"بصراحة لم" - Translation from Arabic to Turkish

• Dürüst olmak gerekirse
• açıkçası

Beni daha önce reddettiğini biliyorum ama Dürüst olmak gerekirse ben de birbirimize uygun olduğumuza emin değildim.
أعلم أنك رفضتني كثيراً من قبل لكن بصراحة لم أكن متأكداً من أننا مناسبان لبعضنا لكني الآن متأكد

Tanrı kızımı korusun. Dürüst olmak gerekirse onsuz ne yapardım bilemiyorum.
بارك الله بابنتي بصراحة لم أكن أعرف ما الذي سيحل بي من دونها

Dürüst olmak gerekirse biz cehenneme bu derece bir talebe hazır değildik. Kendimi suçluyorum.
بصراحة لم نكن مستعدّين لهذا الكمّ الكبير، ألوم نفسي

açıkçası, şu ana kadar riski göze almaya değecek birisini henüz bulamadım.
بصراحة, لم أجد أحداً يستحق أن أخاطر بذلك معه حتى الآن

açıkçası, yaptıklarının ne kadar tehlikeli olduğu ya da bundan kimin zarar göreceği, umrunda bile değildi.
بصراحة , لم يكن مهما كانت خطرة أو الذين قد يتأذى منه القيام بذلك.

Üç yılda beş okul değiştirdim, Dürüst olmak gerekirse senin gibi biriyle hiç tanışmadım.
درستُ في خمس مدارس خلال ثلاث سنوات و بإمكاني البوح بصراحة لم أقابل أبدا شخصا مثلك

Bu yaptıklarınızla veya yapmadıklarınızla ilgili değildi. Dürüst olmak gerekirse, sizi çalışırken hiç görmemiştim.
لم يكن شيئا فعلتموه أو لم تفعلوه، لأنني بصراحة لم أركم تعملون.

Dürüst olmak gerekirse arkadaşının sen olduğunu anlayana kadar çok fazla ilgilenmemiştim.
بصراحة لم أكن سأهتم كثيراً حتى عرفتُ أنّ صديقه هو أنت.

Dürüst olmak gerekirse daha önce hiç bu saçmalığa inanmamıştım, anlıyor musunuz?
بصراحة. لم أؤمن بهذا الهراء من قبل كنت أذهب إلى مركز علاج الإدمان.

Dürüst olmak gerekirse, düşünmüyordum bile. Oluverdi işte.
بصراحة لم أكن حت أفكر في هذا، لقد حدث هذا فحسب...

Dürüst olmak gerekirse, biz hiç cezanın ne olduğunu söylemediler.
بصراحة لم يقولوا ما سيكون عقابنا

Dürüst olmak gerekirse, bu hiçbir fark yapmadı...
و بصراحة لم يشكّل ذلك فرقًا لي

Dürüst olmak gerekirse aslında hiçbir zaman öyle şeylere ilgim olmadı.
بصراحة... لم أكن من هواة تلك المغامرات في المقام الأول.

Hmm... Dürüst olmak gerekirse, O kadar çarpmadı beni zafer.
بصراحة لم أصدم بعد

Dürüst olmak gerekirse, kazanabileceğini düşünmemiştim.
بصراحة لم أعتقد أنك ستفوز

Dürüst olmak gerekirse tüm bu Aziz Nina olayından hiç etkilenmedim.
بصراحة لم أتأثر أبداً بمسألة القديسة (نينا)

açıkçası bu vurulma olayı daha iyi zamanda gelemezdi.
اسمع، بصراحة لم يكن إطلاق النار ليأتي في وقت أفضل.

açıkçası bunun ardından filmi bitirebileceğimi sanmıyordum.
و بصراحة لم أعتقد أنني كنتُ سأكون قادراً على أنهي الفيلم بعد ذلك

Komik olduğunu sanıyor ancak açıkçası esprilerini şimdiye dek hiç anlayamadım.
تظن أنها مسلية لكن بصراحة لم أكن قادرا أبدا على رؤية ذلك