"بدَّ وأنْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmalıyım
        
    • olmalılar
        
    • herhalde
        
    Sabah gül keserken düşürmüş olmalıyım. Open Subtitles لا بدَّ وأنْ أسقطتُهم هذا الصباحِ عندما كُنْتُ بأَقْطعُ الوردَ.
    Birgün okula yürüyordum ve onun bölgesine çok yaklaşmış olmalıyım. Open Subtitles أنا كُنْتُ أَمْشي لتَعليم يومِ واحد وأنا لا بدَّ وأنْ عَبرتُ قريب جداً إلى أرضِها.
    Bu sabah yanlış dosyayı almış olmalıyım. Open Subtitles أنا لا بدَّ وأنْ مَسكتُ الملفَ الخاطئَ هذا صباحِ.
    Eski otobüs hattını başka bir dosyaya aktarmış olmalılar. Open Subtitles هم لا بدَّ وأنْ حرّكوا خط سير الحافلات القديمةَ إلى ملف مختلف.
    Hepsi birden çapaya bağlanmış, taş gibi batmış olmalılar. Open Subtitles كلّهم رَبطوا سوية إلى تلك المرساةِ، هم لا بدَّ وأنْ غَرقوا مثل الأحجارِ.
    Evet ve ayrıca cüzdanımdan anahtarlarımı çalıp yedeğini yaptırmış olmalılar. Open Subtitles نعم، هم لا بدَّ وأنْ سَرقوا المفاتيحَ مِنْ محفظتِي وعَملتْ نسخ منهم،
    O da fark etmiş olmalı. Bu yüzden gitti herhalde. Open Subtitles هي لا بدَّ وأنْ إرتفعتْ على تلك، أيضاً، ولِهذا تَركتْ.
    Bir şey söylemiş olmalıyım. Open Subtitles لا بدَّ وأنْ قالَ شيءَ. الشيء المَعْمُول.
    Günleri karıştırmış olmalıyım. Open Subtitles انا لا بدَّ وأنْ أصبحَ الأيام خَلطتْ.
    Anneme Hesty dediğini duymuş olmalıyım. Open Subtitles أنا لا بدَّ وأنْ سَمعتُه إدعُ Hestyها مرّة،
    Kendimden geçmiş olmalıyım. Open Subtitles أنا لا بدَّ وأنْ إنجرفتُ مِنْ هناك.
    Geçen hafta gördüm, ve, uh, kazara ezberlemiş olmalıyım. Open Subtitles رَأيتُه الأسبوع الماضي، , uh, و لا بدَّ وأنْ إستظهرَه بِالصُّدفَة.
    Gazetede okumuş olmalıyım. Open Subtitles أنا لا بدَّ وأنْ قَرأتُه.
    Bütanı her şeyin üzerine sıkmış olmalılar. Open Subtitles هم لا بدَّ وأنْ رَشّوا بوتانَ في جميع أنحاء كُلّ شيء.
    Dediğim gibi, kutuyu açmış olmalılar. Open Subtitles مثل أنا قُلتُ قبل ذلك، هم لا بدَّ وأنْ فَتحوا العلبةَ.
    Benim kullanmamı ummuş olmalılar ve Spike'a olan şeyin bana olacağını biliyor olmalılar, yani... Open Subtitles لا بدَّ وأنْ تَوقّعوا أن أستعملْه و كَانَ يجبُ أَنْ يعرفوا انها كانت يمكن ان تفعل بى ...ما فعلته لسبايك لذا
    Beni senin evine kadar takip etmiş olmalılar. Open Subtitles هم لا بدَّ وأنْ تَلوا meo مكانكَ، موافقة؟
    Kurtarma esnasında kaçmış olmalılar. Open Subtitles هم لا بدَّ وأنْ هَربوا أثناء الإنقاذِ.
    Onu kutudan çıkarmış olmalılar. Open Subtitles هم لا بدَّ وأنْ أَخذوه خارج العلبةِ.
    Lanet olası bodrumu yine su bastı herhalde. Open Subtitles ماذا خاطئ؟ السرداب الملعون لا بدَّ وأنْ فاضَ ثانيةً.
    herhalde kuru temizlemede daraldı. Open Subtitles أولئك المنظفين الداميِ لا بدَّ وأنْ قلّصَه. النيل:
    herhalde Veer evlenmiştir, yanındaki de karısı olmalı. Open Subtitles فير لا بدَّ وأنْ تَزوّجَها، هي يَجِبُ أَنْ تَكُونَ زوجتَه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more