"بسحب" - Translation from Arabic to Turkish

    • çekti
        
    • geri
        
    • çekmek
        
    • çekip
        
    • çekme
        
    • çekmiş
        
    • çekiyor
        
    • çekerek
        
    • çektin
        
    • çekmeye
        
    • çıkardık
        
    • çekeceğim
        
    • çek
        
    • çıkardım
        
    • sürükledi
        
    Kayık iskelesine kadar kısa bir yüzüş yaptı ve zavallı sarhoş yaşlı Merdell'i suyun altına çekti ve şarkısına son verdi. Open Subtitles والذى قام بالسباحة حتى الميناء وقم بسحب العجوز ميرديل السكران وقام باغراقه ليضمن سكوته
    Başkan Yardımcısı'nın Yargıtay'daki davadan neden geri çekildiğini biliyor musun? Open Subtitles أتعلم لماذا قام نائب الرئيس بسحب قضيته من المحكمة العليا؟
    Tutuyorum, çünkü sakin ve mantıklı olmalıyım çünkü bu benim işim, ama bu tetiği çekmek istiyorum. Open Subtitles أسيطر عليه لأنه عليّ أن أكون هادئة ومنطقيّة لأنّ هذه هي وظيفتي، لكنني أرغب بسحب هذا الزناد
    Jikleyi çekip benzin gelmesi için böyle döndüreceksin. Open Subtitles عليك بسحب هذه المخنقة ثم تديرها لإمتصاص الغاز
    Daha sonra da büyülü Demise Kartını devreye sokacağım. Böylece 5 yeni kart çekme hakkım olacak. Hepsini kullanmazsam, beş el sonra hepsini kaybedeceğim. Open Subtitles التالى كرت يسمح لى بسحب 5 ورقات جديده من مجموعتى ولكن اذا لم استخدمهم خلال 5 ادوار افقدهم
    Rıza, şirketin ticari hesabından dört kez para çekmiş. Open Subtitles وقام ريز بسحب اربع مبالغ من رصيد الشركة الاحتياطى
    Okyanus açığında fabrika gemileri kril diye adlandırılan yüz binlerce ton küçük, karides benzeri hayvanı kendine çekiyor. TED فالباخرات الصناعية في عرض المحيط تقوم بسحب مئات الآلاف من الأطنان من حيوانات صغيرة بحجم الروبيان، تُدعى الكريل.
    Dengeyi sağlamak için, tetiği çekerek yardım et. Open Subtitles ساعد على إبقاء الموازنة بسحب الزناد. تريدني أن أصيب الطباخ؟
    Onunla konuşuyordum. Silahını çekti. Ben de vurdum. Open Subtitles كنت اجري محادثة معه وقام بسحب سلاحه واطلقت النار
    Mike Traceur az önce kredi kartından yüklü miktarda para çekti. Open Subtitles لقد قام مايك تراسر للتو بسحب مبلغ من النقود على بطاقته الإئتمانية
    Sözümü geri alıyorum. Senin gibi bir Asgard'a daha önce rastlamıştım. Open Subtitles إسمح لى بسحب كلمتى لقد إلتقيت بأحد الأسجارد مثلك من قبل
    Davetimi geri çekeceğim, ama bu olay üzerinde çalışmam gerekiyor. Open Subtitles سأقوم بسحب دعوتي له لكني أحتاج للعمل علي هذه القضية
    Bu sebeple karımın bankadan para çekmek için artık izni yok. Open Subtitles ونتيجة لذلك، لم يعد لزوجتي بسحب المال من البنك
    Leni'nin süveteri aklıma, Derimi aşağıya doğru çekip penisime bir iplikle tutturma fikrini getirdi Open Subtitles ليني سويتر أوحت لي بفكرة بسحب جلدي للاسفل
    Bu siyasi ayakları çekme bana şimdi. Open Subtitles لا تقوم بسحب تلك السياسة رحلة رئاسية معي.
    Ajanlar görev için kura çekmiş. Open Subtitles في الحقيقة، لقد قال أن العملاء قاموا بسحب عيدان القش.
    Burada başka bir örnek, robot merdivenden çıkarken Eric onu çekiyor. TED وهنا مثال آخر، يقوم إريك بسحب الآلي بينما يصعد هو على السلم.
    Karısını işin içine çekerek büyük hasara mı neden olmak istiyorsun? Open Subtitles إذن تريدين أن تتسببي الخراب بسحب زوجته منه؟
    Sekiz gün önce bankadan yüklü miktarda para çektin. Open Subtitles منذ 8 أيام، قمتِ بسحب مبلغاَ كبيراً من المصرف.
    Ta ki gözlerinin içine bakıp tetiği çekmeye başladığını görene kadar. Open Subtitles حتى نظرت إلى عينيها وهي تصوب المسدس علي وبدأت بسحب الزناد
    Dün öğleden sonrasının Lafeyatte Field'daki radar ve güvenlik görüntüsünü çıkardık. Open Subtitles لقد قمنا بسحب صور الرادار و كاميرات المراقبه من حقل لافاييتى من ظهر الأمس
    O tetiği çekeceksen saygın bir neden için çek ulan. Open Subtitles إن قمت بسحب ذلك الزناد حسنا؟ فستسحب الزناد لهدف نبيل
    Bunu olay yerinin yakınındaki bir trafik kamerasından çıkardım. Open Subtitles قمت بسحب هذه الصورة من الإشارة المرورية التي تقرب من مسرح الجريمة
    - Diyelim ki, katil bu yolu kullandı cesedi, bulduğumuz yere sürükledi... Open Subtitles لذا لنقل أن القاتل إستخدم هذا الطريق ثم قام بسحب الجثة إلى حيث وجدناها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more