"بشكلٍ صحيح" - Translation from Arabic to Turkish

    • düzgün
        
    • doğru şekilde
        
    • iyi değerlendirmişimdir
        
    Kordonun içinde, bize bunu doğru düzgün planlayacak kadar, zaman kazandıracak yemek var. Open Subtitles بالتأكيد هُنالك طعامٌ كافٍ داخل الحاجز الوقائيّ يسمح لنا بالتخطيط لهذا بشكلٍ صحيح
    Hala doğru düzgün tuvalet eğitimi vermediğinden dolayı annelerine kızgındırlar, bunun gibi şeyler. Open Subtitles ما زالوا غاضبينَ مِن أُمهاتهِم لأنهنَّ لم يُدربوهُم على النونية بشكلٍ صحيح و أمور من هذا النوع
    Daha düzgün bir ilan hazırlasaydın, ne için kullanacağımı bilirdim belki. Open Subtitles حسناً، لو كُتِبَ إعلانُك بشكلٍ صحيح لأصبح لدي فكرةٌ أوسع بشأن ما أحتاجه
    Tercümanın talimatlarını doğru şekilde deşifre edebilseydim baş rahipe parşömenin bir kopyasını çıkarmadan teslim edecek kadar aptal olduğumu düşünmedin, değil mi? Open Subtitles إذا تمكنت من فك شفرة مترجم اليونانية بشكلٍ صحيح لست أحمقاً حتى أسلم الرق لرئيس الدير بدون أن أعمل نسخة منه ؟
    Bunu doğru şekilde yapmalıyız. Yoksa yaptığımıza değmeyecek. Open Subtitles سنفعل هذا بشكلٍ صحيح أو فلا يستحق القيام به على الإطلاق
    O kravatı her zaman iyi değerlendirmişimdir. Open Subtitles .لطالما ماكنت مقدّراً لهذه الربطة العنق بشكلٍ صحيح
    İnanmıyorum ki durum size düzgün bir şekilde anlatıldı. Open Subtitles لا اعتقد بأن الحالة وصلت اليك بشكلٍ صحيح
    Sadece insanların işlerini doğru düzgün yapmasını istiyorum. Çok mu fazla bunu istemek? Open Subtitles فقط أريد أن يقوم الناس بعملهم بشكلٍ صحيح, أكثيرٌ هذا ليُطلب؟
    Kolun düzgün iyileşmezse, ömür boyu sakat kalırsın. Open Subtitles إذا لم تتمّ معالجة ذراعك بشكلٍ صحيح ، ستكون معاقاً للأبد
    Onu duydun. düzgün düşünemiyor anne. Open Subtitles .لقد سمعتيه , إنّه لا يفكر بشكلٍ صحيح يا أميّ
    Nasıl düzgün çalışacağı konusunda talimata ihtiyacı var. Open Subtitles يجب أن يتم تعليمها عن كيفية العمل بشكلٍ صحيح
    düzgün şekilde tedavi edilmezse hastalık epey şiddetli olabilir. Open Subtitles هذا المرض يمكن أن يكون خطيرًا جدًا إذا لم يتم علاجه بشكلٍ صحيح
    Kartlarını düzgün oynarsan, bunlardan birini de alabilirsin. Open Subtitles إن لعبتَ بشكلٍ صحيح و بمقدورك أن تحصل على واحدة من هذه أيضاً
    Muhtemelen krikoyu düzgün ayarlayamamış, hiçbir cinayet izi yok. Open Subtitles فقط لا يبدُو أنه ثبَّت رافعة السيارة بشكلٍ صحيح, ولا يوجد أي أدلة على وجود جريمة
    düzgün bir şekilde yapılırsa uyuşturucu gibi olur. Open Subtitles إنها مثل المخدرات إذا إذا قمت بتحضيرها بشكلٍ صحيح.
    Artık burada doğru düzgün yaşayabilirim. Open Subtitles و أنهُ كأنني أستطيع الآن أن أعيش بشكلٍ صحيح هنا
    - Sizden birisine saldırdığını biliyorum, ama burada düzgün bir bakım yapamam. Open Subtitles - انظُر، أعرفُ أنهُ هاجمَ ضابطاً لكني لا يُمكنني عِلاجهُ بشكلٍ صحيح هنا
    Pencere doğru şekilde patlamadı... ve herşeyi sadece bir çekimde yapmam benim için çok zor. Open Subtitles النافذة لم تنفجر بشكلٍ صحيح... و من الصعب علي فعل كل شيء في لقطة واحدة
    Elliot, doğru şekilde "Seni seviyorum" demediğim için bana kızgın. Open Subtitles (إليوت) غاضبة منّي لأني لم أقل "أنا أحبّك" بشكلٍ صحيح
    Hikayeyi anlatacağız. Ve bunu doğru şekilde yapacağız. Open Subtitles سنقصُّ القصة, وسنقصُّها بشكلٍ صحيح.
    Louis, daha önce doğru şekilde söyleyemedim. Open Subtitles لويس)، لم أقلها بشكلٍ صحيح في المرة الأولى)
    O kravatı her zaman iyi değerlendirmişimdir. Open Subtitles .لطالما ماكنت مقدّراً لهذه الربطة العنق بشكلٍ صحيح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more