Yani tek bir şey yapmanı istedim. | Open Subtitles | ما أقصده أني طلبت منك القيام بشيءٍ واحد. |
Bugün en azından bir tane düzgün bir şey yapmış olayım. | Open Subtitles | على الأقل حينها سأكون قد قمت .بشيءٍ واحد محترم لليوم |
Bu benim için acı bir hayal kırıklığı, fakat bir şey için söz verirsen isteklerine razı olmaya çalışırım. | Open Subtitles | لكن سأحاول تلبية رغبتكِ فيما لو .وعدتني بشيءٍ واحد |
Bu minik serüvenin tek bir anlamı var: | Open Subtitles | هذه المغامرة البسيطة كانت منوطةً بشيءٍ واحد. |
Bütünlük denilen bir şey var. | Open Subtitles | " نتميَّز بشيءٍ واحد فقط، ألا هو " نزاهة صفقاتنا |
Geri dönersek bir şey yapacağına söz ver. | Open Subtitles | عِدني بشيءٍ واحد إذا عُدنا أحياء. |
bir şey için bana söz ver. | Open Subtitles | أنتَ وعدتني بشيءٍ واحد فقط. |
Aptallar, son bir şey daha söyleyeceğim: | Open Subtitles | سأخبركم بشيءٍ واحد. |
Siz erkekler tek bir şey mi düşünürsünüz? | Open Subtitles | -هل يفكر الشباب بشيءٍ واحد فقط؟ |
O yüzden sana bir şey hatırlatmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أذكركِ بشيءٍ واحد |
Ama size bir şey söyleyeceğim: | Open Subtitles | سأخبرك بشيءٍ واحد مهما يكن |
bir şey yap.... | Open Subtitles | -قومي بشيءٍ واحد ... |
Daima tek bir şeye önem verirdi. | Open Subtitles | إنه يهتمّ في حياتهِ بشيءٍ واحد |
Erkek olmak tek bir şeyle alakalıdır. | Open Subtitles | : يتعلق بشيءٍ واحد |