"بسبب أنهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Çünkü
        
    • için
        
    Çünkü memelilerin belirleyici karakterlerini paylaşıyorlar ve sınıfın diğer üyeleriyle evrimsel olarak bağlantılılar. TED ذلك بسبب أنهم يتشاركون الصفات المُعرفّة للثدييات كما أنهم مرتبطين ارتباطًا نشوءيًا ببقية النوع.
    Çünkü hepsi yüz milyon dolarlık ödülü istiyorlar. Open Subtitles بسبب أنهم جميعا يريدون مكافأة المائة مليون دولار
    Bu ordu ve önceki yönetimin aramızda bir bağ oluşturmak için... ..bulunduğu bir girişimdi, Çünkü peşlerinden geleceğimi biliyorlardı. Open Subtitles كانت محاولة متعمدة من قبل الجيش , والرئاسة السابقة للوقيعة بيننا , بسبب أنهم يعلمون أني سأسعى خلفهم
    Dede-nineler, diğer bakıcılar gibi daha iyi maaş veren başka bir ailenin çocuğunun bakım işi için işlerini bırakmazlar. TED على عكس مقدمي الرعاية الآخرين، الأجداد لا يقلعون عن وظيفتهم بسبب أنهم وجدوا عملا آخر بأجر أكبر لرعاية طفل آخر.
    Her yıl gay olduğu için toplum önüne çıkmaktan korkan çocukların kendini öldürdüğü türden bir dindenim. TED كنت أنتمي لجماعة دينية حيث ينتحر الأطفال كل سنة بسبب أنهم مذعورون من التصريح على العلن بأنهم مثليون جنسيون.
    Asgard gelmedi, Çünkü biliyorlardı ki, gerekli değildi. Open Subtitles الأسغارد لم يأتوا بسبب أنهم يعلمون أن هذا ليس ضرورياً باال يعتقد بأشياء أخرى
    Çünkü yaklaşık 1 saat önce onlar iki tane daha getirdiler. Open Subtitles بسبب أنهم جلبوا أثنين أضافيين من ساعة مضت
    Bu Çünkü... Open Subtitles إنهم يريدون القراءة بسبب أنهم يريدون أن يروا
    Zenci müziği en hisli müziktir Çünkü en çok acıyı onlar çekmiştir. Open Subtitles موسيقى السود; الأعمق, بسبب أنهم عانوا أكثر من غيرهم
    Seni ondan önce tanımıyorlardı, Çünkü filmlerden nefret ederler. Open Subtitles لم يكونوا يعرفوك بعد بسبب أنهم يكرهون الأفلام
    Ama kimse umursamayacak Çünkü fotoğrafların herkesi büyülemiş olacak. Open Subtitles لكن لا أحد سيهتم بسبب أنهم سيكونون مفتونين بصورتك
    Çünkü bir şey söylemeye korkuyorlar. Open Subtitles بل بسبب أنهم خائفون من أن يتفوهوا بأي شيء
    Çünkü o sadece para basma makinesi ve harika bir avukat değil, aynı zamanda beni kişisel olarak birden çok kez beladan kurtardı ve benim adımın yanında görmek isteyeceğim tek kişi dostum Louis Litt Open Subtitles ليسَ بسبب أنهم مجرّد آلة فواتير ومحامٍ جيدٍ جدًا، لقد أخرجني شخصيًّا من أكثر من مشكلة،
    Çünkü o sadece para basma makinesi ve harika bir avukat değil, aynı zamanda beni kişisel olarak birden çok kez beladan kurtardı ve benim adımın yanında görmek isteyeceğim tek kişi dostum Louis Litt Open Subtitles ليسَ بسبب أنهم مجرّد آلة فواتير ومحامٍ جيدٍ جدًا، لقد أخرجني شخصيًّا من أكثر من مشكلة،
    Öyleyse ilk iz buraya geldikleri zamana ait, ikinci izse daha derin, Çünkü giderken yanlarında zebralar da var. Open Subtitles إذاً فإن أول زوج من الآثار ;هو عندما انطلقوا والثاني أعمق بسبب أنهم كانوا يحملون حمارتي الوحش في الخلف عندما غادروا
    Kaza ve meşru müdafaa savunması yapmaları zekice Çünkü odada sadece iki kişi varken meşru müdafaanın... aksini nasıl ispatlarsınız? Open Subtitles الفكرة التي أتوا بها أن الامر كان دفاع عن النفس أو حادثة ، كانت عظيمة بسبب أنهم كانوا فقط شخصين في الغرفة
    Aslında, paylaşmadıkları için başarılılar. TED في الحقيقة، هم ناجحون بالتحديد بسبب أنهم لا يتقاسمون.
    İnsanlar bazen hayatta kalabilmek, çocuklarını besleyebilmek ya da yakındaki köyü ele geçirebilmek için yeni fikirler çıkardılar. TED أحياناً يخترع الناس أشياءً بسبب أنهم يريدون البقاء أحياءً أو إطعام أطفالهم أو غزو القرية المجاورة.
    Çatışma sonrası durumlarda, durumun tekrar çatışmaya yönelmesinin sebebi yaşlı kadınlar öfkeli olduğu için değildir. TED في حالات مابعد الحرب بسبب أنهم عادةً يرجعون الى الحرب ليس بسبب غضب النساء العجائز
    Şimdi kaçıyorlarsa, korktukları için kaçmıyorlar! Open Subtitles إذا كانوا قد هربوا الآن فذلك ليس بسبب أنهم خائفين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more