"برأسي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kafamda
        
    • kafamı
        
    • kafama
        
    • kafamın
        
    • kafa
        
    • aklıma
        
    • başımı
        
    • kafamdaki
        
    • aklımda
        
    • kafam
        
    • baş
        
    • beynime
        
    • kafamdan
        
    • başım
        
    • kellemi
        
    kafamda bir sürü fikir dolanıyor ama gerçekten ne düşündüğünü bilmek istiyorum. Open Subtitles لدي العديد من الأفكار برأسي لكنني أريد أن أعرف مالذي تفكر به
    Şimdi kafamda o görüntüler var, ve bunları nasıl ututabileceğimden emin değilim. Open Subtitles لدي هذه الصور برأسي الآن وأنا لست متأكدة من كيفية جعلها تختفي
    Asılıyım ve kafamı su dolu kovaya sokuyorlar.. Open Subtitles بأنني معلقة , وهم يغطسون برأسي في دلو من الماء
    kafama bir kurşun yedim ama babamın öğrettiği şeyi hatırlıyorum. Open Subtitles لقد تلقيت رصاصة برأسي لكني أتذكر ما علمني إياه والدي
    - Madem geçmişteyim... - ...o zaman nasıl kafamın içine girdin? Open Subtitles لو كنت في الماضي ، أنّى لك أن تكون برأسي ؟
    bu boncuklar beni güvende tutuyor. Herhangi bir ruhun kafa bulasmasini engelliyor. Open Subtitles هذا الخرز يبقيني في أمان، إذ يمنع كلّ الأرواح من المساس برأسي.
    kafamda garip fikirler var ama onları bastıramıyorum. Open Subtitles لدي هذه الأفكار الغريبة برأسي التي لا أستطيع زعزعتها.
    Tek karın ağrım kafamda. Gerçek babamın kim olabileceğini düşünmeden edemiyorum. Open Subtitles الألم برأسي ، لا يمكنني التوقف عن التساؤل من يكون أبي الحقيقي
    Ben ne olacak bu fikrim yok benim kafamda ... ve ... bu kadar eğlenceli değil. Open Subtitles ولدي فكرة برأسي كيف سيكون هذا الأمر وليس مرحا ، اليس كذلك ؟
    Bazen kafamı bir ya da 2 tane eteğin altına sokarım. Open Subtitles لقد أنحنيت برأسي ورأيت واحدة او اثنتين من التنورات النسائيه
    Bir köşede oturup kafamı duvarlara vuruyordum, belki bu şey kapanır diye. Open Subtitles كنت أجلس في زاوية وأضرب برأسي الحائط ، لأحاول إيقافها
    kafamı biryerlere çarpmaması için tutuyorum, ama biliyormusun, bu durumdanda alacağımız güzel şeyler var. Open Subtitles لا أزال أحاول تقليبها برأسي, لكن, تعلمين, لربّما قد نستطيع الخروج بشيء جيّد من هذه الحادثة.
    Uzay gemisine pilotluk yapabileceğim fikrini kafama soktuğun gün. Open Subtitles اليوم الذي وضعت الفكرة برأسي بأني استطيع قيادة سفينة الى الفضاء
    Daha merhaba demeden kafama kurşunu sıkar, sonra da silahı kendine çevirir. Open Subtitles انه سيضع رصاصة برأسي قبلها ثم سيدير المسدس الى نفسه
    Hastaydım. Tok'ra'nın kafama bir yılan koymasına izin verdim, yoksa ölecektim. Open Subtitles كنت مريض، و وافقت ان تضع التوكرا ثعبان برأسي و الا كنت لأموت
    Kendime, hepsinin kafamın içinde olduğunu söyledim davayla olan duygusal bağlantımın ortaya çıkardığı bir sanrı olduğunu. Open Subtitles أخبرت نفسي بأن كل هذا كان برأسي, هلوسة صنعتها العلاقة العاطفيّة للقضيّة.
    Adamım, şu anda kafanın içinde olmaktan nefret ederdim. Evet, ben de şu an kafamın içinde olmak istemiyorum. Open Subtitles يا رجل، كنت لأكره أن أكون برأسك الآن - نعم، أنا أيضاً لا أريد أن أكون برأسي الآن -
    Sen o hataları yaparken, o küçük kafede karşında oturup sana kafa sallıyor, seni dinliyor ve destekliyordum. Open Subtitles كنت أجلس أمامك بالمقهى أومئ برأسي و أستمع إليكِ و أدعمك
    Belediye binasının önünden geçerken seni düşünüyordum ve aklıma sana takıldı. Open Subtitles كنت أفكر بك عندما مررت بمركز البلدة و قد علقت الفكرة برأسي
    Pekala, kendime adamın biri başımı suya sokup beni öldürmeye çalıştığını söylüyorum. Open Subtitles حسنا، أناأقنعنفسي.. أن الشخص فوقي يحاول أن يدفع برأسي تحت الماء ويقتلني
    kafamdaki sayının Tanrı'nın gerçek adı olduğunu mu söylüyorsunuz? Open Subtitles هذا الرقم الذي برأسي هو الاسم الحقيقي للرب
    aklımda o kadar çok şeyi serbest bıraktın ki artık hatırlayamıyorum. Open Subtitles لقد حجبتَ الكثير من الذكريات الموجودة برأسي والآن أعجز عن التذكّر
    Tek bildiğim bugün ki yarıştan sonra kafam basmaya başladı. Open Subtitles كل ما أعرفه أن بعد سباق اليوم حدث شئ برأسي
    Sırf insanlara gülümseyip, baş sallayıp onların sorunlarıyla ilgileniyormuşum gibi yapmamak için kiliseden ayrılıp bu işi kabul ettim. Open Subtitles تركت الكنيسة وأخذت هذه الوظيفة لكي لا أضطر للابتسام. وأومئ برأسي وأتظاهر بأنني أهتم لمشاكل الآخرين.
    Çoğu yanıltıcı bilgilerdi, ama "Yıldız Geçidi" sözcüğü beynime saplandı. Open Subtitles أغلبة كانت معلومات مضللة لكن كلمة ستارجيت التصقت برأسي
    Tüm bunlar kafamdan 2008'in sonuna doğru, elbette büyük ekonomik kriz olduğunda geçiyordu. TED كل ذلك كان يمر برأسي في أواخر عام 2008، عندما، بالطبع، وقع حادثة مالية كبيرة.
    Kapıdan başım dik çıkacağım. Open Subtitles سَأَمْشي خلال ذلك البابِ برأسي حَملَ مستوى عالي.
    Beni bağışlayın efendim. kellemi Jamukha'ya gönderin. Open Subtitles اغفر لي يا مولاي ، و ارسل برأسي إلي جاموها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more