O adam, San Fransico State üniversitesi'nde profesörken üniversiteden araştırmasını yaşamak için ayrılmış. | Open Subtitles | الرجل , كان بروفسور بسان فرانسسكو ولقد ترك الجامعة , ليعيش في ابحاثه |
San Fransisco'da bir dükkanda bulduğu Coltrane CD'lerini de getirdi. | Open Subtitles | وأحضر مع بعض اسطوانات كولتران والتى وجدها بمتجر بسان فرانسيسكو. |
San San Kudo'nun Shinto düğün geleneğini yapmak istersin diye. | Open Subtitles | في حالة أردتي القيام بتقاليد الشنتو الخاصة بسان سان كودو |
Nasıl ki bitkiler tohum, çekirdek şeklinde aşama aşama olgunlaşıyor. Bu bakış açısıyla San Jose'nin gelişimini ele aldım.. | TED | وكانت لي نظرة متحيزة للخضروات ربطتها بسان جوز |
Burada, yaşadığım yerden pek uzak olmayan San Francisco'daki Golden Gate Köprüsü'nün bir resmi var. | TED | وهذه صورة لجسر البوابة الذهبية بسان فرانسيسكو، ليس ببعيد عن المكان الذي اعيش فيه |
Ama San Francisco'da bir kamera mağazası işlettiği yeni hayatına henüz başlamışken kafası karışık ve endişeli bir hâldeydi. | TED | وريثما شرع في عمل آخر حيث افتتح متجراً لآلات التصوير بسان فرانسيسكو، وجد نفسه مشتتاً حقاً. |
O halde Mitch'i San Francisco'dan tanıyorsunuz? | Open Subtitles | اذن لقد تعرفتي علي ميتش بسان فرانسيسكو ؟ |
Mitch San Francisco'da bir sürü insan tanır. Çoğunlukla serseriler. | Open Subtitles | ميتش يعرف القليل من الافراد بسان فرانسيسكوا ومعظمهم أقربائه |
Dünkü silahlı çatışmanın ardından San Pedro kanalizasyonundan çıkarılan bir herifle, Los Angeles'da görüştüm. | Open Subtitles | لقد كنت في مدينه لوس أنجلوس أتكلم مع الرجل لقد قال انهم خرجوا من انبوب التصريف بسان بدرو |
1965. San Fransisko büyük asit dalgası. Bahçe çiçekleri. | Open Subtitles | في العام 1965 كانت الصيحة الكبرى للمخدرات بسان فرانسيسكو |
1965'teki büyük San Fransisco asit furyası. | Open Subtitles | في العام 1965 كانت الصيحة الكبرى للمخدرات بسان فرانسيسكو |
Ayrıca, herkes San Francisco tek olduğunu. | Open Subtitles | بالإضافة ، الجميع هنا غريب بسان فرانسيسكو |
Ya San Francisco'nun bu kadar çok eski kafalıyı etkilemesine ne demeli? | Open Subtitles | ما الذي بسان فراسنسكو ليجذب المجانين اليها؟ |
Hey, babam San Antonio'da "şekil değiştiren" ile karşılaşmamış mıydı? | Open Subtitles | ألم يواجه والدنا متغيّر الشكل بسان أنطونيو؟ |
Öyle görünüyor ki San Diego narkotiktekilerin açık soruşturma yapmasına engel olunmuş. | Open Subtitles | يبدو ان قوة مكافحة المخدرات بسان دييجو حصلت على تحقيق مفتوح |
Affedersiniz şef. San Diego'dan Teğmen James hatta. | Open Subtitles | المعذرة , كابتن , الملازم اول من قوى مكافحة مالخدرات بسان ديجو |
San Diego'daki lânet yetkili birim de üç haftadır onunla konuşmamış. | Open Subtitles | موظفون القيادة الاغبياء بسان دياجو لم يتحدثوا معه لثلاث اسابيع |
San Fransisko'ya gitmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لا أستطيع الاتصال بسان فرانسيسكو على الأطلاق |
Beni de koleksiyonuna katacaksın sanmıştım. San Fransisko'ya gitmem gerekiyordu. | Open Subtitles | لا أستطيع الاتصال بسان فرانسيسكو على الأطلاق |
Onlardan San Francisco'da yok mu? | Open Subtitles | هيا ألا توجد هذه المتاجر بسان فرانسيسكو؟ |