسبوعاً بدون شك |
| Hiç şüphesiz, gemiyle birlikte hayatlarımızı da kurtardı. | Open Subtitles | بدون شك, لقد أنقذ السفينة، بالإضافة إلى حياتنا. |
| Hiç şüphesiz bu uzun yıllardır yaptığım en çılgınca şey. | Open Subtitles | هذا بدون شك الشىء الأكثر حماقة الذى قمت به خلال السنوات الماضية |
| Rocky karizmatik biri, ona şüphe yok, ...fakat ben içinde biraz daha romantizm olan şeylerden bahsediyorum. | Open Subtitles | ذا روك لها صفاته بدون شك ولكنني افكر في شيء مع قليل من الرومانسية |
| Sizi saldırı hakkında yanıltmaya çalıştığına şüphe yok, bu yüzden, kendini saldırıyı engelleyebilecek adam olarak göstermeye çalışıyor. | Open Subtitles | هو بدون شك أوصل لك المعلومات عن الهجوم ليمكنه أن يدعي أنه الشخص الذي يمكنه منع الهجوم |
| Bu uzlaşma sukunet zamanını temsil ediyor ve geçici olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | عرض السلام هذا أتى نتيجة لحظه من رباطة الجأش والذي بدون شك سيكون عابراً. |
| Siz ikiniz, hiç kuşkusuz, gelmiş geçmiş en kötü yardımcı şef doktorlarsınız. | Open Subtitles | .. بدون شك أنتما , ،أسوأ رؤساء المتدربين على الإطلاق |
| Ama Tabii aslen hapis yatma sebebi gençlere tecavüz edip sonra da onları öldürmek. | Open Subtitles | ولكنه بدون شك كان مسجونًا، بسبب اغتصاب وقتل زمرة من المراهقين، |
| Oh, hayır. Şüphesiz ki, sen hristiyanlık alemindeki en güzel yaratıksın. | Open Subtitles | نعم و بدون شك إنك اجمل مخلوق في حفل عيد المسيحين |
| Hiç şüphem yok ki, ittifak içinde biraz daha önemli bir mevkiye terfi ettirileceğim. | Open Subtitles | بدون شك ستتم ترقيتى الى... مكانة اساسية بداخل التحالف |
| Şunu da eklemeliyim, Elbette ki erkek olmanın bazı harika, harika, Kesinlikle harika yönleri var. | TED | وأريد القول الآن ، بدون شك هناك بالطبع أشياء رائعة للغاية أروع ما يكون حال كونك رجل . |