"بسرّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • sır
        
    • sırrı
        
    • sırrını
        
    Size bir sır vereceğim: gerçi bunu biliyorsunuz ama, bazen insanlar TED سأقوم بأخباركم بسرّ صغير. رغماً عن أنكم تعرفوا هذا، لكن يستخدم الناس
    Eğer gerginsen, buraya gel de kendini iyi hissetmeni sağlayacak bir sır anlatayım. Open Subtitles إنكنتمتوتراً،اقتربمني.. وسوف أخبرك بسرّ سيجعلك تتحسّن اقترب
    Senin hayatın pahasına bile sır saklayamayacağını biliyorum Haydi ama 6 yaşında ve çok tatlı neden sır olsun ki. Open Subtitles حسناً، لا أعتقد أنّكِ قادرة على الأحتفاظ بسرّ حياتك.
    İçerideki birini kurtarmanın tek yolu bir sırrı açığa çıkarmaktır. Open Subtitles الطريقة الوحيدة لإنقاذ شخصٍ مِن الداخل هي البوح بسرّ
    Ne yani... Birisi sırrını söyleyecek ve birden kanatları mı çıkacak? Open Subtitles ماذا إذاً، يبوح شخصٌ بسرّ فتنبت له أجنحة ؟
    Bazen çok otoriter olduğunu söylesem bir sır açıklamış sayılmam herhâlde. Open Subtitles ولكن لا أظنني سأبوح بسرّ إن قلت إنها أحياناً قد تكون مستبدة.
    Bazen çok otoriter olduğunu söylesem bir sır açıklamış sayılmam herhâlde. Open Subtitles ولكن لا أظنني سأبوح بسرّ إن قلت إنها أحياناً قد تكون مستبدة.
    Eğer sır saklıyorsa, bunu bizden öğrendiği için yapıyor. Open Subtitles أذا كانت تحتفظ بسرّ ذلك لأنها تعلمته منّا
    Aksine. Senin çok eski bir sır hakkında atıp tuttuğunu öğrendiğimden ve başını tabure olarak kullanma olasılığımdan dolayı beni hiç durmadan arayıp duruyor. Open Subtitles بالعكس، إنّه لا ينفك يحاول الاتّصال بي منذ تركته لأجدك تهذين بسرّ قديم
    Sana bir sır verirsem, kimseye söylemezsin, değil mi? Open Subtitles إذا أخبرتك بسرّ هل ستخبرين أحد آخر؟
    Ama sana bir sır vereyim, tüm iyi insanlar öyledir. Open Subtitles ،ولكني سأخبرك بسرّ خيرة الناس مجانين
    Ona dayanamayacağı bir sır verdim ve bunu saklamanın bedelini ödedi. Open Subtitles أبحت لها بسرّ أثقل من أن تتمسّك به... ودفعت ثمن الحفاظ عليه
    - Peki, öyleyse size küçük bir sır vereyim hepimiz bir gün öleceğiz. Open Subtitles -أجل. حسناً، سأعلمكِ بسرّ صغير -جميعنا سنموت
    Ama size küçük bir sır vereyim mi? Open Subtitles لكني أيمكنني إخباركما بسرّ صغير؟
    Hayır, hayır önemli değil. Ulusal bir sır değildi zaten. Open Subtitles كلاّ، كلاّ، لابأس إنّه ليس بسرّ وطني
    Biliyorum sır tutmanın nasıl bir şey olduğunu biliyorum büyük bir sır. Open Subtitles أعلم... أعلم الشعور أن تحتفظ بسرّ سرٍّ كبير
    John, sır saklamaktan hoşlanan bir çocuk. - Sana bir sır vereceğim. Open Subtitles جون) يحب كتمان الأسرار) - سأبوح لكِ بسرّ -
    Zar zor biraraya geldikten sonra bizi yeniden ayıracak 1000 yıllık bir sırrı açığa çıkarmak istiyorsan o zaman seni affediyorum, kardeşim. Open Subtitles إن تودّ الاعتراف بسرّ عمره ألف سنة سيفرّقنا بعد مصالحتنا صعبة المنال
    Eğer Tom bu sırrı koruyamayacağımı düşünürse, Patty ile benden önce konuşmak isteyecektir. Open Subtitles ,اذا ظنّ (توم) أنّه لا يمكنني الإحتفاظ بسرّ سيرغب فى الوصول إلي (باتي) أوّلاً
    Ama gidersen, kardeşinin sırrını asla öğrenemeyebilirsin. Open Subtitles لكن إن غادرتِ، فلن تعلمي بسرّ أخيك أبدًا.
    Ölümü zaptetmenin sırrını korurlar. Open Subtitles لقد احتفظوا بسرّ السيطرة على الموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more