"بشريك" - Translation from Arabic to Turkish

• ortağı
• ortağım
• partner
• ortağın
• eş

Ve biliyor musun, Sonunda iyi bir suç ortağı bulduğum için mutluyum.
أنا سعيد جداً , لأنني حظيت بشريك في الجريمة يا رجل

Babamın yeni ortağı Martin'le tanış.
اريدك ان تلتقي بشريك والدي الجديد

Şerefsiz bir ortağım olacağını bilmeden önceydi o.
كان ذلك قبل أن أدرك أنني سأحظى بشريك مغفل

Demek istediğim, o günden beri hiç ortağım olmadı.
الفكرة هي أنني لم أحظ بشريك منذ ذلك الوقت

Bir dahaki sefer bir partner bulmalısın.
في المرة القادمة حاول أن تحظي بشريك آخر مساعد

100 kat tırmanmak için biraz fazla. Bir ortağın olmamasına şaşmamalı .
هذا أكثر مِن 100 طابق عالي لا عجب أنّك لا تحظى بشريك

Çünkü doğada güce sahip olanın en iyi ifadesi bir eş elde etmek ve üreyip bir miras bırakma fırsatına sahip olmaktır.
لأنه في الطبيعة، أكبر مظهرٍ للقوة أن تفوز بشريك وأن تحظى بفرصة أن تخلّف إرثًا في صورة نسل

Mr. Zheng, Dr. Sarkisian'ı aramış olabilir ve onu suç ortağı olması için teşvik etmiş olabilir.
" كان يمكنه الإتصال بالدكتور " زاركيزي ويحثها على الترحيب بشريك

McGarrett ortağı olabileceğini düşünüyor, belki kayıtları gönderdiği kişi budur.
،يعتقد (ماكغاريت) أنه حظي بشريك لذا لعله من مستلم السجلات

Sussman gibi bir katil suç ortağı kullanmaz. - Onlar yabanidir.
لا يستعين قاتل مثل (سسمَن) بشريك إنّهم أشرار

Bobby benim için çalıştı ama ona ortağım demek biraz zor.
" بوبي " عمل لدي لكنني بصعوبة أتقبل دعوته بشريك

Benim de bir ortağım olduğunu unutuyorsun.
يبدو أنك نسيت أنني حظيت بشريك أيضاً.

Daha ziyade ortağım olacaktı.
أشبه بشريك

Çünkü kardeşler asla üçüncü bir partner kullanmadılar, ...ve insanları vurmak onların tarzı olmadı.
لأن الشقيقان لم يستعينا بشريك من قبل و اطلاق النار على الناس ليس جزءا من أسلوبهما

Artık asla partner yapmayacağım.
لن أحظى بشريك مجدداً أبداً.

Ama bir ortağın başarısından nemalanmak istiyorsan başka yere baksan iyi edersin.
ولكن، ان اردتي ان تقومي بالتلاعب بشريك أحد فعليك البحث عن مكان آخر

Bu yüzden ortağın falan yok.
لهذا أنت لا تحظى بشريك.

Bir ortağın, arkadaşın olması iyidir.
جيّد أن تحظي بشريك, صديق.

Ve eş bulmak için ellerinden geleni artlarına koymayacaklar.
وسيفعلون ما يتطلّب للفوز بشريك

En iyi yemek, en iyi bölge ve bir eş uğruna rakiplerini alt edebilme ihtimali.
...أفضل طعام، وأفضل منطقة نفوذ وفرصة هزيمة الخصوم للفوز بشريك