"بريدجيت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bridget
        
    • Bridgette
        
    • Brigitte
        
    • Bridge
        
    • Bridgett
        
    • Bridgit
        
    Hayır, değildi, Bridget, içimden kendi evimin kapısını biraz çalmak geldi. Open Subtitles لا ، لا بريدجيت أنا فقط أحب أن أطرق باب منزلي
    Afrika'da Bridget'in Senegal'deki bir yolu az önce haritalandırdığını görebilirsiniz. TED يمكنكم رؤية بريدجيت في أفريقيا الذي قام للتو تم تخطيط طريق في السنغال.
    Oh, bağışla beni. Bayan Bridget Lawson, Bay Henry Fowler. Open Subtitles أوه، اعذرني، الآنسة بريدجيت لاوسن، السيد هنري فولر
    Bridget Kelly'nin durumu hakkında bir şeyler söyler misiniz? Open Subtitles وكنت أتساءل إذا كنت يمكن أن تقول لي أي شيء عن حالة بريدجيت كيلي.
    Bridgette, sen tahıl istiyorsun.Bunu kendi kendine yaparsın ,değil mi? Open Subtitles بريدجيت ، تريدين طعام من الحبون ، يمكنك عمل ذلك بنفسك ، أليس كذلك؟
    Bridget Kelly'nin odasındakiyle de aynı. Open Subtitles نحن أيضا يقابل ذلك على عينة أخذت من غرفة بريدجيت كيلي.
    Bridget, tavsiye mektubu almak için buraya gelmişti ve... Open Subtitles جاء بريدجيت التي كتبها هنا ل التقاط خطاب توصية.
    Ve tabii her şey Bridget'in varolmayan mini eteğiyle ilgili bazı sorumsuz elektronik postalarla başladı. Open Subtitles وبدأ كل شيئ بالطبع مع بعضا من هذه الرسائل الإلكترونية الغير مسئولة المتعلقة بتنورة بريدجيت الغير موجودة
    Bu, Bridget Jones. Bridget, bu da Natasha. Open Subtitles هذه هى بريدجيت جونز بريدجيت هذه هى ناتاشا
    Bridget yayıncılık alanında çalışıyor ve çırılçıplak benim havuzumda oynardı. Open Subtitles بريدجيت تعمل فى مجال الدعاية ولقد اعتادت ان تلعب عارية فى حمام سباحتنا
    Bridget Jones bacaklarının arasında... çok kötü bir adam olan vahşi seks ilahesi. Open Subtitles بريدجيت جونز إلهة الجنس وبين قدميها رجل شرير جدا
    Ben, Uyan, Britanya programından Bridget Jones... aslında biraz vurgun yemiş gibiyim. Open Subtitles كان معكم بريدجيت جونز لإنهضى يا بريطانيا ولنواجه الأمر مع بعض التحسن الآن
    Hiç değilse benimle ve Bridget'le doğum günü için bir içki iç. Open Subtitles على الأقل ابقى من أجل أن تشرب نخب عيد ميلاد بريدجيت
    Çıplak bir Amerikalı için Bridget'i şutlamadı. Open Subtitles فهو لم يهجر بريدجيت من أجل عارية أمريكية
    - Eşyalarımızı toplamalıyız. - Pasaportun, Bridget ve donların. Open Subtitles أعتقد أنه يجب علينا حزم الحقائب جواز السفر يا بريدجيت
    Yarabbim! Seksi Bridget minicik eteğin içinde, erkeklerin önünde mi atlayıp zıplayacak? Open Subtitles يا رجل , بريدجيت المثيرة ترقص وتقفز مرتدية التنورة القصيرة أمام اولئك الشباب المقرفين
    Bridget. Tatlım, bunun senin için zor olduğunu biliyorum ama Kerry senin kardeşin. Open Subtitles بريدجيت , اسمعي عزيزتي أعلم بأن هذا صعب عليكي
    Dayanamıyorum. Bridget, Kerry'nin bunu sadece sataşmak için yaptığını düşünüyor. Open Subtitles لا استطيع تحمل هذا , بريدجيت تعتقد بأن كيري تفعل هذا لإغاظتها فحسب
    Kerry'nin amigo olmaya hakkı var. Bridget'ın da bu yüzden üzülmeye. Open Subtitles كيري لديها الحق بأن تكون مشجعة و بريدجيت لديها الحق بأن تستاء من الأمر
    Anne Bridgette'in diş fırçasına dokundum tamamen kuruydu.tamamen. Open Subtitles لقد وجدت فرشاة أسنان بريدجيت جافة ، جافة تماما
    Bu Brigitte, ablası gibi bikini mankeni olmak istiyor. Open Subtitles هذه هى بريدجيت أنها موديل بيكينى كما هى أختها بالضبط
    Şu bir gerçek ki, biz aynıyız Bridge, sen ve ben. Open Subtitles الحقيقة هى أننى أنا وأنتِ واحد يا بريدجيت
    Bak, şu Bridgett kızını bilmiyorum, ama bildiğim bu siyah güzellik ona değer. Open Subtitles أنها فعلا تسيطر عليك تماما هذه الفتاة . أليس كذلك ؟ أنا لا أعرف هذه الفتاة بريدجيت.
    Şu dondurucu adamı ve senin kankan Bridgit'i bulduk, şey yapan. Open Subtitles وأمسكنا بهذا الشخص وصديقتك (بريدجيت) التي تشعل النار في أي شيء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more