Bakımevi çalışanları da kaza sabahı kadının orada olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أمام حضانة الصبي و قالت معلّمة الحضانة بأنّ المرأة كانت موجودة بصباح يوم الحادثة |
Pazartesi sabahı toplantı için ve takımın kalanıyla tanışmaya gelir misin? | Open Subtitles | إذاً هل ستأتي بصباح الإثنين لإجتماع و تقابل بقية الفريق؟ |
Bombayı arabama yerleştiren kişiyi teslim et. Yarın sabaha kadar silahlarınızı ve patlayıcılarınızı bana teslim edin ve her şey aramızda kalsın. | Open Subtitles | سلّمي من زرع القنبلة في سيارتي واسلحتكم ومتفجراتكم بصباح الغد |
Sana yarın sabaha kadar 10 dolar bulabilirim, dostum. | Open Subtitles | يمكنني أن أحصل لك على 10آلاف بصباح الغد، يا رجل! |
Hayır, biz sadece olaysız bir Sabah geçirdiğinizden emin olmak için buradayız. | Open Subtitles | لا ، نحن هنا لنتأكد من أنكم ستحظون بصباح خال من الجرائم |
Verimli sabahlar. | Open Subtitles | تمنياتي لك بصباح مثمر. |
Pazar sabahı başına gelenleri anlatırken güzel bir görsel olur. | Open Subtitles | فإنها أدلة مرئية جيدة لأجل، القصة بصباح يوم الأحد |
Ve sonra rüyam, gelecekte devam etti Arizona'da bir evde, bir Noel sabahı Nathan Junior hediyesini açıyordu. | Open Subtitles | ...ومن ثم حلمت ...بالمستقبل ...بصباح عيد الميلاد فى منزل أريزونا |
Biz edepli bir Pazar sabahı geçirirken, | Open Subtitles | هانحن هنا , نحظى بصباح يوم أحدٍ مفيد |
Amanda Castle cumartesi sabahı 911'i aramış. | Open Subtitles | هاللو، (أماندا كاسيل) أتصلت بطوارئ 911 بصباح السبت |
Cumartesi sabahı erkenden rahatsız ettiğim için özür dilerim. Hayır, sorun değil. | Open Subtitles | يؤسفني إزعاجك بصباح السبت- لا بأس- |
Herkesin verimli bir sabahı olduğunu görüyorum. | Open Subtitles | أرى الجميع يحظى بصباح مثمر |
Yarın sabaha bir toplantı ayarlarım. | Open Subtitles | حسناً, سأرتب موعداً بصباح الغد |
Runyon Canyon'da yarın sabaha ne dersin? | Open Subtitles | مارأيك بصباح الغد في متنزه (رونيون كانيان)؟ |
Runyon Canyon'da yarın sabaha ne dersin? | Open Subtitles | مارأيك بصباح الغد في متنزه (رونيون كانيان)؟ |
Yarın sabaha ne dersin? | Open Subtitles | مارايك بصباح الغد؟ لا اعلم |
Bu iyi bir Sabah değil Teğmen. | Open Subtitles | ليس بصباح جيد ياكولونيل هناك راديو مخبئ هنا |
Yarın Sabah idam edileceğim. O da şartlı tahliye memurum. | Open Subtitles | سيتم إعدامي بصباح الغد تلك هي ضابطة إخراجي هناك |
Çantalarınızı size göndereceğiz. Sabah sizi götürecek araçlar orada olacak. | Open Subtitles | سننقلكم اثناء الليل سيارات التبديل ستكون بأنتظاركم بصباح |
Hadi sana iyi sabahlar. | Open Subtitles | لتحظَ بصباح جيّد الآن. |
Hadi sana iyi sabahlar. | Open Subtitles | فلتحظى بصباح جيد الآن |