"بصورة ما" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şekilde
        
    • bir anlamda
        
    Ona veda etmeliydim, bir şekilde. TED كنت احتاج ان اقول له وداعاً بصورة ما .. مهما كان ذلك الوداع يعني
    Bütün bu insanlar, bir şekilde görünüşün aldatıcı olabildiğini söylüyorlar. TED كل هؤلاء الاشخاص يقولون بصورة ما ان ما تراه .. ليس هو كل القصة
    Böyle biri nasıl olur da insanın kendini akıllı hissetmesini sağlayabilir? bir şekilde yapıyordu bunu. TED كيف يمكن لاحد ان يكون ذكياً بالقرب من فينمان ؟ بصورة ما كان يُشعركَ بذلك
    Ve eğer bir şekilde kuantum mekaniğinin geçerli olduğu gündelik hayatımız ile ilgili bir cisim yaparsak, kendimi daha iyi hissedecektim. TED لذا أردت أن أعيد النظر في الامر كله وان احاول ان ابرهن بصورة ما ان كل شيء من حولنا يتبع أيضاً ميكانيكا الكم
    bir anlamda, bu Amerika'ya yerleşme hikayesi gibi birşey Avrupalıların akın ettiği güya bitmez tükenmez bir sınır olan Amerikaya TED بصورة ما هذه القصة هي محور استعمار الامريكيتين تلك القارات التي تملك الموارد التي لا تنضب والتي هرب إليها الاوروبين
    Diğer itirazlar, ki bence bunlara değinmek önemli -- benim veya bizim, bir şekilde varsayımlarımızı yanlış seçimlere göre yapıyor olmamız. TED والاعتراضات الاخرى , التي اظن إنها مهمة ويجب قولها هي انني او نحن بصورة ما دائما ما نختار بصورة خاطئة .
    Ve nasıl oldu bilemiyorum, fakat bir şekilde kendimi yukarı ittim ve olabildiğince çabuk bir şekilde gölün kıyısına vardım. TED ولا أعلم من أين حصلت على ذلك لكني قدرت بصورة ما بسحب نفسي بأسرع ما يمكن والوصول للجانب الآخر من البحيرة
    İltihap düşer gider ve onarılamayacağını düşündüğü o hasar bir şekilde yavaş yavaş, daha iyiye gitmeye başlar. Open Subtitles وينتهي إلتهاب الأنسجة والضرر الذي إعتقدت أنه لن يتم إصلاحه بصورة ما فإنه يصبح أقل سوءاً بكثير
    Ve Crispina da bir şekilde onun pozisyonunu gasp etmiş olabilirdi. Open Subtitles و من المرجح أن كريسبينا اغتصبت مكانتها منها بصورة ما
    diyordu.. Tabii, bu bir sorun. bir şekilde, bu elemanı harekete geçirmek zorundasınız çünkü yakında karanlık çökecek ve etraf tehlikeli olacak. TED حسناً .. وهذه مشكلة .. لانه يتوجب علي بصورة ما ان ادفع هذا الشاب الى التحرك .. لان المساء يكاد يهبط علينا . ويكاد يصبح الوضع اخطر بسبب الليل
    Çünkü o oyun oynamak isteyen bir yavru ama... ...aynı zamanda öldürmek için gereksinimleri olan... ...yırtıcı bir hayvandı ve... ...bir şekilde yolları henüz kesişmedi. TED ولانها من فصيل القطط .. فهي تحب اللعب ولكنها كانت ايضاً .. مفترس .. قد يقتل وهذا تقاطع بصورة ما .. ولانها كانت على مقربة من فترة الاخصاب
    En az 10 yıl farkla bardaki en genç bendim, ama bir şekilde Bowery Şiir Kulübü'ndeki şairler 14 yaşında ortalarda dolanan bu kızdan rahatsız olmadılar -- TED كنت الاصغر حينها .. الاصغر ب10 سنوات على الاقل ولكن بصورة ما الشعراء في ذلك النادي لم يمانعوا من وجود مُلقية عمرها 14 عاماً
    ya da kameraları olmayabilir ama herkes bir şekilde iletişime girmek zorunda, ve herkesin bize birşeyler öğretebilecek bir hikayesi var. TED أو تملك كاميرا ، لكن يمكن للجميع التواصل بصورة ما فالجميع لديه قصص لكي تروى بحيث يمكن للبقية من أن تتعلم منها .
    bir şekilde davranış değişikliğine gitmeleri gerekli. TED يجب ان نغير من السلوكيات بصورة ما
    insanları korkutmak, onlardan iş çıkarmanın en iyi yolu. Ve bir şekilde ortam ne kadar acımasız olursa daha fazla insan mücadeleye girişecektir. TED الذي يخيف الناس اليوم .. هو الطريقة المثلى لحثهم على القيام باكبر قدر ممكن من الاعمال وهذا بصورة ما هو ما يميز بيئتنا القاسية اليوم فالكثير من الناس سوف تخرج لتحديك
    Dinle, hala kendimi affettirmem gerektiğini düşünüyorum. Sadece bir şekilde, bilirsin? Open Subtitles أشعر بأن علي أن أعوضك بصورة ما
    bir şekilde seni daha az sevdiğimi sanacaksın diye korkuyorum. Open Subtitles فأنا فقط... خائفة أن تعتقد بصورة ما أننى بذلك أحبك أقل
    Ama bir şekilde, orta yolu bulduk. Open Subtitles ولكن بطريقه ما بصورة ما وجدنا تسوية
    Bilemiyorum, bundan çıkarılacak dersler var - kişisel ve siyasi - ve bir anlamda, bunlar aynı şey. TED وهناك عدة دروس .. يمكن استخلاصها من كل هذا سواء على الصعيد الشخصي او السياسي فهي بصورة ما متشابهة
    Ve burada size çeneleri varmış gibi görünebilecek olan bir orkide var. bir anlamda, vardır; böceği sürünerek çıkmaya zorlar, başka bir yere taşıyacağı polene bulanmış bir halde. TED وهذه الأوركيد والتي تبدو وكأنها تملك فكين بصورة ما .. هي تملك فكين .. انها تجبر الحشرة على ان تزحف الى داخلها فتغطى بحبوب اللقاح التي تنقل بواسطها الى كل مكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more