"بشكلٍ جيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • düzgün
        
    • çok iyi
        
    • gayet iyi
        
    • kadar iyi
        
    • oldukça iyi
        
    Tam oturmuş, güçlü, dayanıklı ve düzgün bir his veriyordu. Open Subtitles لقد كان يسناسبه بشكلٍ جيد قوي، وصارم -أجل -و واضح
    Bundan sonra ne olacağını doğru düzgün düşündüğünü sanmıyorum. Open Subtitles لست واثقًا من أنّك قد فكرت بشكلٍ جيد فيما سيحدث بعد ذلك.
    Amacımız bu sensörün hidrojen gazının tespitinde çok iyi bir iş çıkaracağını kanıtlamaktı. TED وهدفنا كان أن نُثبت أن هذا المستشعر يمكن أن يعمل بشكلٍ جيد لرصد غاز الهيدروجين ذاك.
    Çünkü birkaç şeyi çok iyi yaptı: "Bu biziz." TED لأنها قامت بشكلٍ جيد بعدة مهام، "هذا نحن".
    Fakat yaşadığımız ve gördüğümüz şeylerin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz. Open Subtitles لكننا نعرف بشكلٍ جيد ما رأيناه وهذا هو مجال خبرتنا
    Bu şartlar altında gayet iyi dayanıyorsun. Open Subtitles هل تعلم أنك صامدٌ بشكلٍ جيد في ظل هذه الظروف
    Pekala, hafızan bu kadar iyi çalışmaya başlamışken bana iş bulmamda yardımcı olabilecek misin? Open Subtitles حسناً، بما أن ذاكرتك تخدمُك بشكلٍ جيد هل تعتقد أنه بإمكانك مساعدتي في إيجاد عمل؟ عمل شريف ؟
    Leslie bugüne kadar iyi idare ediyordu, ama bize en çok bugün ihtiyacı var. Open Subtitles ليزلي متماسكة بشكلٍ جيد لكن اليوم تحتاج لأن تتماسك أكثر شيء
    Hiçbir şey bilmediğinin farkında olan insanlar sonuçta oldukça iyi duruma geliyor. TED هم الأشخاص الذين يدركون أنهم لا يعرفون شيئا على الإطلاق، والذين ينتهي بهم المطاف بفعل أشياء بشكلٍ جيد.
    Birbirimizi daha yeni bulduk. Ama evet, ona düzgün davranıyorum. Open Subtitles لكن نعم، أنا أُعاملها بشكلٍ جيد
    Ama ikisini de kesersem düzgün yürürsün. Open Subtitles و لكن لو قطعتُ الاثنين، ستمشي بشكلٍ جيد
    - Hâlâ düzgün ateş ediyor. Open Subtitles مازال يطلق النار بشكلٍ جيد
    - Şunu düzgün söylesene! Open Subtitles ابدأ قلها بشكلٍ جيد
    Omar'a çok iyi davranmıyor. Open Subtitles إنهُ لا يُعاملني بشكلٍ جيد هذه الأيام
    çok iyi anlaşıyoruz. Open Subtitles نحنُ نتقارب بشكلٍ جيد جداً، كما تعرفين.
    - çok iyi gittiğini duydum. Open Subtitles إنه يجري بشكلٍ جيد حسبَ ما سمعت –.
    Evet, çok iyi kazanıyorum. Open Subtitles إنها تَسيرُ بشكلٍ جيد
    Bu durumu gayet iyi karşıladı. Open Subtitles إنها تتعامل مع الأمر بشكلٍ جيد
    Eh, gayet iyi geçti! Open Subtitles دار ذلك بشكلٍ جيد
    Baban ne ninjutsu ne de genjutsu yapabilen hatta taijutsuda bile o kadar iyi olmayan işe yaramazın teki. Open Subtitles إنَّ أباك عديم الفائدة ،والذي ليس باستطاعته استخدام النينجيتسو والقينجيتسو .ولايمكنه حتى استخدام التايجيتسو بشكلٍ جيد
    Son zamanlarda işler o kadar iyi gitmemiş olsa da. Open Subtitles رغم أن الأمور لم تسر بشكلٍ جيد مؤخراً
    İlk hedef havası temiz yerel parklar oluşturmak ve bu oldukça iyi ilerliyor -- %55 - %75 daha temiz. TED فالهدف الأول هو بناء حدائق محلية ذات هواء نقي، التي تعملُ فعلًا بشكلٍ جيد جدًا -- 55 إلى 75% هواء أكثر نقاءً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more