gitmemi bir tek sen istiyordun, ve yerime geçecek sıradaki kişi sendin. | Open Subtitles | أنت من لديه أسباب ليرغب برحيلي كما أنك بالدور التالي لتحل محلي |
Hanımlar, demek benim gitmemi istiyorsunuz, işte size fırsat. | Open Subtitles | أيها السيدات ستحصلون على فرصتكم برحيلي |
İngilizler yıllardır beni tehdit ediyor, ama Fransa sarayından kimin gitmemi istediğini sadece Colin biliyor. | Open Subtitles | لقد هددني الإنجليز للعديد من السنوات ولكن (كولين) هو الوحيد الذي يعلم مَنْ في البلاط الفرنسي الذي يرغب برحيلي |
Gördün mü? Buradan ayrılarak sana büyük bir iyilik yapmışım. Öyle mi? | Open Subtitles | أترى , لقد أسديتكَ خدمة برحيلي - أجل - |
Gördün mü? Buradan ayrılarak sana büyük bir iyilik yapmışım. Öyle mi? | Open Subtitles | أترى , لقد أسديتكَ خدمة برحيلي - أجل - |
Yapacak çok iş var ama. Batista'ya ayrılacağımı söylemem lazım. | Open Subtitles | لا يزال هنالك الكثير لنفعله، يجب أن أبلغ (باتيستا) برحيلي... |
Kira kontratımı sonlandırmak için geldim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك برحيلي |
gitmemi istemiyorsunuz. | Open Subtitles | لا ترغبين برحيلي |
Neden gitmemi istediğini bilmiyorum... ama Emma'ya geri dönmeliyim. | Open Subtitles | {\pos(190,230)}لا أملك أدنى فكرة عن سبب رغبته برحيلي لكنْ عليّ العودة إلى (إيمّا) |
gitmemi istemiyordu. | Open Subtitles | لم ترغب برحيلي |
Onlar hazır hissetmeden aralarından ayrılarak. | Open Subtitles | برحيلي قبل أن يكونوا مستعدّين |
Kira kontratımı sonlandırmak için geldim. | Open Subtitles | جئت لأخبرك برحيلي |