Başka şekildeymiş gibi davranmam aptalca olur. Benim nasıl hissettiğimi herkes biliyor. | Open Subtitles | انه من الغباء ان اتظاهر خلاف ذلك فالجميع هنا يعرف بشعوري |
Evlilik kurumunu düşününce çoğu zaman, okullu bir çocuk gibi hissettiğimi kabul ediyorum. | Open Subtitles | بالنسبة للشراكة الزوجية أعترف بشعوري أحياناً كطالب مدرسة |
sana ne hissettiğimi söylememi, yoksa seni sonsuza kadar kaybedebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أنه يتوجب علي القدوم .. واخبارك بشعوري تجاهك أو قد أخسرك للأبد أحبك |
Onunla konuşup hislerimi söyleyebilsem eminim anlayacaktır. | Open Subtitles | إذا أمكنني فقط أن أخاطبها وأخبرها فقط بشعوري, أعرف أنها ستفهمني. |
Birlikte büyümek ve ikinizi de çok iyi tanımak sana olan hislerimi kabullenmemi zorlaştırmıştı. | Open Subtitles | أن نتربى سوياً ونعرف الكثيرجداًعن بعضناالبعض.. جعل من الصعب لي أن أعترف بشعوري نحوك |
Ona hissettiklerimi hiç söylememiştim. O akşam söyleyecektim. | Open Subtitles | . لم اخبرها قط بشعوري ناحيتها . في ذالك اليوم كنت اريد ان اصارحها |
Tanrım, duygularımı kontrol edebilmeyi isterdim. | Open Subtitles | يا ألهي، اتمنى ان اكون قادرة على التحكم بشعوري |
Hiçbir şeyi değiştirmese de nasıl hissettiğimi bilecekti. | Open Subtitles | حتى لو لم يغير هذا شيئاً كنت سأعلمها بشعوري |
Ona, neler hissettiğimi anlatmayı planlıyorum ama nasıl yapacağım, ...bilmiyorum. | Open Subtitles | لكنني كنت أخطط لإخبارها بشعوري تجاهها بدقة. ولا أعرف ما أقول. |
Lütfen beyninden geriye kalanı kullanarak bir an durup benim neler hissettiğimi, seni sonsuza dek kaybetmekten ne kadar korktuğumu bir düşünür müsün? | Open Subtitles | لذا ألا يمكنك أن تأخذ ثانية وماتبقى من دماغك لتفكر بشعوري تجاه ذلك، |
İronik olarak, her ikimiz de aynı kadına aşık olduğumuz için şu anda ne hissettiğimi gerçekten anlayan tek kişi sensin. | Open Subtitles | الشيء الباعث على السخرية هو أنك الوحيد الذي تحسّ بشعوري في هذه الحظة بسبب كوننا الوحيدين اللذين أحببنا نفس المرأة |
...burada aptal gibi dikilip neler hissettiğimi söylemeye değersin. | Open Subtitles | لأنك تستحق أن أقف هنا لأجلك كمغفلة مصرحة لك بشعوري |
Birkaç şaraptan sonra, ona, orada olmayı hak etmediğimizi, kendi derinliğimizin çok dışında olduğumuzu ve bir noktada, birisinin bunu anlayıp bizi eve, Avustralya'ya göndereceğini hissettiğimi itiraf ettiğimi hatırlıyorum. | TED | وبعد شرب كأسين من النبيذ، تذكرتُ اعترافي له بشعوري بعدم استحقاقنا بأن نتواجد هناك، وأننا غير مؤهلين، وأنه في لحظة ما، سيكتشف شخص ما هذا وسيرجعنا إلى أستراليا. |
Sana olan hislerimi açiklamaya çalisiyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول أن أخبرك بشعوري تجاهك |
Lily! İnanılmaz bir şey oldu. Robin'le konuşuyordum; ona hislerimi açıklamaya tamamen kararlıydım ama ben açıklayamadan bana ne söylediğine inanamayacaksın. | Open Subtitles | ليلي) ، شئ مذهل قد حدث ، لقد كنت) أتحدث مع (روبن) ، وكنت مستع لأخبرها بشعوري |
Hayır. Sana hislerimi söyledim ve sen kirli işlerini yapacak birine ihtiyaç duyana dek beni bir kenara attın. | Open Subtitles | لا، لقد أخبرتك بشعوري وتركتني |
Mitch, bu gece ölürsek bu, sana hislerimi anlatmak için son fırsatım olabilir. | Open Subtitles | ميتش), (ميتش) لو مُتنا الليلة) ربما هذه الفرصة الأخيرة لأخبرك بشعوري |
Cece'ye hislerimi söyleyeceğim. | Open Subtitles | (أنا سأعبر بشعوري لـ( سيسي |
Belki de içkidendir, bilemiyorum ama hissettiklerimi söyleyeceğim. Odama gelmeni istiyorum. | Open Subtitles | سأصارحك بشعوري فحسب، أريدك أن تأتي إلى غرفتي. |
Gidip hissettiklerimi ona anlatacağım. | Open Subtitles | أنا فقط سأدخل هناك وأخبره بشعوري |
Şarkı söylerken hissettiklerimi hatırladım. | Open Subtitles | ذكرتني بشعوري في كل مرة أغني بها. |
Keşke duygularımı anlatabilsem. | Open Subtitles | #لو كان لي من التعبير قصيد لِيُخرِجَ ما بشعوري المديد# |