"بسرعة عالية" - Translation from Arabic to Turkish

    • yüksek hızda
        
    • çok hızlı
        
    • yüksek hızla
        
    Kuantum etkilerini ölçen cihazlar yüksek hızda sonsuz akışta rastgele numaralar üretebilir. TED أجهزة بإمكانها قياس التأثيرات الكمية تستطيع إصدار عدد لا منتهٍ من الأرقام العشوائية بسرعة عالية.
    Dairesel, eliptik, parçalı, motorlu testereler yumuşak materyalleri yüksek hızda kesmek için dizayn edilmiştir. Open Subtitles تجزأ دائريا و بيضوياً المنشار الآلي مصمم لقطع المواد اللينة بسرعة عالية
    Çok yüksek hızda kaydetmişler, çıkamaz durumdaydı. Open Subtitles لقد قاموا بتسجيل هذه بسرعة عالية لذلك لم تُنشر
    çok hızlı gidiyor, 10 dakika sonra üst geçide ulaşacak. Open Subtitles إنه يسير بسرعة عالية سيصل للطريق السريع خلال 10 دقائق
    Ve ben sadece onun küçük kalbini hissediyordu Bitene kadar çok hızlı atıyor. Open Subtitles و كنت أستطيع الشعور بقلبها الصغير ينبض بسرعة عالية إلى أن تنتهي النوبة.
    yüksek hızla giderken kör bir kazaya maruz kalmıştı. (Kör kaza: bir aracın diğer araca yan tarafından çarpması) Çok, çok kritik bir durumdaydı. TED صدمت بجانب السيارة بسرعة عالية حالة حرجة جدا
    Olacakları gözlemleyebilmek için, bunu çok yüksek hızda kaydetmemiz gerekecek. Open Subtitles فلكي يتسنى لنا رؤيته، سنضطر لتصويره بسرعة عالية.
    Koyu renkli 4 kapılı sedan yüksek hızda ilerliyor Open Subtitles لدينا سيارة بأربع أبواب بلون داكن تتحرك بسرعة عالية
    Bizim kursiyerlerimiz kafalarını birbirine yüksek hızda vurabiliyorlar. Open Subtitles مهلا، متدربينا لديهم تصطدام الرأس معا بسرعة عالية
    yüksek hızda alım satım iyi bir şey. Open Subtitles التبادل بسرعة عالية هو أمر جيد
    yüksek hızda 3 helikpoter yaklaşmakta. Open Subtitles ثلاث طائرات تقترب بسرعة عالية!
    Baywood'da yüksek hızda seyreden bir jip var. Open Subtitles نُطارد سيارة بسرعة عالية على طريق (بايوود)
    yüksek hızda yayılıyor. Open Subtitles بسرعة عالية للانتشار
    Flash'ın Tersi'ni ararken, ...hırsızların bariz bir şekilde yüksek hızda hareket ettiği birkaç davaya rastladım. Open Subtitles أنا تعثرت على عدد قليل من هذه الحالات عندما كنا نبحث للفلاش عكس الاتجاه، و السرقات التي كانت على ما يبدو ارتكبت بسرعة عالية...
    Çalışıyor ama basınç çok hızlı arttığı için işe yaramıyor. Open Subtitles إنهُ يعمل، لكنه عديم الفائدة مع ارتفاع الضغط بسرعة عالية.
    Işığının şiddeti çok hızlı bir şekilde ayarlanabilir, ve çok hızlı söndürülebilir. TED يمكن تعديل حدته بسرعة عالية جدا ويمكن تشغيله بسرعة عالية جدا
    çok hızlı giden bir kamyon Marcelino'ya çarpmıştı. Open Subtitles مارسلينو صدم بواسطة شاحنة، تمشي بسرعة عالية
    Fakat bu hızda hava çok hızlı hareket eder ki potansiyel bir tehlike haline gelir Open Subtitles لكن عند هذه السرعة، يتحرك الهواء بسرعة عالية ويُوشك أن يكون قوة خطيرة مُحدقة.
    Eğer top çok hızlı atılırsa uzayda yok olacaktı. Open Subtitles أما إذا تم إطلاق القذيفة بسرعة عالية فإنها سوف تختفي في الفضاء
    Adamım ya. çok hızlı sürdün, arabanın içine atlayamadım. Open Subtitles ، أنت قدتُ بعيداُ بسرعة عالية لم أستطع الركوب في السيارة
    İki inç kalınlıkta deri, gerilimde yüksek hızla fırladı. Open Subtitles جلد اثنين بوصة واسعة ، في التوتر ، يعمل بسرعة عالية ، وملزمة بدبابيس.
    Bunun sonucunda; madde etrafında yüksek hızla dönen bir disk oluşturuyor. Open Subtitles ونتيجة لذلك يتكون قرص من المادة بسرعة عالية حولها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more