Biliyor musun arkadaş, seninki gibi bir yüzüm olsaydı ona biraz kişilik kazandırmak için makyaj yapardım. | Open Subtitles | أتعلم , لو كان لي وجه كوجهك لحاولت تعويض النقص بشخصية إيجابية |
Gözde milyarderinin acayip bir kişilik bölünmesi var gibi. | Open Subtitles | يبدو أن المليونير المفضل لدينا يتمتع بشخصية منفصلة |
Bu oyunda, açıkça Kleon ile alay etti. Kleon'u canlandıran karakteri, şehrin çıkışında bir sosis satıcısı olarak betimledi. | TED | وفيها، سَخِر من كليون على العلن، حيث تنتهي بشخصية كليون كبائع نقانق وضيع خارج بوابات المدينة. |
Genç bir adam pek de iyi bir karakteri olmayan arkadaşının suçunu üstleniyordu. | Open Subtitles | رجل شاب تحمّل مسؤولية صديقه، الذي لم يكن بشخصية قوية. |
Dışarıdaki herhangi bir âlim kadar eğitimli olduğu gibi 25 prens arasında karakter bakımından da en iyisi. | Open Subtitles | هو أيضًا متعلم كأي عالم هنا ،هو رجلٌ بشخصية جيدة أفضل واحدٍ من بين الأمراء الـ25 |
- ...çok güzel bir kişiliğin var. | Open Subtitles | فإنكَ تتمتع بشخصية رائعة هل لي أن أحظى بمساعد ؟ |
Hayattaki tüm engelleri aşan küçük ama kişiliği büyük olan bir araba. | Open Subtitles | إنها سيارة صغيرة بشخصية كبيرة يمكنها تحمل أي شيء ترميه الحياة بإتجاهك |
Bunu kişisel olarak algılama ama planın biraz daha ustaca olabilirdi. | Open Subtitles | لا تأخذي هذا بشخصية لكن خطتك كانتََ تحتاج الى جودة اعلى |
Ama sen bana dışarıdan zayıf ve korkak içeride ise henüz bilmediği güçlü bir karaktere sahip biri gibi göründün. | Open Subtitles | ... ورغم مظاهر الضعف والجبن عليه... ... يتمتع بشخصية قوية لايعلم بها حتى. |
Bir çizgi roman karakterini yaparken her şeyin gerçek olması kritik. | Open Subtitles | بشخصية من الكتب الهزلية، إضفاء الواقعية يزداد أكثر أهمية |
Tamam, o halde unutma. kişisel düşün, kişileştirilmiş değil. | Open Subtitles | حسناً , فقط تذكر هذا فكر بشخصيتك , ليس بشخصية أحد آخر |
Amirin sorunu huysuz kişilik yazılmış bir ajansa tabii. | Open Subtitles | كالمشكلة التي يواجهها المدرّبون حين يتجادلون مع ناشطٍ بشخصية بغيضة |
Katılımcılar gizli bir kişilik uydurup tanınmadan olağanca kadar çok polisle konuşmaları gerekiyor. | Open Subtitles | على المتسابقين أن يتخفوا بشخصية ويتحدثون إلى أكبر عدد من الضباط قبل أن يتم كشفهم |
İsterseniz kişilik sahibi olabilir. | Open Subtitles | يمكن لى ان اتعامل معك بشخصية اوبدونها. |
Kız arkadaşının kalbini çizgi film karakteri bir fareyle kazanmaya çalıştın, öyle mi? | Open Subtitles | حاولت أن تسترجع صديقتك بشخصية رسوم متحركة لجرذ؟ |
Fakat cana yakın bir karakteri vardı ve çok geçmeden bundan yarar sağlamanın ne denli kolay olduğunu keşfetti. | Open Subtitles | ولكنه كان يتمتع بشخصية متعاطفة وسريعا, اكتشف كم هو سهلا ان يستفيد من هذا |
Şunu söylemek zorundayım ki bana yeni oyunumdaki bir karakteri çağrıştırıyorsun. | Open Subtitles | علي قَول هذا تذكرني بشخصية في مسرحيتي الجديدة. |
Tek bir karakter olmak ona sıkıcı gelirdi. | Open Subtitles | ولم يزعجها القيام بشخصية واحدة |
Hayır, asıl komik karakter benim. | Open Subtitles | لا اللعنة لست بشخصية ظريفة |
Pek sayılmaz. Çoğu suçlu gibi senin de paranoyak bir kişiliğin var. | Open Subtitles | ليس حقاً أتساءل كأغلبية المجرمين أنك تحظى بشخصية مذعورة |
Senin sert kişiliğin olsaydı sorun olacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت اعلم انني سأكون في مشكلة اذا حظيتي بشخصية. |
- Evansville'den Bay Hewson. Çok zor bir kişiliği var. | Open Subtitles | - السيد (هيوسن) من إيفانسفيل، أصبح يتمتع بشخصية معقدة - |
Adamı belirli bir karaktere sokar. | Open Subtitles | هذا يتطلّب رجل بشخصية معينة. |
Albay'ın karakterini biliyorsunuz. | Open Subtitles | انتم على دراية بشخصية الكولونيل, |
kişisel, kişileştirilmiş değil. | Open Subtitles | بشخصيتي , ليس بشخصية أحد آخر |