Kayık iskelesine kadar kısa bir yüzüş yaptı ve zavallı sarhoş yaşlı Merdell'i suyun altına çekti ve şarkısına son verdi. | Open Subtitles | والذى قام بالسباحة حتى الميناء وقم بسحب العجوز ميرديل السكران وقام باغراقه ليضمن سكوته |
Başkan Yardımcısı'nın Yargıtay'daki davadan neden geri çekildiğini biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم لماذا قام نائب الرئيس بسحب قضيته من المحكمة العليا؟ |
Tutuyorum, çünkü sakin ve mantıklı olmalıyım çünkü bu benim işim, ama bu tetiği çekmek istiyorum. | Open Subtitles | أسيطر عليه لأنه عليّ أن أكون هادئة ومنطقيّة لأنّ هذه هي وظيفتي، لكنني أرغب بسحب هذا الزناد |
Jikleyi çekip benzin gelmesi için böyle döndüreceksin. | Open Subtitles | عليك بسحب هذه المخنقة ثم تديرها لإمتصاص الغاز |
Daha sonra da büyülü Demise Kartını devreye sokacağım. Böylece 5 yeni kart çekme hakkım olacak. Hepsini kullanmazsam, beş el sonra hepsini kaybedeceğim. | Open Subtitles | التالى كرت يسمح لى بسحب 5 ورقات جديده من مجموعتى ولكن اذا لم استخدمهم خلال 5 ادوار افقدهم |
Rıza, şirketin ticari hesabından dört kez para çekmiş. | Open Subtitles | وقام ريز بسحب اربع مبالغ من رصيد الشركة الاحتياطى |
Okyanus açığında fabrika gemileri kril diye adlandırılan yüz binlerce ton küçük, karides benzeri hayvanı kendine çekiyor. | TED | فالباخرات الصناعية في عرض المحيط تقوم بسحب مئات الآلاف من الأطنان من حيوانات صغيرة بحجم الروبيان، تُدعى الكريل. |
Dengeyi sağlamak için, tetiği çekerek yardım et. | Open Subtitles | ساعد على إبقاء الموازنة بسحب الزناد. تريدني أن أصيب الطباخ؟ |
Onunla konuşuyordum. Silahını çekti. Ben de vurdum. | Open Subtitles | كنت اجري محادثة معه وقام بسحب سلاحه واطلقت النار |
Mike Traceur az önce kredi kartından yüklü miktarda para çekti. | Open Subtitles | لقد قام مايك تراسر للتو بسحب مبلغ من النقود على بطاقته الإئتمانية |
Sözümü geri alıyorum. Senin gibi bir Asgard'a daha önce rastlamıştım. | Open Subtitles | إسمح لى بسحب كلمتى لقد إلتقيت بأحد الأسجارد مثلك من قبل |
Davetimi geri çekeceğim, ama bu olay üzerinde çalışmam gerekiyor. | Open Subtitles | سأقوم بسحب دعوتي له لكني أحتاج للعمل علي هذه القضية |
Bu sebeple karımın bankadan para çekmek için artık izni yok. | Open Subtitles | ونتيجة لذلك، لم يعد لزوجتي بسحب المال من البنك |
Leni'nin süveteri aklıma, Derimi aşağıya doğru çekip penisime bir iplikle tutturma fikrini getirdi | Open Subtitles | ليني سويتر أوحت لي بفكرة بسحب جلدي للاسفل |
Bu siyasi ayakları çekme bana şimdi. | Open Subtitles | لا تقوم بسحب تلك السياسة رحلة رئاسية معي. |
Ajanlar görev için kura çekmiş. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد قال أن العملاء قاموا بسحب عيدان القش. |
Burada başka bir örnek, robot merdivenden çıkarken Eric onu çekiyor. | TED | وهنا مثال آخر، يقوم إريك بسحب الآلي بينما يصعد هو على السلم. |
Karısını işin içine çekerek büyük hasara mı neden olmak istiyorsun? | Open Subtitles | إذن تريدين أن تتسببي الخراب بسحب زوجته منه؟ |
Sekiz gün önce bankadan yüklü miktarda para çektin. | Open Subtitles | منذ 8 أيام، قمتِ بسحب مبلغاَ كبيراً من المصرف. |
Ta ki gözlerinin içine bakıp tetiği çekmeye başladığını görene kadar. | Open Subtitles | حتى نظرت إلى عينيها وهي تصوب المسدس علي وبدأت بسحب الزناد |
Dün öğleden sonrasının Lafeyatte Field'daki radar ve güvenlik görüntüsünü çıkardık. | Open Subtitles | لقد قمنا بسحب صور الرادار و كاميرات المراقبه من حقل لافاييتى من ظهر الأمس |
O tetiği çekeceksen saygın bir neden için çek ulan. | Open Subtitles | إن قمت بسحب ذلك الزناد حسنا؟ فستسحب الزناد لهدف نبيل |
Bunu olay yerinin yakınındaki bir trafik kamerasından çıkardım. | Open Subtitles | قمت بسحب هذه الصورة من الإشارة المرورية التي تقرب من مسرح الجريمة |
- Diyelim ki, katil bu yolu kullandı cesedi, bulduğumuz yere sürükledi... | Open Subtitles | لذا لنقل أن القاتل إستخدم هذا الطريق ثم قام بسحب الجثة إلى حيث وجدناها |