Kahinler bu yüzden volkanın patlayacağını göremiyorlar. Volkan falan yok. | Open Subtitles | لهذا لا يستطيع العرافون رؤية البركان لا يوجد أي بركان |
Eğer bir gün yük olursam volkanın içine atlayacağımı temsil ediyor. | Open Subtitles | إنه يدل إذا أصبحت في يوماً ما عبء اقفز في بركان |
Helikopterle aktif bir yanardağ gezisi, veya kristal berraklığında sularda yunuslarla beraber yüzmek. | Open Subtitles | حول بركان ودخانه في هليكوبتر او السباحة في مياه نقية جدا مع الدلافين |
Aslında bütün bu göl, devasa bir yanardağın su dolmuş krateri. | Open Subtitles | ولكن في الواقع هذه البحيرة كلها فوهة بركان غمرها بركان عملاق. |
"Tekrardan bir volkana atılmak istersen parasını biz veririz." Çeviri: | Open Subtitles | "إن أردت أن يُقذف بك في بركان مجدداً، سنتكفل بالمصاريف" |
Bir noktadan sonra neslinde tek kalan kişi sidikli bir kızdı, ben de onu bir volkandan aşağı ittim. | Open Subtitles | حسنا، في هذه المرحلة، كل ما كان اليسار من خط الدم كانت فتاة صغيرة، وأنا فقط دفعتها إلى بركان. |
Çikolata volkanı, geçen senekinin aynısı. | Open Subtitles | بركان الشوكولاتة . مثل التي حصلت عليها العام السابق |
Şurada sol tarafta. büyük bir volkan olan Axial Seamount. | TED | على الناحية اليسرى هنا يوجد بركان كبير يدعى آكسيال سيماونت |
Kimsenin bilmediği bir şeyi öğrenmek için, bir volkanın içine çıplak olarak girer. | Open Subtitles | قد يمشي عاريا إلى بركان نشط إن اعتقد أن باستطاعته تعلم شيء لم يعلم به أحد قبل |
Öleceğini söylüyorsun, ve bir volkanın içine atlayacağını. | Open Subtitles | تَقُولُ بأنّك تَمُوتُ، و ذْاهبُ للقَفْز فى بركان. عقلى فارغُ. |
Firewalker, ilk kez gelecek hafta aktif bir volkanın içine gönderilecek. | Open Subtitles | فيروالكير سيجعل الإسبوع القادم هبوطه الأول إلى بركان ثائر. |
Ve arkada bir yanardağ var, üzeri buzullarla kaplı. | TED | وهناك بركان في الخلف، بأنهار جليدية على القمة. |
Eğer bir tane daha basit, tek ampullü devre veya banyo köpüğünden yanardağ görürsem sizi direk 2. sınıfa gönderirim. | Open Subtitles | لذا رجاءاً لو رأيت بطارية تعمل كمتفجرات أو إنفجار بركان سأضطر إلى إعادتكم إلى السنة الثاني0 |
Sanki miden bir yanardağ ve eriyen volkanik lavlar yukarı doğru çıkıyor gibi. | Open Subtitles | انه مثل بطنك في بركان وطبقات من الحمم الذائبه وتكون مثل التدحرج علي القمه |
Bence bir yanardağın üstünde yaşamaya benzer hanımefendi. | Open Subtitles | يمكنني القول يا سيدتي إن الأمر أشبه بالسكن فوق بركان |
Her 10 kişiden biri, aktif bir yanardağın eteğinde yaşıyor. | Open Subtitles | واحد من كل عشرة منّا يعيش على مقربة من بركان نشط. |
Ve yaşam, güneşin ulaşamadığı 1500 metre derinlikteki sönmüş bir volkana uzanır. | Open Subtitles | رغم بإِنَّهُ جميعاً يَتفتّحُ على بركان خامدِ a ميل تحت وصولِ الشمسِ. |
Bu patlama, tarihte kaydedilmiş herhangi bir volkandan yüzlerce kat daha fazla taş, kül ve zehirli gaz püskürttü. | Open Subtitles | لقد نفث صخور ورماد وغازات سامة أكثر بمئات المرات من أي بركان على مر التاريخ |
Wu Kardeşler Hu Bay volkanı'nın içindeki kalelerine gidiyorlar. | Open Subtitles | الاخوات ذهبوا للإختباء في القلعة في بركان هو باي |
Mars yüzeyinde 24 km boyunca yükselen, şimdilerde sönmüş bir volkan. | Open Subtitles | إنه بركان خامد معروف والذي يرتفع 15 ميلا فوق سطح المرّيخ |
Tanzanya'daki bir çöl ovasında, Ol Donyo Lengai yanardağının gölgesinde, volkanik küllerden oluşmuş bir kumul vardır. | TED | في منبسطات صحاري تنزانيا، في ظل بركان.. أول دونيو لينجى هناك كثبان من الرماد البركاني. |
(Gülüşmeler) Bu Costa Rica'daki Poás yanardağı kraterinin içini gösteriyor. | TED | (ضحك) هذا ما يبدو من داخل فُوهة بركان "بواس" بكوستاريكا. |
Yeğenim ve Howard Burkan tarafından şaşırtılmak. | Open Subtitles | أن تتفاجأ بقدوم ابن شقيقتك و (هوارد بركان) |
Bu büyüklükte bir volkanda büyük bir patlama olsa muhtemelen Missouri'nin yanındaki her eyaleti doldururdu. | Open Subtitles | فإنه سوف يستولي على الصورة إذا حدث إنفجار كبير ..فإن بركان بهذا الحجم ربما يغرق ولاية ميسوري من كل جانب |
Bu sarp kayalıkta, solumdaki sönmüş yanardağa doğru bakıyorum. | TED | وأنا على شفير الهاوية نظرت إلى الأسفل إلى بركان ميت إلى يساري. |
Mesela dağ ve ateş yan yana gelince, ateş Dağı olur. bir volkan. | TED | فمثلًا، عند جمع الجبل والنار معًا، يصبح لدينا جبل نار، أي بركان. |
Bu ateş böcekleri Katmandu volkanından çıktılar. | Open Subtitles | هذه اليراعات من بركان قبالة ساحل كاتماندو |